Ana Sayfa Haberler Virüste İlk D...

Virüste İlk Dalga Çin’i Vurdu, Sırada ABD ve AB Var

17.04.2020 – KPMG Türkiye’nin üç ayda bir Türkiye ve dünya ekonomisini makroekonomik çerçeveden analiz ettiği Bakış’ın yeni sayısı yayımlandı. Küresel koronavirüs salgınının ekonomiler üzerindeki etkilerini değerlendiren Bakış’a göre salgın ekonomisinden ilk darbeyi alan Çin’in ardından ABD ve AB gelecek. Salgın sonrası çok sayıda ülkenin resesyonu, küçülmeyi, negatif büyümeyi konuşacağı bir yıl bizi bekliyor.

KPMG Türkiye’nin ekonomilerdeki üçer aylık dönemleri incelediği Bakış’ın son sayısından koronavirüsün ilk darbesinin Türkiye ve dünya ekonomisi üzerindeki etkileri yansıyor. 2020’ye dair şimdiye kadar yapılan tüm analiz, beklenti ve planların anlamını yitirdiği belirtilen Bakış’ta, hükümetlerin benzeri görülmemiş para ve maliye politikalarıyla pandeminin yol açtığı sarsıntıya çare bulmaya çalıştığı vurgulanıyor. Küresel tedarik zincirindeki bozulma ile başlayıp topyekün karantinaya dönüşen süreçte önce arz sonra talep tarafındaki bozulmaya dikkat çeken Bakış’a göre, artık dünyanın en büyük ekonomilerinin resesyona gireceği, buna karşın likiditenin görülmemişseviyelere çıkacağı ama risk algısındaki bozulma sebebiyle likidite mobilitesinin sınırlı kalacağı bir dünyaya adım atıyoruz. ABD’nin Mart ayında faizi sıfırlaması ve ucu açık varlık programıyla ilan ettiği adımlar kısa vadede süreci frenledi. Ancak başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarının aşırı değer kaybetmesi ikinci ve üçüncü dalga sorunlara yol açacak. Virüsün kaynağı olan ve 2020’nin ilk çeyreğinde eksi 9 büyüme ile ilk büyük hasarı alan Çin’in ardından ikinci dalga ABD ve Avrupa’yı vuracak.

2020’nin ilk üç ayını özetleyen Bakış’tan önemli başlıklar şöyle:

  • Koronavirüs pandemisi tüm ülkelerin büyüme beklentilerini aşağı çekti, gelişmiş ekonomilerin resesyona gireceği kesinleşti.
  • Virüs ve yarattığı etkilerin yarattığı hasar oldukça büyük. Başta Çin olmak üzere önce arz sonra da talep tarafının dengelerinin bozulması küresel çapta bir kaosa sebep oldu. İkinci büyük dalga ise ABD’yi ve AB’yi vuracak.
  • Çin’de yılın ilk çeyreği sonunda büyüme eksi yüzde 9’lar seviyesinde bekleniyor. Diğer gelişmiş ekonomiler ise esas etkiyi, yılın ikinci çeyreği sonunda görecekler.
  • Sanayi üretimi ciddi şekilde yavaşladı. Önümüzdeki aylarda, görülmemiş küçülme rakamları ortaya çıkacak.
  • Tüm dünyada havayolu taşımacılığı ve turizm başta olmak üzere pek çok sektör çok derin yaralar alacak.
  • Küresel ticarette üç aylık ortalamalardaki negatif büyüme Ocak 2020’de de devam etti. Küresel sanayi üretiminde de yıllık bazda yüzde 2,8 gibi önemli bir daralma izlendi. Bunun üzerine gelecek salgın sonrası rakamları tabloyu derinleştirecek.
  • ABD’nin politik ajandasında iki önemli madde artık gündemde değil. İlki ticaret savaşları, ikincisi başkanın azil süreci. Salgının merkezi olan ABD’nin bundan sonraki gündemi hiç görmediğimiz ölçekteki önlem paketleri olacak.
  • Avrupa’nın bir numaralı gündem maddesi de artık Brexit değil. Para politikası araçlarını neredeyse tamamen tüketen AB’de büyüme ihtimalleri tamamen ortadan kalktı.

Gelişmekte olan ekonomiler

  • 2018-2019 döneminde ticaret savaşlarının tetiklediği küresel yavaşlama, gelişmekte olan ülke ekonomilerini yaraladı. Şimdi bu ülkeler, salgınla mücadele kapsamında pek çok paket açıklasa da değişen dengeler, zaten fırtınalı olan suların daha da dalgalanmasına sebep oluyor.
  • Piyasalardaki güvenli liman arayışı ile güçlenen ABD Doları, tetiklenen sermaye çıkışları, küresel ticaretin durma noktasına gelmesi ve hızla aşağı yönlü revize edilecek uluslararası derecelendirme notları gibi zorluklar, gelişmekte olan ekonomiler için 2020’nin ana başlıkları olacak. Güvensizlik ve belirsizlikten etkilenen, ticaret gelirlerinden olan bu ekonomilerin en az birkaçı için ufukta IMF görünüyor.
  • Buna rağmen gerek demografik özellikleri gerek kapasiteleri itibarıyla gelişmekte olan ülkelerin toparlanma sürecini daha hızlı atlatması bekleniyor. Bu ülkeler için orta vadedeki görünüm gelişmiş ekonomilerden daha olumlu görünüyor.

Salgın sonrası Türkiye için fırsat var

  • Türkiye geçen yılın son çeyreğinden itibaren göstermeye başladığı olumlu performansı yılın geri kalanında küresel virüs sarsıntısı sebebiyle sürdürmekte zorlanacak. Piyasaların, güvenli liman arayışı ve paranın başta ABD olmak üzere gelişmiş ekonomilere dümen kırması kırılganlığı artırıyor; bozulan arz ve talep dengelerinin yarattığı etki, pek çok yerel üretici ve hizmet sağlayıcıya zorluklar yaşatacak.
  • Pandemi nedeniyle hükümet tarafından açıklanan destek paketleri, ekonomideki sürdürülebilir büyüme için kritik önemde. Pek çok sektörü destekleyen paketlerle salgının etkilerinin asgari seviyede tutulması hedefleniyor. Ulaştırma ve turizm başta olmak üzere yara alan sektörlerin bu desteklerle ayakta kalması çok önemli. Destek paketlerinin merkezi yönetim bütçesi üzerine getireceği ağırlık ise geçici nitelikte ve kalıcı bir sorun yaratması beklenmiyor.
  • Yüksek seyreden işsizliğin salgınla daha da artma ihtimali ve hanehalkı harcamalarını aşağı çekmesi, likiditenin reel sektöre akamama ihtimali ve yatırım harcamalarının canlanamaması gibi sorunlar ana gündem maddeleri olacak.
  • 2019 yılının son çeyreği haricinde yeterince güçlü sinyaller vermeyen PMI ve sanayi üretimi verileri 2020 yılı ikinci çeyreği itibarıyla önemli miktarda daralma yaşayacak. Küresel ticaret hacminin hızla daralacağı ve üretim faktörlerinin kullanımının zorlaşacağı bu dönemde virüsün kontrol altına alınması hayati önemde.
  • Salgının ardından başlayacak hasar tespiti ve toparlanma sürecinde bol likidite ve düşük faiz ortamı gelişmekte olan ekonomiler için güzel bir sıçrama noktası olabilir. Yatırım ve risk iştahlarının yeniden canlanacağı dönemde var olan geniş finansal koşullar ülkemiz için önemli bir fırsat.
  • Katma değerli üretime ağırlık veren bir ekonomik modelin inşası yönünde atılacak adımlar büyük önem taşıyor.
  • Yılın geri kalanında görünümün ve ana makroekonomik verilerin nasıl gerçekleşeceği neredeyse tamamen salgının kontrol altına alınma süreci ile alakalı. Süreç ne kadar erken biterse hasar tespiti o kadar çabuk yapılacak ve toparlanma süreci o kadar hızlı başlayacak.

 

Koronadan Sonra Ticaret Kolaylaşacak

16.04.2020 – Dünya bir yandan koronavirüs pandemisinin yayılımını kontrol altına almaya çalışırken diğer yandan da salgın sonrası nelerin değişeceğini öngörmeye çalışıyor. KPMG Türkiye Gümrük ve Dış Ticaret Hizmetleri Direktörü Hakan Uçak’a göre, Covid-19’dan sonra dünyada ticaret kolaylaşacak, dijital süreçler hızlanacak, bürokrasi azalacak 

KPMG Türkiye Gümrük ve Dış Ticaret Hizmetleri Direktörü Hakan Uçak, koronavirüs sonrası küresel ticaretin nasıl şekilleneceğini değerlendirdi. Uçak, “Birçok ülke dünya ticaretinde yaşanacak gerilemenin önüne geçebilmek için çeşitli tedbirler alsa da salgın sonrasında küresel ticarette kartlar yeniden dağıtılacak” dedi.

Hakan Uçak, yenilikçi çözümler ve iş yapış biçimlerinin radikal şekilde değişeceğini vurguladı. Uçak, beklentileri şöyle sıraladı: 

Ticaret savaşlarına zorunlu ara 

“Covid-19 sonrasında özellikle artan talebi karşılamak için ülkeler arasında bir üretim rekabeti yaşanacak. Yükselecek talebi karşılamak için ticaretteki engellerin azaltılması yönünde adımlar atılması kaçınılmaz görünüyor. Bu nedenle, dünyada yaşanan ticaret savaşlarına ara verileceği öngörülüyor. Ticaret hacmindeki azalmanın önüne geçilmesi ve arzın talebi karşılaması amacıyla ticareti kolaylaştıracak adımların birer birer hayata geçirileceğini tahmin ediyoruz.” 

Evraklar dijital ortama taşınacak 

Pandemi nedeniyle hemen her ülkenin dış ticaret hacminin kayda değer ölçüde daraldığını vurgulayan Uçak, “Özellikle ülkeler arasındaki ticarette kullanılan belgelerin kağıt ortamda düzenlenmesi ve eşyaların geçiş yaptığı her sınır kapısında bu belgelerin ibraz edilmesi gerekliliği ticaret süreçlerinde ciddi aksamalara neden oldu. Covid-19 sonrasında dünya ticaretinde dijitalleşmenin daha etkin kullanılacağını ve dış ticarette kullanılan belgelerin elektronik olarak düzenleneceğini öngörüyoruz. Elektronik belge yanında ticaret yapan ülkeler arasında ortak ağlar kurulacağı ve belge akışının bu ağlar üzerinden yapılacağını düşünüyoruz” dedi. 

Alternatif taşıma yöntemleri  

Dünya ticaretinde en fazla deniz ve karayolu taşımacılığının kullanıldığını belirten Hakan Uçak, bu dönem karayolunda TIR ve kamyonlarla yapılan taşımada ciddi zorluk ve aksaklıklar yaşandığını kaydetti. Uçak, “Salgın sonrası yeni dönemde dünya ticaretinde demir yolu taşımacılığının ön plana çıkacağını değerlendiriliyoruz. Demiryolu taşımacılığındaki kolaylıklar, yük taşıma kapasitesi ve daha insan faktörünün az kullanılması nedenleriyle bu taşıma şeklinin gelecekte daha çok tercih edileceğini öngörüyoruz” diye konuştu. 

Sağlık ürünleri kategori atladı 

Uçak, koronavirüsle geçen dört ay içinde özellikle sağlık ürünleri tedariğinde ciddi sorunlar yaşandığına dikkat çekerek, “Bazı ülkelere gönderilen maskelere el konulması, bazı ilaçların devletler tarafından stoklanması gibi gelişmelerden yola çıkarak sağlık ürünlerinin gelecekte ülkeler için stratejik ürün kategorisinde yer alacağını söyleyebiliriz. Sağlık ürünlerinin ticaretinde uygulanan gümrük vergilerinin düşürüleceğini ve bu ürünlerin ticaretindeki engellerin azaltılmasına yönelik tedbirlerin hayata geçirileceğini düşünüyoruz” dedi.

 

Koronavirüs Salgınının Dünya Ekonomisine Maliyeti 3 Trilyon Doları Bulacak

01.04.2020 – Koronavirüs salgını insan hayatını doğrudan etkiliyor ve ekonomik boyutuna dair öngörüler gün yüzüne çıkıyor. Dünyanın büyük ekonomileri resesyonla karşı karşıya kalırken uzmanlar üretim hacminin azalmaması ve iç piyasalarda taleplerin düşmemesi adına ciddi önlemler alınması gerektiğini belirtiyor.

İSTANBUL, 1 Nisan 2020 – İlk olarak Çin’de ortaya çıkan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın olarak nitelendirilen koronavirüs, tüm dünyada etkisini artırmaya devam ediyor. Halihazırda 860 bin kişiye bulaşan ve 42 binden fazla cana mal olan virüs, milyonlarca insanın çalışma hayatını etkileyerek ekonomilerde büyük bir hasar oluşturdu. Yaz aylarında koronavirüs salgınının sona ereceği düşünülse de kesinliği olmayan bu öngörüler piyasalarda tedirginlik oluşturuyor. Dünyadaki tüm ekonomilerin 2020 yılında küçülme yaşamasının kaçınılmaz olduğunu belirten Ekonomi Politikaları Uzmanı Dr. Aziz Hatipağaoğlu, bu durumun doğrudan doğruya üretim hacmini azlatacağını söylerken, istihdam üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için tedbir alınması gerektiğini ifade etti. 

“Dev ekonomiler resesyonla karşı karşıya”

Yaz aylarıyla birlikte sona ermesi durumunda bile koronavirüs salgınının dünya ekonomisine etkisinin 3 trilyon dolar civarında olacağını söyleyen Aziz Hatipağaoğlu, “Çin, ABD, Almanya, İngiltere, Hindistan, Güney Kore ve Japonya gibi gelişmiş ekonomiler başta olmak üzere küresel ekonomiye entegre olan birçok ülke dramatik bir resesyona doğru gidiyor. Özellikle Hindistan gibi ülkelerde salgının patlama yaşaması dünya ekonomisi için ağır sonuçlar doğuracak. Önümüzdeki bir kaç ayda, dış finansman ihtiyacı yüksek olan ülkelerin türbülansa girdiğini ve bu ülkelerin finansal açıdan zayıfladığını göreceğiz. Bu noktada şimdiden bu ülkelerin, yakın gelecekte finansman ihtiyacını nasıl karşılayacaklarına yönelik yol haritası belirlemeleri gerekli.” dedi.

“Küreselleşme teorisi koronavirüs ile yıkılıyor”

Koronavirüs salgınıyla birlikte ülkeler arası gerilimin de tırmandığını söyleyen Aziz Hatipağaoğlu, “Ülkeler sağlık ekipmanlarının ticareti konusunda hukuka uymayan uygulamalar yapıyor. Çek Cumhuriyeti İtalya’ya, İtalya da Tunus’a giden mallara el koydu. Özellikle Avrupa Birliği’nin çatırdadığı gözardı edilemeyecek bir gerçek. Yaşanan bu salgın, küreselleşmeye dayanan kapitalist dünya sisteminin mutlak değişimine yol açacak. Küreselleşme bugüne kadar geldiği gibi devam edemez. Ülkelerin bir çoğu yeniden ekonomik yeterlilik ilkesine geri dönecek ve içlerine kapanacak. Kendi kendine yetebilme olgusu önem kazanacak.” dedi.

“Dünya ekonomisi en iyi ihtimalle son çeyrekte toparlanacak”

Yakın tarihte dünyanın tamamını bu çapta etkileyen başka bir olay olmadığının altını çizen Aziz Hatipağaoğlu, “Refah toplumunu oluşturacak ekonomik ve sosyal politikalara bu dönemde daha çok ihtiyacımız olacak. Uzmanların söylediği gibi bu salgının Haziran ve Temmuz aylarında etkisini azalması durumunda bu yılın son çeyreğinde iyileşme görülebilir. Bu iyileşmenin hızlı olup olmayacağı tamamen ekonomilerin alacağı kararlara bağlı. Başta ABD Merkez Bankası, Fed, ve Avrupa Birliği Merkez Bankası olmak üzere birçok ülke merkez bankalarının gerek olduğu ölçüde likidite ihtiyacını gidereceklerini söylemesi; hükümetlerin şirketleri, çalışanları, toplumu kuvvetli şekilde destekleyeceklerini ifade etmeleri; toplumun güven duygusunu güçlendirecektir.” şeklinde konuştu.

“Rekabetçi sektörler ve dezavantajlı kesim desteklenmeli”

Küresel resesyon dönemlerinde ülkelerin ekonomisi için oldukça önemli olan turizm, havacılık, otomotiv, tekstil ve perakende gibi rekabetçi sektörleri şimdiden tespit ederek desteklenmesi gerektiğini belirten Aziz Hatipağaoğlu, “Ek olarak orta gelir katmanında olanların, emeklilerin, dezavantajlı kesimin, engellilerin ve tabiri caizse emeğiyle geçinenlerin bu dönemde hiçbir mazereti öne sürmeden, desteklenmesi resesyondan çıkış için hayati. Üretim hacminin azalması da ancak efektif talebin artmasıyla önlenebilir. Bu nedenle toplumun tüm kesimlerinin öncelikle satın alma gücünün diri tutulması gerekirken resesyondan çıkış döneminde de reel gelirlerinin artırılması şart.” ifadelerini kullandı.

 

Koronavirüs Sonrası Ekonomi Senaryosu

25.03.2020 – Toplum sağlığıyla birlikte ekonomiyi de etkileyen Koronavirüs salgını, etkisini yitirdiğinde dünyayı yeniden şekillendirecek. Bugünlerde karantina ve salgın konuşulsa da perakende dünyasında yeni bir çağ başlayacak. Yeni nesil araştırma ve perakende teknolojileri şirketi REM People’a göre Koronavirüs sonrası gelecekte üretim, istihdam, ithalat ve perakende satış stratejileri ve uygulamaları mecburen değişecek…

Dünyayı saran Covid-19 (Koronavirüs) salgını bu yıl gerçekleşecek hemen her şeyi yeniden şekillendirdi. Karantina kararları, Çin’in kapılarını kapatması, küresel taşımacılığın durması ve sosyal mesafe ekonomiyi de dönüştürüyor. Yeni nesil araştırma ve perakende teknolojileri şirketi REM People’a göre bu salgınla birlikte Türkiye ve dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Uluslararası markalara 43 ülkede perakende analitiği hizmeti veren REM People’ın CEO’su Bülent PEKER, Koronavirüs sonrası senaryoda üretim, istihdam, ithalat ve perakendede yaşanması muhtemel gelişmeleri şöyle anlattı:

Çin’in düşüşü mü?

Çin geçtiğimiz 20 yılda dünyada hemen her şeyin lider tedarikçisi oldu. Ancak Koronavirüs sonrası birçok üretici karantina nedeniyle kapandı. Dünyanın büyüme motoru iki aylık bir uykuya daldı. Bu durum birçok kuruma Çin pazarının ne kadar öngörülemez olabileceğini gösterdi. Koronavirüs sonrası üretimle ilgili birçok alanda Çin pazarı liderliğini korusa bile bazı yerel alternatiflerine (rakiplerine) karşı güç kaybedeceğine kesin gözle bakılıyor.

Stok politikası değişecek: Modern şirketlerin övündüğü en önemli eğilim ‘tam zamanında’ ürün politikasıydı. Yani ihtiyaçları karşılamak için mümkün olan en düşük stoğu muhafaza etmekti. Ancak karantina gibi tedarik zincirindeki olası sorunlar bu sistemi çökertiyor. Artık kurumlar, belirsizliklere karşı envanterlerini yeniden ayarlayacak ve daha fazla stok tutma eğiliminde olacaklar.

Yerel ürünler artacak: Uluslararası nakliye ve seyahat kısıtlamaları insanlar gibi ürünlerin de bir noktadan diğerine ulaşmasını engelliyor. Bu durum bağlantılı küresel bir ekonomide büyük sıkıntılar yaratabiliyor. Koronavirüs sonrasında ürünlerin satılacağı ülke içinde üretilmesine dikkat edilmesi bekleniyor.

Toplantılar dijitalleşecek:

Dünyada hemen hemen her yerde büyük toplantıların yılın ikinci yarısına kadar erteleneceği bir gerçek. Ancak şirketlerin satış ziyaretleri, küçük toplantılar, seminerler ve sunumlar dijital iletişim kanallarına kaymaya devam edecek. Koronavirüs salgını bitse bile uzaktan çalışma (remote work) ve dijital platformlarda gerçekleşen toplantılar artık hayatın daha büyük bir parçası haline gelecek.

Evden çalışma dönemi: Evden (uzaktan) çalışma sisteminin verimliliği üzerindeki tartışmalar uzun süredir devam ediyor. Bu dönem evden çalışmanın gerçekten mümkün olup olmadığını ya da verimliliğini tüm şirketlere göstermek üzere. Salgın sonrası dönemde birçok şirket ofis alanlarına yapılan yatırımların ne kadar anlamlı olduğunu sorgulamaya devam edecek. Özellikle evden/uzaktan çalışma konusunda yepyeni bir dönemin başlangıcında olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Değişime açık olmak: Koronavirüs pandemisi son 100 yılın en önemli olayları arasında yerini aldı bile. Bundan sonraki süreçte başta devletler olmak üzere, birçok kamu ve özel kurumun benzer olaylara karşı acil eylem ve alternatif kaynak yönetim planının olması gerekecek.

REM People hakkında:

REM People, 2015 yılında perakende şirketlerine bağımsız denetim ve danışmanlık hizmeti sunmak amacıyla kuruldu. Perakende analitiği alanında faaliyet gösteren REM People, firmaların, satış noktalarındaki verimliliğini ölçümleyip çözümler sunuyor. REM People, Adel Kalemcilik, Bayer, Bel Groupe, Canon, Danone Nutricia, Haribo, Huawei, Intel, JBS Seara, Kellogg’s, Kimberly Clark, Microsoft, Mondelez, Nestle, P&G, PepsiCo, Pernod Ricard, Red Bull, Superonline, Samsung, Turkcell ve Unilever gibi dünya devlerine 43 ülkede hizmet veriyor.

 

Dünya Piyasalarında Korona Salgının Etkileri Devam Ediyor

18.03.2020 – Korona virüse yakalanan ve tespit edilen toplam vaka sayısı dünya genelinde 200 bin barajına ulaşırken hayatını kaybedenlerin sayısı ise 80 bine ulaştı. Dünya genelinde korona virüsün yayılmasını engellemek için alınan önlemlere yenileri eklendi.

AB sınırlarını diğer ülkelere kapattı. AB liderleri, üçüncü ülke vatandaşlarının AB üyesi ülkelere ve Schengen bölgesine yapacakları “gerekli olmayan” seyahatlerine 30 günlük geçici kısıtlama getiren düzenlemeyi onayladı. UEFA ise yaptığı toplantı sonrasında Euro 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası 2021 yılına ertelendi ve Şampiyonlar ve Avrupa Ligi maçlarını geçici olarak askıya aldı.

Almanya ve Fransa’nın koronavirüs sebebiyle iş kaybına uğrayan özellikle küçük işletmelere yönelik paketlerinin ardından ABD bugüne kadarki en geniş kapsamlı destek paketini açıkladı. Beyaz Saray salgın kaynaklı resesyonun önüne geçmek ve işsizlik oranındaki artışı engellemek için ekonomiye 1,2 trilyon dolar enjekte edileceğini duyurdu.

ABD’de endeksler, Trump yönetiminin teşvik paketi etkisi ile birlikte günü yükselişle tamamlarken, Avrupa borsaları da günü artıda kapattı. ABD’de Kapanışta, Dow Jones endeksi, 1000 puanın üzerinde değer kazandı ve %5,19 artışla 21.237,01 puana yükseldi. S&P 500 endeksi %6,23 artarak 2.534,78 puana ve Nasdaq endeksi %6,23 yükselişle 7.334,78 puana çıktı.

Yurtiçinde ise vaka sayısı 98 olurken sağlık bakanı Fahrettin Koca dün akşamki basın toplantısında 89 yaşında bir vatandaşın hayatını kaybettiği açıkladı.

Dün TCMB de Acil Faiz İndirimine Gitti. 19 Mart 2020 tarihinde toplanması planlanan Para Politikası Kurulu, korona virüsün olası ekonomik ve finansal etkilerini değerlendirmek üzere bugün acil olarak toplandı ve bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 10,75’ten yüzde 9,75’e indirdi.

Para Politikası Kurulu, korona virüs salgınının küresel büyüme görünümünü zayıflattığına ve hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülke merkez bankaların genişleyici yönde koordineli adımlar attığına dikkat çekti. Kurul, salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması açısından finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının sağlıklı işleyişinin devamı büyük önem arz ettiğini vurguladı.

Bu bağlamda Merkez faiz indirimine ek olarak; Açık Piyasa İşlemlerinde tanınan likidite imkanına ilişkin limitlerin arttırarak, 1,3 ve 6 ay vadeli swap ihalelerinin düzenleneceği açıkladı. Miktar ihalesi yöntemiyle düzenlenecek swap ihalelerinde kazanılan tekliflerin tamamı veya bir bölümü bankalar tarafından talep edilmesi durumunda aynı şartlar altında bankalar arası Para Piyasasında repo işlemi olarak da sonuçlandırılabilecek. Merkez bu kapsamda, 91 gün vadeye kadar repo ihaleleri yoluyla TCMB politika faiz oranı olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının 150 baz puan altında faiz oranı üzerinden miktar ihalesi yöntemiyle Türk lirası likiditesi sağlayabilecek.

Ayrıca bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında yeni tip koronavirüsle mücadele çerçevesinde kapsamlı bir eşgüdüm toplantısına başkanlık edecek. Erdoğan, toplantının ardından millet-devlet birlikteliğiyle atılması gereken adımlarla ilgili kamuoyunu bilgilendirecek. Alınacak kararların detayında şirketlere sağlanacak destekler ve virüsle mücadele kapsamında alınacak yeni önlemlerin olması bekleniyor.

Artık yavaş yavaş maliye politikasının da devreye girmesiyle piyasalarda, kısa süreli de olsa, toparlanma emareleri de görülmeye başlıyor. Trump’ın dev paketi açıklaması sonrası S&P 500 endeksi Salı gününü %6 yükselişle kapadı. S&P vadelilerinde ise yazının yazıldığı sıralarda %3’ün üzerinde düşüşle dünkü kazançların bir kısmının geri verilebileceğine işaret ediyor. Plan açıklaması sonrası ABD 10 yıllık Hazine tahvil getirileri 36 baz puan birden yükselerek %1’i aştı. Bu sabah yine %1 seviyelerinde işlem görüyor. Asya’da ise yükselişler dikkat çekiyor. Japon Topix %2,7, Hong Kong Hang Seng %0,1, Şanghay Bileşik ise %1,25 yükseliyor.

 

Korona Virüsü Salgını Piyasaları Kasıp Kavuruyor: VIX’ten Rekor

VIX Zirve
Piyasalardaki risk, stres ve artan volatiliteyi (oynaklık, belirsizlik) gösteren VIX endeksi 2008 krizinden sonra 2. kez zirve yaparak 83 puanı gördü.

17.03.2020 – Dünya genelinde koronavirüsün hızla yayılmasına ilişkin giderek artan endişe ve panik haftanın ilk işlem gününde artarak devam etti.

ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında koronavirüs salgınının daha ne kadar süreceğine dair soruya, “İyi bir iş çıkarırsak uzmanlar, virüsü yenmemizin Temmuz ya da Ağustos’u bulabileceğini kaydediyor. Ne olacağını göreceğiz belki de daha uzun sürer.” yanıtını verdi. Trump, “ABD ekonomisi, resesyona mı gidiyor?” sorusuna ise “Olabilir” ya nıtını verdi. Trump’ın basın toplantınsın ardından piyasalardaki satışların hızlandığı görüldü.

Koronavirüs salgınına yönelik artan endişeli hava ile birlikte küresel borsalarda sert satış baskıları etkili olmaya devam ediyor. Fed’in bu haftaki FOMC toplantısı öncesi ikinci defa gerçekleştirdiği olağanüstü toplantı ile faiz indirimine gitmesi ve ABD Başkanı Trump’ın koronavirüs salgınının tamamen kontrol altına alınmasının Temmuz ya da Ağustos’u bulabileceğini açıklaması sonrasında piyasalardaki panik daha da arttı.

Piyasalardaki risk, stres ve artan volatiliteyi (oynaklık, belirsizlik) gösteren VIX endeksi 2008 krizinden sonra 2. kez zirve yaparak 83 puanı gördü.

ABD borsalarında dün %12’yi aşan kayıplar yaşandı. Kapanışta, Dow Jones endeksi yaklaşık 3000 puan değer kaybetti ve %12,93 azalışla 20.188,52 puana geriledi. Endeks 1987’de yaşanan Kapa Pazartesi’den bu yana kaydedilen en büyük kaybını yaşadı. S&P 500 endeksi %11,98 kayıpla 2.386,13 puana ve Nasdaq endeksi %12,32 azalışla 6.904,59 puana düştü.

Avrupa borsaları da dünü sert düşüşlerle tamamladı. Kapanışta gösterge endeksi Stoxx Europe 600, %4,86 değer kaybederek 284,63 puana geriledi. İngiltere’de FTSE 100 endeksi %4,01 azalarak 5.151,08 puana, Almanya’da DAX 30 endeksi %5,31 düşerek 8.742,25 puana, Fransa’da CAC 40 endeksi %5,75 değer kaybıyla 3.881,46 puana ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi %6,1 gerileyerek 14.980,34 puana indi.

ABD dışında ise koronavirüs ile ilgili diğer ülkelerin de ciddi tedbirler almaya devam ettikleri izleniyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, dün yaptığı açıklamada koronavirüsün yayılmasını engellemek için evden çıkmama çağrısı yaptı ve sert seyahat yasakları getirildiğini duyurdu. Hasta insanların hastanelere götürülmesi için ordunun devreye girebileceğini söyledi. Salı günü yerel saatle 12’den itibaren evden acil market alışverişi ve sağlık hizmetlerinden yararlanmak ve işe gitmek dışında hiçbir sebeple çıkılmaması gerektiğini söyleyen Macron, bu önlemlerin en az iki hafta süreyle devam edeceğini açıkladı. Buna göre yasaklara uymayanlar cezalandırılacak. Büyük ya da küçük ölçekli iş yerlerinin etkilenmemesi için toplamda 300 milyar euro değerinde kredi verileceğinin duyurulduğu açıklamada Macron, hiçbir Fransız şirketi iflas riskiyle karşı karşıya kalmayacak” dedi.

İngiltere’de koronavirüse karşı yeterli önlemi almamakla eleştirilen ve virüsün yayılmasıyla “toplumsal bağışıklık” kazanılması politikasını izleyen Başbakan Boris Johnson, Pazartesi günü bir açıklama yaparak risk grubundakilerin 12 hafta boyunca evden çıkmaması çağrısı yaptı.

Son dönemde koronavirüs vakalarında hızlı bir artış yaşayan İspanya’da Sağlık Bakanı Salvador Illa özel hastanelerin ülkedeki genel sağlık sisteminin kontrolüne gireceğini açıkladı. İspanya’da ise Sağlık Bakanı Salvador Illa özel hastanelerin ülkedeki genel sağlık sisteminin kontrolüne gireceğini açıkladı. Bu gelişmelerle birlikte dün Avrupa’da da endekslerin gün kapanışına yakın saatlere kadar sert satılmaya devam ettiği, fakat kapanışa doğru kısmi de olsa toparlanmaların yaşandığı gözlendi. Bu sabah ABD ve Avrupa vadelilerinde %3 seviyelerinde yükselişlerin yaşandığı gözleniyor.

Yurtiçinde de koronavirüs vaka sayısı dün itibariyle 47 oldu. Virüsle ilgili yaşanan son gelişmeler kapsamında İç İşleri Bakanlığı, aldığı bir kararla birçok eğlence merkezinin kapatılmasına karar verdi. Saat 00:00 itibariyle tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser salonu, nişan/düğün salonu, çalgılı lokanta/kafe, gazino, birahane, taverna, kahvehane, kıraathane, kafeterya, kır bahçesi, nargile kafe, internet salonu bir süreliğine durduruldu. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çarşamba günü yeni tip koronavirüsle mücadele çerçevesinde kapsamlı bir eşgüdüm toplantısına başkanlık edecek. Erdoğan, toplantının ardından millet-devlet birlikteliğiyle atılması gereken adımlarla ilgili kamuoyunu bilgilendirecek.

Dünkü son gelişmelerle giderek artan panik havasında global ölçekte endekslerde çok sert satışlar devam ederken piyasalardaki endişenin düzeyini gösteren VIX endeksi 83.56 seviyesini görerek rekor kırdı. Yurtiçinde ise 5 yıllık CDS’in 2018’deki kur krizinden bu yana 533 ile en yüksek seviyeyi gördüğü izlendi.

Dün borsa İstanbul XU100 ana endeksi ise 87.888 seviyesinde günü tamamlarken Mayıs 2019’dan bu yana en düşük seviyesine gelmiş oldu. Gelişmiş ülkelerden mali teşviklere yönelik adım sözleri piyasalarda 1987’den bu yana görülen en sert satışların ardından yatırımcıların soluk almasına yol açtı.

Petrol fiyatları, koronavirüse dair endişelerin derinleşmesiyle birlikte düşüşünü hızlandırdı ve Brent petrol 2016’dan bu yana ilk defa varil başına 30$’ın altına indi.

Piyasalardaki mevcut görünüme baktığımızda bu sabah saatlerinde Asya piyasalarında karışık bir görünüm olduğunu, ABD endeks vadelilerinde ise dünkü sert satışların ardından alıcılı bir resmin ön plana çıktığını görüyoruz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde bugün İstanbul’da düzenlenmesi planlanan liderler zirvesi, yeni tip koronavirüs nedeniyle telekonferans yoluyla yapılacak. Alınan bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Almanya Başbakanı Merkel İdlib ve mülteci meselesi ile Türkiye-AB ilişkilerinin ele alınacağı zirvede buluşacak.

Korona Virüsü Salgını ve Güvenli (Sanılan) Limanlar

06.03.2020 – Avrupa’da korona virüsü vakalarının ve virüs kaynaklı ölümlerin artması ile birlikte küresel piyasalarda güvenli limanlara kaçış hızlandı. Dün yetkililerden gelen açıklamalara göre İngiltere’de koronavirüs nedeniyle ilk ölüm yaşanırken, Avustralya’da vaka sayısının 61’e yükseldiği belirtildi. Bunun yanı sıra, ABD Başkanı Donald Trump’ın dün ABD ekonomisinin koronavirüs salgını yüzünden bir darbe alabileceğini ifade etmiş olması de piyasalardaki endişeleri artırdı. Bununla birlikte ABD 10 yıllık tahvil faizi %0,9 seviyesinin altını test ederek rekor düşük seviyelere inerken, ons altın fiyatları ise yeniden 1675 seviyesi üzerine çıktı ve bu sabah saatlerinde 1680 seviyesini test etti. Bununla birlikte dün küresel borsalarda satıcılı bir seyir vardı. ABD endekslerinde dün %3’lerin üzerinde düşüşler yaşanırken, Avrupa borsaları da günü düşüşle tamamladı. Dolar endeksi ise, Fed’in faiz indirimine devam edeceğine ilişkin artan beklentiler ile birlikte değer kaybına devam etti.

ABD’de, Dow Jones endeksi 950 puanın üzerinde değer kaybetti ve %3,58 azalışla 26.121,28 puana geriledi. S&P 500 endeksi %3,39 kayıpla 3.023,94 puana ve Nasdaq endeksi %3,10 düşüşle 8.738,59 puana indi.

Mevcut görünüme baktığımızda piyasalardaki panik havasının sürmekte olduğunu görüyoruz. Asya piyasaları bu sabah saatlerinde satıcılı bir seyir izlerken, ABD vadelilerinde de %’1’iin üzerinde satışlar söz konusu.

 

Korona Virüsü Salgını: Haftada 26 Milyar Dolarlık Ticari Etki

  • Koronavirüs etkisi ile dünya genelinde büyüme beklentileri aşağı yönlü revize ediliyor.
  • Üretim ve ticaretin sekteye uğraması nedeniyle Çin’e yapılan mal ve hizmet ihracatında haftalık 26 milyar dolara yakın kayıp yaşanabilir.
  • Çin’de iş faaliyetlerine yönelik aksaklıkların bir aydan fazla sürmemesi ve faaliyetlerin üç ay içinde olağan hale dönmesi durumunda salgının makroekonomik etkileri de sınırlı kalabilir.

26 Şubat 2020, ISTANBUL- Koronavirüs ile ilgili endişeler ve virüsün yayılım seviyesi tüm dünyada her geçen gün artıyor. Euler Hermes’in Koronavirüs’ün dünya ekonomisi üzerindeki etkilerini değerlendirdiği rapora göre Çin’de kapanan tesisler nedeniyle haftalık 26 milyar dolarlık bir ticaret şoku bekleniyor. Raporda, imalat sanayii ve ticaret sektörlerinde resesyonların büyük ihtimalle devam edeceği ve 2020’nin ilk çeyreğinde yüzde 2’lik düşük bir global büyüme beklendiği belirtiliyor.

Salgın nedeniyle Çin’de iş faaliyetlerinin sekteye uğramasının tekstil, makine, ulaşım ekipmanı ve emtia sektörlerinde stokları uzun vadeli seviyelerin üzerine taşıyabileceği ifade edilen raporda, stok seviyesi uzun dönemli ortalamanın altında olan sektörlerde de ürün kıtlığı yaşanma riski bulunduğunun altı çiziliyor. Özellikle elektronik ve bilgisayar ürünleri sektörlerinin en çok risk taşıyan sektörler arasında olduğu tahmin ediliyor. 2019’da şirketlerin stoklama yapmasının ardından 2019’un son aylarında stoklarda ciddi bir erime gerçekleşmedi. Belirsizliklerin tekrar artmasıyla stokların yeniden artacağı ve küresel olarak imalat sanayii sektörünün 2020 yılının ilk yarısında resesyonda kalması bekleniyor.

Ticari büyümeye büyük darbe

Raporda, üretim ve ticaretin sekteye uğraması nedeniyle Çin’e yapılan mal ve hizmet ihracatında haftalık 26 milyar dolara yakın kayıp yaşanabileceği kaydediliyor. Bu nedenle Euler Hermes’in, küresel ticaret büyümesi tahminini aşağı yönde revize ederek yüzde 1,3’e indirdiği belirtiliyor. Raporda, haftada 18 milyar dolara ulaşması tahmin edilen mal ticaretine yönelik kayıplardan en çok etkilenecek ülkeler; Hong Kong, Güney Kore, Japonya, Almanya ve ABD olarak sıralanıyor. Hizmet ticaretine bakılacak olursa, Çin, dünya seyahat harcamalarının yüzde 20’sini temsil ediyor. Bu da, dünya için haftada 6 milyar dolarlık potansiyel bir kayıp anlamına geliyor.

Euler Hermes, Koronavirüs ile ilgili olumsuzluklar bitse de 2020 yılının ikinci yarısında küresel büyümenin ABD kaynaklı belirsizlikler nedeniyle baskı altında kalacağından, salgının yarattığı olumsuz etkilerin sonradan telafi edilmesinin çok zor olduğunu belirtiyor. İmalat sanayii sektörü ve küresel ticarette yaşanan resesyonun yılın ilk yarısına sarkacağı bu duruma bağlı olarak; Çin, Avrupa ve birçok ekonomi için büyüme tahminlerinde aşağı yönde revizyona giden Euler Hermes, Çin için 2020 yılı büyüme tahminini yüzde 5,9’dan yüzde 5,6’ya, Euro Bölgesi için ise yüzde 1’den yüzde 0,9’a çekti. Euler Hermes, bu revizyonlar ışığında da 2020 yılı küresel GSYH büyüme tahminini yüzde 2,4’ten yüzde 2,3’e indirdi. 

Korona Virüsü Salgını Raporu

07.02.2020

Anna Boata / Makroekonomik Araştırma Müdürü, Françoise Huang / Kıdemli Ekonomist, Georges Dib / Ekonomist 

Geçtiğimiz hafta salgının Çin üzerindeki ekonomik etkilerini ele almıştık. Bu hafta ise dünyanın kalanı üzerindeki etkisini değerlendireceğiz. Özetle: Çin’de üretime kapanan tesisler nedeniyle haftalık 26 milyar dolarlık bir ticaret şokunun yaşanmasını, imalat sanayii ve ticaret sektörlerinde resesyonların yüksek ihtimalle devam etmesini (en erken 9 Şubat’ta bitebilir) ve küresel büyümenin 2020 yılının ilk çeyreğinde %2’lik düşük bir büyüme kaydetmesini bekliyoruz.

Öncelikle, Korona virüsü salgını nedeniyle imalat sanayi sektörünün 2020 yılının ilk yarısında resesyonda kalmaya devam etmesini bekliyoruz. Elektronik ve bilgisayar ürünleri en çok risk taşıyan sektörler. Salgın nedeniyle Çin’de iş faaliyetlerinin sekteye uğraması; tekstil, makine ve ulaşım ekipmanı ve emtia sektörlerinde stokları uzun vadeli seviyelerin üzerine taşıyabilir. (Salgın, birçok sektörü, tedarik zinciri aksaklıkları ve söz konusu sektörlere yönelik daha düşük küresel talep riskleriyle karşı karşıya bıraktı.) Diğer yandan, stok seviyesi uzun dönemli ortalamanın altında olan sektörlerde de (elektronik ürünler, bilgisayarlar) ürün kıtlığı yaşanma riski var. 2019 yılında şirketlerin olağandışı yüksek seviyede stoklama yapması imalat sanayi üretimini, özellikle de gelişmiş ülkelerde, resesyona itmişti. Son aylarda stoklarda ciddi bir erime olmadı. Buna ek olarak; küresel talebin daha düşük olması ve belirsizliklerin tırmanması önümüzdeki aylarda stokların yeniden artmasına neden olacaktır. Bu nedenle, küresel olarak imalat sanayi sektörünün 2020 yılının ilk yarısında -sığ bir- resesyonda kalmasını bekliyoruz.

İkinci olarak, üretim ve ticaretin sekteye uğraması nedeniyle Çin’e yapılan mal ve hizmet ihracatında haftalık 26 milyar dolara yakın kayıp yaşanabilir. 2020 yılı küresel ticaret büyümesi tahminimizi aşağı yönde 0,5 yüzde puan revize ederek +%1,3’e indirdik. Hong Kong, ABD, Japonya, Güney Kore ve Almanya bu açıdan en çok zarar görebilecek ülkeler. Haftalık 26 milyar dolarlık ihracat kaybı, 2020 yılında küresel olarak mal ithalatına yönelik gümrük vergilerinde 1 yüzde puanlık artış yaşanmasına benzer karşılaştırmak gerekirse 2019 yılında ABD ve Çin arasında yaşanan ticari ihtilafın yarattığı zarar gümrük vergilerinde 0,7 yüzde puanlık bir artışa eşitti. Mal ticareti bakımından durumdan en çok etkilenecek ülkeler; Hong Kong, Güney Kore, Japonya, Almanya ve ABD olacaktır. Mal ihracatına yönelik kayıp haftada 18 milyar dolara ulaşabilir. Hizmet ticaretine bakılacak olursa, Çin, dünya seyahat harcamalarının %20’sini (ABD %11’ini ve Avrupa yaklaşık %30’unu) temsil ediyor. Bu da dünya için haftada 6 milyar dolarlık potansiyel bir kayıp anlamına geliyor. Hizmet kanadındaki kayıplardan en çok etkilenecek ülkeler; Hong Kong, ABD, Japonya ve Güney Kore olacaktır. Bunlara ek olarak ulaştırma hizmetlerine yönelik kayıplar da (Çin’den yapılacak ithalat azalacağı için bu hizmetlerin kullanımında da düşüş olacağından) haftada 2 milyar dolara ulaşabilir. Bu akut ticari şok en az 9 Şubat’a kadar devam edecektir.

Son olarak, Çin’de iş faaliyetlerine yönelik aksaklıkların bir aydan fazla sürmemesive faaliyetlerin üç ay içinde olağan hale dönmesi durumunda salgının makro ekonomik etkileri de sınırlı (2020 yılı ilk çeyreğinde küresel GSYH büyümesinde 0,3 yüzde puanlık düşüşle %2’lik artış şeklinde) kalacaktır. Her ne kadar Koronavirüs salgınından dolayı ortaya çıkacak olumsuz etkilerin üç aydan uzun sürmeyeceğini düşünsek de, 2020 yılının ikinci yarısında küresel büyüme ABD kaynaklı belirsizlikler nedeniyle baskı altında kalacağından salgının yarattığı olumsuz etkilerin sonradan telafi edilmesi çok zor. Genel olarak baktığımızda, imalat sanayi sektörü ve küresel ticarette yaşanan resesyonun yılın ilk yarısına sarkacağını düşünüyoruz. Bu olaya bağlı olarak; Çin, Avrupa ve birçok ekonomi için (Hong Kong, Singapur, Güney Kore, Japonya, Tayvan, Tayland, Avusturalya) büyüme tahminlerimizde aşağı yönde revizyona gittik. Çin için aşağı yönde -0,3 yp revize ettiğimiz yeni 2020 büyüme tahminimiz %5,6. Euro Bölgesi için ise -0,1 yp ile %0,9. Bu revizyonlar ışığında 2020 yılı küresel GSYH büyüme tahminimizi de 0,1 yp’lik aşağı yönde revizyonla %2,3’e çektik. Para politikalarının çok aktif kalmaya devam etmesini bekliyoruz çünkü Çin’in Koronavirüs nedeniyle izole edilmesinin mal ve hizmet ticareti üzerinde ciddi olumsuz etkileri olacaktır. Bu bağlamda, Avrupa Merkez Bankası ve FED’in 2020 yılının ilk yarısında bir kez daha faiz indirimine gitme ihtimali arttı.

 

 

Korona Virüsüne Karşı Aşı Geliştirildiği Haberleri Risk İştahını Bir Miktar İyileştirdi

26.02.2020 – Korona virüsünün, Güney Kore, İran ve İtalya başta olmak üzere, Çin dışındaki ülkelerde yayılması ve ölü sayısının hızla artması ile birlikte bu haftaya risk iştahı açısından oldukça zayıf bir başlangıç yapmıştık. Ancak Pazartesi günü Çin’in Rusya Büyükelçisi Zahang Hanhui’nin bilim adamlarının korona virüsü aşısını bulduğunu ifade etmesi ile birlikte piyasaların bir miktar sakinleştiğini ve risk algısının kısmen de olsa iyileştiğini gördük. Bununla birlikte güvenli limanlar dün kazançlarının bir kısmını silerken, küresel borsalar görece pozitif bir seyir izledi. Korona virüsü aşısının bulunduğuna yönelik çıkan haberler ile birlikte dolar endeksi 99,60 seviyesi üzerinden 98,88’e kadar geriledi. Ons altın 1660 seviyesi üzerinden 1627,53 seviyesine kadar gerilerken, USDTRY paritesi de 6,12 seviyesi üzerinden 6,0715 seviyesine indi. Küresel borsalarda ise, risk iştahındaki iyileşme ile birlikte dün pozitif bir seyir gözlemlendi.

Ancak, piyasaların korona virüsü aşısına yönelik haberlere temkinli yaklaşması ile birlikte risk iştahında dün sabah saatlerinde etkili olan iyileşmenin kısa soluklu olduğunu gördük. USDTRY paritesi kısa süre içerisinde yeniden 6,15 seviyesi üzerine geri dönerken, ons altın fiyatları ise kısa süre içerisinde 1640 seviyesi üzerine dönüş yaptı. Genel olarak piyasalarda riskten kaçış eğiliminin sürmesi ve Dünya Sağlık Örgütü’nün ve uzmanların korona virüsü aşısına yönelik çıkan haberlere temkinli yaklaşıyor olması ile birlikte piyasalardaki volatilitenin ve panik havasının bir süre daha etkisini korumasını beklemekteyiz.

 

 

Korona Virüsünün Etkilerine Karşı Çin’den Önlemler…

24.02.2020 – Çin’de merkez bankası işlevini yürüten Çin Halk Bankası’nın Başkan Yardımcısı Chen Yulu, yeni korona virüsü salgınının Çin ekonomisine etkilerinin kısa vadeli ve sınırlı olacağını söyledi. Yulu, yaptığı açıklamada, salgının Çin ekonomisine belli boyutta olumsuz etkiler getirdiğini ancak finans sisteminin riskler karşısındaki direncinin yüksek olduğunu belirtti.
 
Salgının Çin ekonomisine getireceği etkilerin kısa vadeli ve sınırlı olacağının altını çizen Chen Yulu, ekonominin uzun vadedeki istikrarlı seyri için mevcut temel zeminin değişmediğini vurguladı. Çin Halk Bankası’nın salgınla mücadele sürecinde işletmelere mali destek sağlamak için 300 milyar yuan tutarında bir özel kredi fonu kurduğu bilgisini veren Chen, ülkedeki makro ayarlamaların potansiyelinin geniş ve hükümetin elindeki politika uygulama araçlarının fazla olduğunu, dolayısıyla istikrarlı para politikasının değişmeyeceğini dile getirdi.
 
Çin finans piyasasının, görülen bazı dalgalanmalara rağmen genel olarak istikrarını koruduğuna dikkat çeken Chen Yulu, borsa ve döviz piyasalarının dengeli şekilde geliştiğini, Çin’in para birimi RMB’nin değerinde büyük boyutta düşüş veya yükseliş yaşanmayacağını ifade etti.

Çin, dış ticareti geliştirmek için 20 özel önlem aldı

Çin Ticaret Bakanlığı, işletmelerin normal faaliyetlerine dönmesi ve dış ticaret ile yabancı yatırımların istikrarını korumak amacıyla 20 önlemi hayata geçirdi. Bakanlık’tan yapılan açıklamada, yeni koronavirüsünden (Covid-19) kaynaklı salgının dış ticarete ve yabancı yatırımlara etkisinin geçici olduğu, uzun vadede Çin’in dış ticaret faaliyetlerinin makul aralıkta süreceği belirtildi.
 
Bu önlemler arasında dış ticaret, yabancı yatırımlar ve e-ticaret firmalarının faaliyetlerine yeniden başlamasına destek verilmesi, Kuşak ve Yol kapsamındaki büyük projelerin istikrarlı şekilde yürütülmesi, dış ticaretin yönetim düzeninin basitleştirilmesi ve hukuki hizmetler güçlendirilerek şirketlerin karşısındaki risklerin azaltılması gibi tedbirler yer aldı.
 
Çin’in dış ticaret faaliyetlerinin uzun vadede gelişme eğiliminin değişmediği, rekabet üstünlüğünün korunduğu ve dış ticaret dinamiklerinin gücünü kaybetmediği bildirildi. Çin Ticaret Bakanlığı Yabancı Yatırım İdaresi Başkanı Zong Liqing, ocak ayında çekilen yabancı yatırımların salgından etkilendiğini bildirerek, bu etkinin ilk çeyrekte tırmanacağını öngördü. Zong, uzun vadede ve genel itibarıyla salgının etkilerinin geçici olduğunu, çok sayıda uluslararası şirketin Çin’e yönelik stratejileri ve güveninin değişmediğini vurguladı.

 

Piyasalarda Güvenli Limanlara Kaçış Sürüyor, Ekin Akbaş

19.02.2020 – Çin’deki korona virüsü salgınının etkileri ara ara azalıyor ve küresel risk iştahı kısa vadeli iyileşme emareleri gösteriyor olsa da, virüsten etkilenen ve ölenlerin sayısının gitgide artıyor olması piyasalardaki endişelerin varlığına korumasına neden oluyor. Bununla birlikte risk algısındaki iyileşmelerin uzun soluklu olamadığını ve güvenli liman görünümlü varlıklarda yaşanan geri çekilmelerin kısa vadeli düzeltme hareketleri olarak sınırlı kaldığını görüyoruz. Arka planda varlığını koruyan virüs riski güvenli limanlara olan akışı güçlü tutarken, dolar endeksinin ve tahvillerin yükselişini sürdürmesine neden oluyor.

En son Apple’ın koronavirüs salgınının şirket kârları ve ekonomi üzerindeki olumsuz etkisi nedeniyle çeyrek dönem satışlarının tahminlerin altında kalacağını açıklaması piyasadaki endişeleri önemli ölçüde tırmandırdı. Bununla birlikte piyasalardaki güvenli liman arayışı hızlanırken, hisse senetleri değer kaybetti. Açıklama sonrasında Asya borsalarında kayıplar yaşanırken, ABD ve Avrupa borsalarının çoğu da günü düşüşle tamamladı. ABD tahvilleri ve altına olan talep artmaya devam ederken, dolar endeksindeki yükseliş eğiliminin de istikrarlı bir sürdüğü gözlemlendi. Bununla birlikte riskli varlıklardan kaçışın hızlandığı ve gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolar karşısında zayıflamaya devam ettiğini görmekteyiz.

Apple’ın açıklamaları piyasadaki endişeleri tırmandırırken, küresel borsalarda satış baskıları yaşanmasına neden oldu. ABD ve Avrupa borsaları dünü satıcılı tamamlarken, güvenli liman görünümlü varlıklarda sert yükselişler gözlemledik.

Piyasalardaki zayıf risk iştahı ve eurodaki düşüş eğilimi ile birlikte Şubat ayının başından bu yana istikrarlı bir yükseliş hareketi içerisinde olan dolar endeksi, artan güvenli liman talebi ile birlikte yükselişini daha da genişleterek 99,47 seviyesine kadar çıktı. Endeks böylelikle Eylül ayından bu yana en yüksek seviyesini test etmiş oldu.

Dolar Endeksi ve Altın Fiyatları…

Dolar endeksindeki yükselişe rağmen, güvenli limanlara kaçış hareketinin hızlanması ile birlikte yükseliş eğilimini sürdüren ons altın fiyatlarında, dönem dönem iyileşen risk algısı ile yaşanan geri çekilmelerin alım fırsatı vermeye devam ettiği görülüyor. Bununla birlikte ons altın, bir süredir sabah bültenlerimizde belirtmekte olduğumuz hareketi gerçekleştirdi ve yeniden 1600 seviyesi üzerine yükseldi. USDTRY ve ons altındaki yükseliş eğilimi ile birlikte gram altın fiyatları ise 310 TL’yi aşarak rekor tazeledi. Dün akşam saatlerinde 1605,15 seviyesini eden ons altın bu sabah saatlerinde 1601,60 seviyesinden işlem görüyor.

ABD tahvillerinde de, azalan risk iştahına bağlı olarak değer kazanımlarının devam ettiğini gördük. ABD 10 yıllık tahvil faizi %1,5370 seviyesine inerken, 5 yıllık tahvilin getirisi %1,3730 ve gösterge tahvil faizi ise %1,3930’a kadar indi. Avrupa tarafında da İtalya ve İspanya dışında 10 yıllık tahvillerin alıcılı seyrettiğini gördük.

Bu sabah saatlerinde, dün yaşanan satış baskılarının ardından piyasalarda daha ılımlı bir resmin ön planda olduğu ve kayıpların telafi edilmeye çalışıldığı görülüyor. Bununla birlikte Asya piyasalarında hafif alıcılı bir seyir hakimken, ABD endeks vadelilerinde de olumlu bir resmin ön plana çıktığını görüyoruz.

 

 

Korona Virüsü’nün Çin, Dünya ve Türkiye’ye Etkileri

18.02.2020 – Ocak ayında Çin’in Vuhan kentinde başlayan ilk adı ile Korona, daha sonra incelemeler sonrası ismi ile Kovid-19 olarak açıklanan virüsün etkileri hem dünyada hem de Çin de hissedilmeye devam ediyor. Korona Virüsü salgını sonucu en çok vaka Çin’de olmakla birlikte, salgının etkileri Çin ile sınırlı değil. Keza dünya ekonomisi içinde Çin’in oranı yüzde 12. Tedarik zincirine bakıldığında küresel ölçekte üretilen her sanayi ürününün ortalama 5’te 1’i Çin’den geliyor. Dolayısı ile etkileri anlamak ve ileriye yönelik tahminler yapmak için Çin ve dünyanın diğer yerlerindeki etkileri takip etmek gerekiyor.

Şimdiye kadar Çin’de üretim yapan birçok otomotiv firması üretimi durdururken, Güney Kore’de de Hyundai üretime ara verdiğini açıklamıştı. Avrupalı üreticler ise tedarik sıkıntılarının üretimi aksatacağı konusunda hem fikir. Küresel çapta en son önemli gelişme ise ABD’li teknoloji şirketi Apple tarafında yaşandı.

Apple, Çin’de ortaya çıkan Korona virüsü nedeniyle üretimde yavaşlama ve Çin kaynaklı talepte zayıflama yaşandığını, bu nedenle ilgili çeyrekte daha önce ortaya konulan satış projeksiyonunu gerçekleştiremeyeceğini açıkladı. Şirket, Çin’de faaliyetin tekrar başladığını ancak normalleşmenin, beklediklerinden daha uzun sürdüğünü belirtti.

Diğer taraftan; virüsle ilgili gelişmeler de takip edilmeye devam ediyor. Çin’de virüsten etkilendiği kesinleşen vaka sayısı 72 bin 436 olurken, virüs nedeniyle yaşanan can kaybı ise 1.869 kişiye ulaştı.

Çin Merkez Bankası (PBOC) ticari bankalara orta vadeli fonlama sağladı ve bu fonlama için uyguladığı faizi düşürdü. PBOC dün bankalara 200 milyar yuan (29 milyar dolar) tutarında bir yıl vadeli kredi sağladı. Bu imkan için uygulanan faizi ise 10 baz puan düşürerek yüzde 3.15 ile 2017’den beri en düşük seviyesine çekti. PBOC ayrıca 7 gün vadeli ters repo işlemi ile de piyasaya 100 milyar yuan verdi. Böylelikle, Pazartesi günü vadesi gelen 1 trilyon yuanlık ters repo dönüşünün 700 milyar yuanlık kısmı geri çekilmiş oldu.

Türkiye’de de bir yandan üretim ve tedarikte Çin’deki rakiplerinin yerini almak için kolları sıvayanlar varken, Çin’den ithalat yapan, üretimi Çin’den gelen ara ürüne bağlı olan firmalar da var.

Çin’in Şangay Üniversitesi’nde görev yapan Nurettin Akçay, Çin ile iş yapan ithalatçılarımızdan Çin’deki fabrikaların durumu hakkında bilgi almış. Akçay’ın aktardığı bilgiler şu şekilde:

Guangzhou şehrinde sanayi bölgesinde yer alan imalat sektöründe yer alan fabrikaların özel izinlileri hariç hepsi kapalı. Buradaki imalatlar ayakkabı, çanta, tekstil aksesuarları. Fabrikaların üretime devam edebilip etmeyeceğine dair bilgi 22 Şubat’ta verilecek.

Türk tedarikçiler Shenzhen ve Guangzhou’da sürekli ticaret yaptıkları satıcıların henüz şehirlerine dönmediklerini açıklıyorlar. Tekrar işlere başlangıç olarak ise 3 Mart tarihi veriliyor ancak bu da henüz kesin değil.

Çin’de plastik enjeksiyon kalıplar yaptıran bir Türk firmasının Çin’deki tedarikçi firması mayıs ayına kadar bir şey gönderemeyeceğini söylemiş. Temin tarihleri çok ertelenmiş. Hazır olan ürünlerin dahi gönderilmediği söylenmekte. Malların gönderilmeme durumunun bir kısmı da kargo ve lojistik firmalarında sıkıntılar ile de alakalı. Keza bazı yerlerde yollar kapalı ve bazı yerlere kargo şirketleri gitmiyorlar, ancak lojistik faaliyetler tüm ülke genelinde tamamen durmuş değil.

Çin’de fabrika ve imalathanelerden ayrı olarak Vuhan çevresinde ofislere de ancak her şirketten 1 kişinin gitmesine izin verildiği gelen bilgiler arasında. Vuhan’dan uzak eyaletlerin bazılarında ise ofislerde çalışmalar başlamış.

Türkiye’deki mermer sektörü en fazla etkilenecek sektörlerin başında geliyor. Çin büyük bir mermer alıcısı dolayısı ile Türkiye’deki firmalar eleman sayısını azaltıyor. Üretimi başlamayan ocaklar var. Martta başlayacak dünyanın en büyük Mermer fuarlarından bir olan Xiamen Fuarı Haziran ayına ertelenmiş durumda.

Türkiye’deki sağlık sarf malzemesi üreticileri ise Çin’e yüksek fiyatla eldiven ve maske sattıklarından, iç piyasaya mal vermek istemiyorlar. Türkiye’deki alıcılar eldiven ve maskelerdeki yüksek fiyatlardan şikayetçi.

Türkiye’deki mobilya, tekstil ve otomotiv sektöründeki imalatçılar ise durumu fırsata çevirmek istiyorlar. İstanbul İhracatçı Birlikleri’nin yaptığı açıklamaya göre Çin’de iptal edilen fuarlar yerine ilgili alım heyetlerinin 23-30 Mart tarihleri arasında Türkiye’ye gelmesi planlanmakta…

Dünyanın En Büyük Mobilya Fuarlarının Boşluğunu Türk İhracatçısı Dolduracak

 

Türkiye Kargo, Kurye ve Lojistik İşletmecileri Derneği (KARİD) Başkanı Aslan Kut’tan Korona Virüsü Açıklaması

03.02.2020 – Korona virüsü, son zamanlarda herkesi endişelendiren, çeşitli önlemler almaya iten bir virüs. Özellikle internette ve sosyal medyada kaynağı belli olmayan ve gerçekçilikten uzak pek çok bilgi dolaşıyor ve bu da kirlilik yaratıyor. Bu asılsız bilgilerden biri de, virüsün dünyanın dört bir yanını dolaşan kargolar aracılığı ile de yayıldığı iddiası. Bu konuda derneğimize pek çok telefon geliyor.

Virüsün insandan insana geçtiği konusunda bilgimiz var. Ancak şu an ne Çin’de ne de başka bir ülkede virüsün kargo & eşya yolu ile bulaştığına dair teyit edilmiş bir bilgi yok. Bununla beraber, kargo teslimatlarıyla ilgili henüz tarafımıza tebliğ edilmiş bir değişiklik mevcut değil. Yetkili mercilerden herhangi bir bildirim olursa teslimatlarla ilgili ivedilikle gerekli değişiklikler yapılacaktır. Türkiye’ye Çin’den gelen ve/veya Türkiye’den Çin’e gönderilen postalar için gümrük mevzuatımızın gerektirdiği tedbirler devam etmektedir.

Bu konuda daha detaylı bilgi ihtiyacı olan vatandaşlarımızın yetkili mercilerin yayınlarını takip etmelerini ve asılsız bilgilerle değil, yetkililerin sözlerine itimat etmelerini önemle rica ederiz.

 

Corona Virüsü Dünyanın En Büyük Fuarını Erteletti

29.01.2020 – Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve hızla dünyaya yayılan corona virüsü, Çin’in Xiamen şehrinde düzenlenen ve sektöründe dünyanın en büyüğü olan Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nın ertelenmesine yol açtı. 16-19 Mart 2020 tarihlerinde düzenlenmesi planlanan Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, 6-9 Haziran 2020 tarihlerine ertelendi.

Madencilik sektöründe faaliyet gösteren 15 Sivil Toplum Kuruluşunun oluşturduğu Maden Platformu, bir süredir devam eden korumacılığa dayalı dünya ticaret savaşlarının ve dünya ekonomilerindeki durgunluğun Çin’i son derece olumsuz etkilediğini belirtti. Bu olumsuzlukların 2019 yılında Ülkemizin Çin’e yaptığı ihracatı gerilettiğini, bütün bu olumsuzlukların üzerine üzerine Çin’de ortaya çıkan corona virüsü nedeniyle Çin’deki şehirlerin karantina altına alınmasının, ülke içi seyahatlerin yasaklanmasının Çin’in üretimi için ihtiyaç duyduğu mal alımını neredeyse sıfırladığını, 16-19 Mart’ta yapılacak Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nın 6-9 Haziran’a ertelenmesinin krizin uzun süreceğinin ve derinleştiğinin belgesi olduğunu belirtti.

Sektör temsilcileri Çin’ in sadece doğal taşta değil hemen hemen tüm madenlerde dünyanın en büyük alıcısı olması nedeniyle, bu olumsuz gelişmelere paralel olarak ülkemiz madencilik sektörünün neredeyse durma noktasına geldiğini, sektöre bir nebze de olsa nefes aldırmak adına madencilik firmalarının Maden Kanunu kapsamında madencilik faaliyetlerinden doğan, maden ruhsatlardan kaynaklanan ve ödenmesi gereken yıllık ruhsat bedeli, devlet hakkı, her türlü vergi ve ceza vb. bedelin, mücbir sebep kapsamında Türkiye genelinde ertelenmesi talebinde bulundu.

Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nın Türkiye Milli Katılım Organizasyonu’nu gerçekleştiren Ege Maden İhracatçıları Birliği erteleme sonrasında kriz masası kurdu.

Uçak ve otel rezervasyonlarının ertelenmesi için çalışıyoruz

Ege Maden İhracatçıları Birliği’nden yapılan yazılı açıklamada; Xiamen Fuarı’nda 150 doğal taş firmasının stant açmaya hazırlandığı, binlerce iş insanının ise ziyaretçi olarak Çin’e gitmek için uçak ve otel rezervasyonları yaptırdığı, oluşan fors majör durum nedeniyle firmaların uçak biletlerinin ve otel rezervasyonlarının yeni tarihe göre güncellenmesi için harekete geçildiği, firmalarımızın mağdur olmayacakları şekilde kısa sürede çözüme kavuşturmaya çalışıldığı ifade edildi.

Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada, corona virüsün ülke çapında kamu sağlığını tehdit eden boyuta ulaştığını, bu çerçevede Türk vatandaşlarının zorunlu olmadıkça Çin’e seyahat etmemelerini tavsiye etti.

Çin, Türk doğal taş ve maden sektörünün lider pazarı

Türkiye, 2019 yılında 180 ülkeye, 1 milyar 864 milyon dolarlık doğal taş ihraç ederken, Çin 695 milyon dolarlık tutarla zirvede yer aldı. Çin, Türkiye’nin doğal taş ihracatında yüzde 37’lik dilimi tek başına temsil etti. Ege Maden İhracatçıları Birliği yaptığı açıklamada, Çin’deki kamu sağlığı ile ilgili endişenin en yakın sürede düzeleceği umudunu taşıdığını belirterek, ülkenin sektör ihracatı içindeki önemi nedeniyle Çin pazarı ile ilgili gelişmelerin yakından takip edileceğini, mevcut durumda bir iyileşmenin görülmesi durumunda alım heyeti, ticaret heyeti gibi faaliyetlerin derhal başlatılacağını, bu amaçla hazırlık çalışmalarına durmaksızın devam edileceğini, keza bu pazarın doğal taş sektörü için vazgeçilmez olduğunun altını çizdi.

Maden Platformu’nda; İstanbul Maden İhracatçıları Birliği, Ege Maden İhracatçıları Birliği, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği, Denizli İhracatçılar Birliği, Agrega Üreticileri Derneği, Altın Madencileri Derneği, Aydın Sanayi Odası, Çanakkale Madenciler Derneği, Ege Bölgesi Madenciler Derneği, Kireç Sanayicileri Derneği, Kömür Üreticileri Derneği, Seramik, Cam ve Çimento Hammaddeleri Üreticileri Derneği, Tüm Mermer Doğaltaş ve Makineleri Üreticileri Birliği, Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği, Türkiye Madenciler Derneği ve Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı temsil ediliyor.

 

Koronavirüsünün Çin ve Küresel Ekonomiye Olası Etkisi…

Koronavirüsün Çin ve küresel ekonomiye olası etkisi… Enver Erkan

27.01.2020 – Koronavirüsün Çin ve küresel ekonomi üzerindeki potansiyel etkisini ölçmek için henüz erken bir dönemdeyiz. Olay halen lokal bir statüde, çoğu vaka ve ölüm Wuhan bölgesinde… Wuhan dışındaki Çin anakarasında vaka sayısı yüksek olsa da ölüm oranı az… Diğer ülkelerde de sınırlı vaka sayısı var. Ancak Wuhan dışındaki vaka ve ölüm sayısında artış, daha büyük çaplı bir tehlike anlamına gelecektir. Virüsün doğası hakkındaki belirsizlik halen yüksek, ancak çok hızlı bir şekilde yayıldığı biliniyor. Çin hükümetinin hafta sonu açıklamaları olayın vahametini gözler önüne seriyor. Beklendiği gibi de Yeni Yıl Tatili 2 Şubat’a kadar uzatılmış, ki bu da ekonomik aktivitenin öngörülenden daha fazla olumsuz etkileneceğine işaret edecektir.

Çin büyümesi, en başta azalan hanehalkı harcamaları itibariyle iç talebe bağlı sektörlerde oluşan yavaşlama ile 1Ç20 döneminde gerileyecektir. Bunun dışında, bu dönemde şirketlerin riskten kaçınma amacıyla yatırımlarda da çekingen olacağını düşünebiliriz. Wuhan’ın önemli bir ulaşım, lojistik ve otomobil üretim merkezi olması ticari faaliyetleri olumsuz etkileyecektir, bu da Çin ile iş yapan, mal alıp mal satan şirketler açısından bir risk faktörü olarak değerlendirilebilir. Tabii seyahat kısıtları, mesela Çin’de paket turların satımının durdurulması gibi, turizm faaliyetini yavaşlatacak ve Çinli turist kaybından ötürü bazı ülkelerin turizm gelirleri olumsuz etkilenecektir.

Ekonomik varsayımlar, bu noktada tam anlamıyla rakamsal bir hesaba dayanacak seviyede değil henüz… Virüs başka yerlere de hızlı bir şekilde yayılırsa, bundan 17 yıl önce SARS virüsünün yarattığı etkiden daha büyük bir etki olması muhtemel; çünkü o zamandan bugüne kadar Çin’in dünya ekonomisinde kapladığı alan çok daha fazla büyüdü. Çin’in ekonomik büyümesi 1Ç20 itibariyle daha da düşecektir, ki son veriye göre zaten %6 seviyesine kadar indir. Piyasa bugüne kadar Komünist Parti hükümetinin büyüme paketi açıklamasını hep memnuniyetle karşılamıştır, fakat bu sefer iş başka. Hükümet, salgınla mücadele için özellikle sağlık harcamalarını artırmak zorunda kalabilir.

 

Yunus Kaya Yazdı: Dikkat! Piyasaları Diz Çökertebilecek Virüs