Ana Sayfa Raporlar Ekonomi Raporları ve Gelişmeleri Kurumlar Verg...

Kurumlar Vergisi Öne Çekildi, Bütçe Fazla Verdi

16.06.2022 – Hazine ve Maliye Bakanlığı Mayıs ayı bütçe verilerini yayınladı.

Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi : Mayıs’ta bütçe öne çekilen geçici kurumlar vergisinin katkısıyla 144 milyar TL fazla verdi, faiz dışı fazla 162 milyar olarak gerçekleşti, Şeker Yatırım

Hazine ve Maliye Bakanlığının yayımladığı Mayıs ayı merkezi yönetim bütçe verilerine göre bütçe gelirleri 318 milyar TL, bütçe giderleri 174 milyar TL olmuştur. Aynı dönemde faiz dışı bütçe giderleri 156 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Bu veriler eşliğinde bütçe fazlası 144 milyar TL olurken faiz dışı denge (birincil bütçe dengesi) 162 milyar TL fazla vermiştir. Önceki yılın aynı ayına göre bütçe giderleri %47 artarken bütçe gelirlerindeki artış %204 seviyesinde gerçekleşmiştir. Genişleyici maliye politikasının devam ettiği varsayımıyla bütçe açığındaki trendin devam edeceğini tahmin ediyorduk. Fakat öne alınan ikinci çeyrek kurumlar vergisi tahsilatları bütçe gelirlerinde dönemsel bir artış ve tahminlerimizde bir aylık sapma yaratmıştır. Bu etkinin geçici olacağını ve bütçe performansındaki gerilemenin 2022 ikinci yarısı boyunca devam edeceğini tahmin ediyoruz.

Bütçe giderlerinde önceki yılın aynı dönemine göre ortalama %47 artış yaşanmıştır. Borç verme giderlerinde %310 düzeyindeki artış bütçe giderlerindeki en yüksek artış kalemini oluşturmaktadır. Özellikle KİT’lere yapılan ödemeler bu kalemde yılbaşından bu yana kayda değer bir yükseliş getirmiştir. Bunu %169 düzeyinde artışla mal ve hizmet alımı giderleri takip etmiştir. Diğer taraftan bütçe gelirlerindeki ortalama yıllık artış %204 seviyesindedir. Vergi gelirleri dışındaki artış %143 düzeyinde gerçekleşmiştir. Vergi gelirlerindeki en yüksek artış %505 artışla kurumlar vergisi kaleminde gerçekleşmiştir. Geçici kurumlar vergisi tahsilatının öne çekilmesi bu dönemsel etkiyi yaratırken, bütçede kayda değer bir toparlanma getirmiştir. Yurtiçi mallara kıyasla yurtdışından ithal edilen mallar ve buradan yaratılan KDV gelirlerinde zayıf Türk Lirasına rağmen yükseliş, ithalata dayalı tüketim ve üretim mekanizmasının hala canlı olduğuna işaret ediyor. KDV gelirlerindeki artış bütçe dengesine pozitif katkı yapmakla birlikte, vergi gelirlerinin bu bölümündeki yukarı yönlü eğilim tüketim ve enflasyonist baskının hala canlı olduğunu gösteriyor. Dolaylı vergilerin payındaki yükseliş, aktarım mekanizmasının da etkinliğini azaltmaktadır. Para ve maliye politikasının aynı anda genişleyici olması hem enflasyon hem de getiriler üzerindeki yukarı yönlü riskleri arttırıyor.

12 aylık birikimli rakamların yer aldığı grafikten de görüleceği gibi, genel bütçe dengesinde 2020 ikinci yarısında yaşanan bozulma, 2021 ilk aylarından itibaren yerini toparlanmaya bırakmıştı. 2021 yılsonu gerçekleşmesi ise kamu harcamalarındaki artış eğilimi ve genişleyici maliye politikasının sürdüğüne işaret ediyor. Yakın zamanda açıklanan ek kredi destek paketleri kamu borç yükünü arttırırken, bütçe performansında bir miktar daha zayıflamayı beraberinde getirecektir. Ayrıca kur korumalı mevduat ve KİT’lere yapılan transferler de bütçe üzerindeki yükü arttırmaya devam ediyor. Gelecek yıl seçim atmosferine girilecek olması, sektör özelinde cari açığı azaltıcı destek paketlerinin gündeme gelmesi gibi nedenler bütçe performansının üzerindeki riskleri arttırmaktadır. Para politikasının hareket sahasının daralması ise destekleyici ve eşgüdümlü maliye politikasının fiyat istikrarına yapacağı katkının önemini bu dönemde daha çok arttırmıştır. Özellikle harcama kalemlerinde yapılacak sıkılaşma, bütçe ve mali disipline katkı sağlayacaktır. Buna ek olarak, kamu borç yapısının kompozisyonu ve vadesinde yapılacak değişiklikler, dış şoklara karşı bütçe kırılganlığını azaltacaktır.

Özet olarak; Mayıs ayındaki bütçe performansı öne çekilen geçici kurumlar vergisi tahsilatıyla kayda değer bir iyileşme yaşamıştır. Bu dönemsel etkinin ortadan kalkmasıyla 2022 ikinci yarısından itibaren bütçe açığındaki eğilim beklentilerimize paralel hale gelecektir. Mevcut politik ve ekonomik ortamda (seçim, jeopolitik riskler vb.) bütçe açığının yılın ikinci yarısından itibaren artış yaşayacağını tahmin ediyoruz. Bütçe disiplini nominal çıpasından sapmalar tahvil getirileri ve kamu harcamalarıyla yaratılan enflasyon gibi göstergelere ilişkin yukarı yönlü riskleri arttırmıştır. Genişleyici maliye politikası ve kamu harcamalarıyla yaratılan enflasyon daha uzun vadeli riskler doğurmaktadır. Para politikasını destekleyici yönde (sıkılaştırıcı) atılacak maliye politikası adımları hem bütçe disiplini sağlayacak hem de fiyat istikrarı ve finansal istikrara katkı sağlayacaktır. Vergi gelirlerinin etkinliğini arttırmak ve giderleri kısıtlayıcı yönde uygulanacak politikalar bütçe disiplininde sürekliliği de beraberinde getirecektir. Maliye politikasında mevcut uygulamasının devam edeceği varsayımı altında 2022’de Bütçe Açığı/GSYİH tahminimizi %3,2 seviyesinde koruyoruz.

 

Bütçe Dengesi Nisan’da 50,2 Milyar TL Açık Verdi

18.05.2022 – Hazine ve Maliye Bakanlığı Nisan ayı merkezi yönetim bütçe verilerini açıkladı. Bütçe dengesi Nisan’da 50,2 milyar TL açık verdi; 2021 yılı aynı ayında açık 16,9 milyar TL idi. Bunda, merkezi yönetim bütçe harcamalarındaki yıllık artışın %93,6 ile bütçe gelirlerinin (%75) üzerinde artış göstermesi etkili oldu. Vergi gelirleri, Nisan’da yıllık %78,6 artış gösterdi. Faiz hariç harcamalar, Nisan’da yıllık %111,8 arttı; cari transferler (sosyal güvenlik vb.gibi), mal ve hizmet alımları, personel giderleri, borç verme kalemi en yüksek artış gösteren kalemler oldu. Ocak-Nisan döneminde bütçe dengesi 19,4 milyar TL açık verdi. Tacirler Yatırım’dan Özlem Bayraktar Gökşen “Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi” rakamlarını değerlendirdi:

Yıllık bütçe açığı /GSYİH %2,8’ye yükseldi

Nisan merkezi yönetim bütçesi 50,2 milyar TL kadar oldukça ciddi oranda bir açık verirken, faiz dışı açık da 31 milyar TL oldu. Geçen yılın aynı ayı kaydedilen 16,9 milyar TL bütçe açığı ve 1,7 milyar TL faiz dışı fazlaya göre önemli bir bozulma görülüyor. Nisan verileri ile 12-aylık bütçe açığı 184 milyar TL’den 217,5 milyar TL’ye yükselirken (GSYİH’nin %2,8’si), 12 aylık faiz dışı dengenin de 32,5 milyar TL fazladan, oldukça sınırlı (0,15 milyar TL) açığa döndüğü izleniyor.

Nisan ayında bütçe gelirlerinde %75 yıllık yükseliş izlendi. Vergi gelirlerindeki %79 oranındaki nominal artış en önemli faktör olarak öne çıkarken, Nisan ayında%70’e ulaşan yıllık enflasyon göz önüne alındığında reel artışın sınırlı olduğu da dikkat çekiyor. Vergi gelirlerinin alt kalemlerine bakıldığında, doğrudan vergi kalemleri olan gelir ve kurumlar vergilerindeki artışın %45,9 ve %61,2 ile enflasyonun altında olması, gelirler tarafında zayıf olan tarafı işaret ettiler. Diğer taraftan ithalatta yaşanan yükseliş nedeniyle ithalden alınan KDV’de de %131 oranındaki yükselişin toplam gelirleri yukarıya taşıyan önemli bir faktör olduğunu görüyoruz. Tüketim vergilerine bakıldığında ÖTV’de %85, KDV’de ise %20 oranında yükseliş olduğunu ancak mevcut enflasyon verileri çerçevesinde özellikle KDV tarafında negatif bir reel değişimin iç talep unsurlarına ilişkin ılımlı zayıflamanın devamına işaret ettiğini belirtebiliriz.

Faiz dışı harcamaların %111 oranında bir artışı işaret ettiği görülüyor. Mal ve hizmet giderleri ile sermaye giderlerindeki sırasıyla yıllık %138 ve %136 oranlarındaki artışların ana faktörler olarak öne çıktığı görülürken, cari transferlerdeki %128 oranında yükselişin de harcamaları yukarı çeken en önemli faktörlerden olduğu görülüyor. Bunlara ek olarak borç verme kaleminde de yüksek rakamlar yine dikkat çekici faktörlerden oldu. KİT’lere destekleri içeren söz konusu kalem içerisinde BOTAŞ’a transfer edilen 5,7 milyar TL yine öne çıktı. Yılbaşından beri BOTAŞ’a verilen sermaye desteğinin 58,2 milyar TL’ye ulaştığı görülüyor. Kur korumalı mevduat kaynaklı giderlerin ise Nisan ayında 4,6 milyar TL olduğu ve bu kanaldan gelen toplum yükün 16,3 milyar TL olduğu izlendi.

OVP tahminlerinden yola çıkılarak bakıldığında 2022-24 döneminde ise ilk iki sene boyunca %3’ün üzerinde bütçe açığı / GSYİH tahminlerinin olduğu, 2024 yılında ise %2,9’a hafif gerileme kaydedilmesinin beklendiği dikkat çekiyor. Küresel jeopolitik risklerin artmadığı dönem öncesinde dahi aslında bütçe göstergelerinde bir önceki yıla göre bozulma yaşanma ihtimalini öne çıkarıyorduk. Buna göre; (i) Geçen seneye göre yavaşlayan büyüme ivmesinin vergi gelirlerine olumsuz yansıması, (ii) Çeşitli önlemler, sübvansiyonlar çerçevesinde vergi gelirlerinde istisnalar ve artan harcamalar, (iii) Borç yeniden yapılandırma programlarından gelen ek gelirin önemli oranda azalacak olması, (iv) Ekonomiyi destekleyici adımlar çerçevesinde harcamalarda artış ihtimali, (v) Artan borçlanma maliyetleri ve kısalan vadeler ile beraber faiz harcamalarındaki artış, ile beraber geçen yılı GSYİH’nin %2,8 oranında kapatan bütçe açığının bu yıl %4-5 aralığında seviyelere yükselmesi ihtimalini yüksek görüyoruz.

 

Mart İtibariyle Yıllık Bütçe Açığı 184,2 Milyar TL’ye Ulaştı

18.04.2022 – Hazine ve Maliye Bakanlığı Mart ayına ilişkin merkezi yönetim bütçe verilerini açıkladı. Oyak ve Tacirler Yatırım ekonomistleri verileri değerlendirdi:

Bütçe açığı 68 milyar TL… Bütçe dengesi Mart’ta geçen yılın aynı ayındaki 23,8 milyar TL fazlaya karşılık 68.0 milyar TL açık verdi. Bu düşüş büyük ölçüde geçen sene Mart’ta gelen Hazine portföyünün bu yıl Şubat ayında bütçeye girmesi nedeniyle gerçekleşti. Yılbaşından bu yana bütçe dengesi 30.8 milyar TL fazla verirken bütçe fazlası geçen senenin ilk çeyreğinde 22.8 milyar TL olmuştu. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde 71.7 milyar TL olan faiz dışı fazla ise bu yıl ilk çeyrekte 115,6 milyar TL olarak açıklandı. Mart itibarıyla 12 aylık toplam bütçe açığı TL91,5 milyardan 184.2 milyar TL’ye yükseldi. Bu veriler tahmini GSYH’mize göre %1.1’den %2,3’e önemli bir açılmaya işaret ediyor.

Gelir, mal ve hizmet üzerinden alınan vergi gelirlerinde düşüş… Aylık bazda vergi gelirleri Mart’ta reel olarak %2.1 büyüyerek 127.4 milyar TL olurken faiz hariç harcamalar %26.8 büyümeyle 198.0 milyar TL oldu. Faiz harcamaları ise geçen seneye göre %17.5 artışla 26.9 milyar TL oldu. Yılın ilk çeyreğinde vergi gelirleri ile faiz hariç harcamalar birbirine yakın oranda artış gösterdi ve sırayla %15.3 ve %15.5 büyüdü. Vergi gelirlerindeki zayıflık büyük ölçüde gelir vergisi tahsilatındaki %15.4’lük düşüşün yanı sıra KDV ve ÖTV tahsilatındaki %14.2 ve %16.4’lük düşüşlerden kaynaklandı. Gelir vergisindeki reel düşüş işsizlik oranlarında artışın işareti olabilir. Mal ve hizmetlerden alınan vergilerdeki reel kayıplar ise alım gücündeki zayıflamayı yansıtıyor.

KİT’lere ve hane halkına transferlerde yüksek artış… Mart ayında faiz dışı harcamalardaki artış cari transferlerdeki reel %15.2’lik artıştan kaynaklanırken personel ve yatırım giderleri sırayla %6.8 ve %13.6 düşüşle 41.1 milyar TL ve 9.5 milyar TL oldu. Cari transferlerin artışında ise KİT sermayesi kaleminin %897 artışla 41 milyar TL’ye ulaşması ve hanehalkına yapılan diğer transferler kalemininin %174.5’lik artışla 13.9 milyar TL’ye yükselmesi etkili oldu. Yılın ilk çeyreğinde KİT sermaye kalemi geçen senenin aynı ayındaki 5 milyar TL’ye karşılık 58.3 milyar TL olarak gerçekleşti. Kur Korumalı Mevduat Hesapları için yapılan transferlerin hangi kalem altında yer aldığı açık bir şekilde görülmemekle birlikte bütçedeki bozulmada bu da rol oynadı. Önümüzdeki aylarda KKM için Hazine’den yapılan transferlerin artmasıyla mekanizmanın bütçe açığına daha fazla katkı yaptığına şahit olacağız.

2022 yılı bütçe dengesi Mart’ta 69 milyar TL açık verirken, yıllık bütçe açığını 184,2 milyar TL’ye (GSYİH’nin %2,7’si) taşıdı. Bütçe dinamiklerindeki bozulmada etkili faktörlere baktığımızda;

  • KİT’lere borç verme gider kaleminin (41 milyar TL), ve KKM kapsamında yapılan ödemelerin (11 milyar TL) giderlere tarafında öne çıktığını görüyoruz.
  • Gelirler tarafında vergi gelirlerinde %64,5 oranında yıllık artış olmasına rağmen, toplam gelirlerdeki %15,6 oranında oldukça sınırlı nominal artış ise, TCMB kar transferinin geçen yılın Mart ayında gerçekleşmiş olması, bu sene ise Şubat ayında söz konusu transferin önemli bir kısmının görülmüş olması kaynaklı.
BÜTÇE DENGESİ
2022 YILI GERÇEKLEŞMESİ (Milyon TL)
Başlangıç Bütçesi
Mart
(Ay İçi)
Mart
(Kümülatif)
Bütçe Geliri 1.472.583
155.967
602.524
Bütçe Gideri 1.750.957 224.939 571.715
Bütçe Dengesi -278.374 -68.972 30.809

Türkiye: Bütçe artan harcamalarla 4,7 milyar dolar açık verdi… Ekonomist Enver Erkan

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı Mart ayı bütçe verilerine göre; Şubat 2022’de 69,8 milyar TRY fazla vermiş olan merkezi yönetim bütçesi Mart 2022’de 69 milyar lira (4,7 milyar dolar) açık vermiştir. Bütçe geçtiğimiz senenin aynı döneminde 23,8 milyar TRY açık vermişti. Aylık Bütçe Gerçekleşmeleri Raporu’nda belirtildiği üzere, Mart 2021’de 38 milyar TRY olan faiz dışı fazla, Mart 2022’de 42 milyar TRY faiz dışı açık olmuştur. Gelirler, Merkez Bankası’nın hazineye devredilen karınınetkisi geçtiğinden dolayı Mart 2021 – Mart 2022 arasında daha sınırlı oranda %15,6 artarak 156 milyar liraya yükseldi ve %61,1 olan tüketici enflasyonundan arındırıldığında reel olarak düşüş gösterdi. Vergi geliri, yapılandırmaların katkısıyla Mart’ta bir önceki yılki 77,4 milyar liraya kıyasla %64,5 artarak 127,4 milyar liraya ulaştı. Genel devlet harcamaları %102,3 artarak 224,9 milyar liraya ulaştı. Faiz hariç harcamalar, cari transferlerdeki %86, kredilerdeki %1.033’lük artışın etkisiyle yıllık %104 artarak 198 milyar liraya ulaştı. Mart ayında hükümet, Botaş olarak bilinen ulusal gaz ithalat şirketi Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.’ye kredi ve cari transferler yoluyla 39,5 milyar lira tahsis etti.

2022 kümülatif verilerine baktığımızda ise; Ocak – Mart döneminde bütçenin 30,8 milyar TRY fazla verdiği görülmüştür. Geçen yılın 3 aylık döneminde 22,8 milyar TRY fazla vermiş olan bütçenin geçen yıla göre daha olumlu bir görüntü sergilediği görülmektedir. Ocak – Mart 2021’de 71,7 milyar TRY faiz dışı fazla verilmişken, bu yıl 115,6 milyar TRY faiz dışı fazla gerçekleşmiştir. Bütçe gelirleri Ocak – Mart 2021 ile Ocak – Mart 2022 arasında %75,1 artarak 602,5 milyar TRY olurken, bütçe giderleri ise aynı dönemde %77,9 artarak 571,7 milyar TRY olmuştur. Benzer dönemde vergi gelirlerindeki artış %78,4 olarak gerçekleşerek 455,2 milyar TRY olmuştur. Faiz hariç bütçe giderleri ise %78,7 oranında artışla 486,9 milyar TRY olarak gerçekleşmiştir.

Bütçeyi Bekleyen Riskler…

Hazine nakit bütçesi Mart’ta 40,6 milyar lira açık verdi. İlerleyen dönemde yüksek enflasyondan dolayı ÖTV ve KDV’deki devlet sübvansiyonları ve azalan tüketim etkisinden dolayı dolaylı vergilerdeki artış katkısı azalma gösterecektir. İstihdamda geçen seneye göre olan büyüme gelir üzerinden alınan vergileri olumlu etkilemekle birlikte, asgari ücretin gelir vergisinden muaf tutulması ile değişen vergi dilimleri buradaki etkinin farklı hesaplanması anlamına gelecektir. Kamu maliyesi etkisi açısından önemli ölçüde izlenmesi gereken kurumlar vergisi gelirleri ise, şirket karları artışları ve finans sektörüne yönelik kurumlar vergisi oranı artışından olumlu yönde etkilenecektir.

Devlet sübvansiyonlarının yüksek enflasyon döneminde, vatandaşların alım gücünün korunması ve temel ihtiyaçlarının giderilmesi yönünde yüksek mertebede devrede olması beklenecektir. Bu noktada, son global fiyat hareketleriyle oldukça yüksek artış gösteren enerji maliyetlerine gelirlerin yetişememesi söz konusudur. Genel enflasyonun çok üzerinde artan enerji fiyatlarının etkisini hafifletmek amacıyla faturalara yansımayacak tutar artışları nedeniyle BOTAŞ’a ödemeler yapılacaktır. Bu durum, bütçe açığını artırıcı bir etkide bulunacaktır.

Hükümetin son ekonomik programına göre, 2022’de bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılanın %3,5’ine eşit olacağı tahmin edilmektedir. Ekonomik aktivitedeki toparlanma, olumlu baz etkisi ve Covid-19 sosyal yardım ve teşviklerinin bütçe harcamaları içeriğinden çıkması 2021 yılında mali disiplinin kontrollü bir şekilde olumlu olmasını sağlamıştı. 2022 yılında bütçe dengesi tarafında yüksek enflasyon nedeniyle yapılan sübvansiyonları finanse etme ihtiyacı ve büyüme hedeflerinin sağlanması yolunda genişleyici tutulacak mali politikaların etkisi daha yüksek bir bütçe açığı öngörümüze temel oluşturmaktadır. Hükümetin büyüme dengelerini korumak isterken, aynı zamanda döviz kurları ve yüksek enflasyondan etkilenen bireylerin alım gücünü muhafaza etmek için gelir vergisi dilimleri düzenlemesi, ÖTV’de eşel mobil sistemi, gıdada KDV indirimi, doğalgaz sübvansiyonları ve çeşitli vergi kampanyaları ile beraber biz bütçe açığı / GSYH beklentimizde bu sene için %4,4 gibi bir oran öngörüyoruz. Kurumlar vergisi katkısında artış beklentisi ise bütçe dengesi açısından olumlu olacaktır.

Kur korumalı mevduat ürününün finanse edilme ihtiyacı da bütçe performansında belirleyici olacaktır. 728,7 milyar TL’lik KKM’de sistemin açıldığı gün olan 20 Aralık’tan beri olan ortalama kur üzerinden yaptığımız hesaplama, toplamda 11,3 milyar TL’lik (768 milyon dolar) Hazine / Merkez Bankası farkı ödeneceğine işaret etmektedir. BDDK verilerinde alt kırılım verilmemekle birlikte, KKM’de yaklaşık %55’lik bir tutarın Hazine ürünü üzerinde olduğunu tahmin etmekteyiz. BDDK verilerinde alt kırılım verilmemekle birlikte, KKM’de yaklaşık %45’lik bir tutarın Hazine ürünü üzerinde olduğunu tahmin etmekteyiz. Bu da sistemin açılışından beri tahminen 5,1 milyar TL gibi bir Hazine ödemesi farkına işaret etmektedir. Bu tutar yönetilebilir görülmekle beraber, kur beklentilerinin bozulmasıyla oluşacak artışlarda Hazine bütçe yükünün artacağını belirtmek isteriz.