Ana Sayfa Haberler Enerji Kredil...

Enerji Kredileri Ne Durumda? Uzmanlar Yorumladı…

TBB’nin Açıklaması Ardından Kurumlar Enerji Kredilerinin Durumunu Bankalar ve Ekonomi Açısından Değerlendirdi

Türk Bankalar Birliği yayınladığı duyuru da Bankacılık sektörünün enerji sektörüne olan riskinin US$47 milyar dolar düzeyinde olduğunu, bunun US$12-13 milyarlık kısmının yeniden yapılandırılma ihtiyacında olduğunu bildirdi. TBB ayrıca sene sonuna kadar bu toplamın yaklaşık US$10 milyarlık kısmının yeniden yapılandırılmış olacağını açıkladı.

Bankalar Birliği açıklamasında enerji kredilerindeki problemli kısmın tümüne karşılık ayrılsa bile Sermaye Yeterlilik Oranı (SYR) etkisinin negatif 23 baz puan düzeyinde olacağını belirtti. Yine bu problemli kısmın üçüncü kategori takip gruplarına atılsa dahi sektörün takip oranlarına etkisinin de 22 baz puan olacağının hesaplandığını bildirdi.

İş Yatırım konuya ilişkin şu yorumda bulundu:

Söz konusu rakamlara daha önce piyasanın duyduğu rakamlar fakat etkinin sınırlı olması elbette önemli. Ancak problemli kısmın artması durumunda bu hesaplanan etkinin artışı da gündeme gelebilecektir. Ayrıca problemli enerji kredilerinin tümünün takibe atılması durumunda etkinin en az %2 düzeyinde olduğunu hesaplıyoruz.

Vakıf Yatırım

Daha önce BDDK’nın bazı enerji projelerini takipteki krediler içinde sınıflandırılması için bankalara talimat verdiği yönündeki haberler basına yansımıştı. TBB’nin, elektrik üretim ve dağıtım sektörüne verilen kredilere yönelik gündeme gelen tartışmaların daha sağlıklı bir zeminde sürdürülmesi ve enerji sektörünün bankacılık sektörü üzerindeki risklerin ortaya konulabilmesi adına açıklama yaptığını görüyoruz. Açıklama aynı zamanda, enerji sektöründeki sorunlu kredilerin temizlenmesine yönelik çalışmaların devam ettiğini de göstermesi açısından önemli olup, bankacılık sektörünün orta vadede kredi verme kabiliyetini artırması adına bankacılık sektörü için pozitif olarak değerlendiriyoruz. Bununla birlikte, çalışmaların bir sonucu olarak ayrılan karşılıkların banka karlılıkları üzerinde kısa vadede baskı yaratarak banka hisselerinin performanslarını olumsuz etkileyebileceği göz ardı edilmemelidir.

Oyak Yatırım

Türkiye Bankalar Birliği’nin dün yaptığı açıklamaya göre elektrik üretim ve dağıtım sektörünün toplam borç stoğu 47 milyar dolar seviyesinde ve bu rakamın 12-13 milyar tutarındaki kısmının yeniden yapılandırma ihtiyacı bulunmaktadır. Bahsedilen rakamın 10 milyar dolarlık kısmının yeniden yapılandırmasının ise 2019 yılı içinde tamamlanması beklenmektedir. Takipteki alacaklara alınması beklenen kredilerin tamamının bu grupta sınıflandırılması halinde sektörün takipteki alacaklar rasyosunun 22 baz puan yükselmesi beklenmektedir.

Sektörün 121 milyar TL büyüklüğündeki takipteki alacak rakamı göz önünde bulundurulduğunda bahsi geçen krediler tutarını 5.7 milyar TL olarak hesaplamaktayız. Bu kredilere ilişkin ortalama ilave %30 karşılık ayrıldığı takdirde sektör net karlılığına etkisi ise 1.7 milyar TL (vergi sonrası 1.3milyar TL) seviyesinde hesaplanmaktadır.

TBB’den Doğalgaz Santrali Kredilerine İlişkin Kamuoyu Duyurusu

“Son dönemde kamuoyunda doğalgaz santralleri hakkında yer alan tartışmaların daha sağlıklı bir zeminde yapılmasını teminen bu açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür.

Elektrik üretim ve dağıtım sektörünün mevcut borç stoku 47 milyar ABD Doları civarındadır. Yapılandırma ihtiyacı bulunan kredi portföyü 12-13 milyar ABD Doları düzeyindedir. Bu tutarın yaklaşık 10 milyar ABD Doları tutarındaki kısmının 2019 yılı içinde yapılandırmasının tamamlanması beklenmektedir.

Bu kredilere ilişkin sınıflandırma ve karşılık hesaplamaları uluslarararası finansal modellere ve denetime uygun bir şekilde yapılmaktadır. Kredi teminatları ve santrallerin nakit akış projeksiyonlarındaki beklentilerin farklı olması nedeniyle karşılık oranları bankalar arasında fark gösterebilmektedir.

En olumsuz senaryoda dahi bu kredilerin tamamına karşılık ayrılsa bile bunun sektörün sermaye yeterlilik oranına etkisi yaklaşık yüzde 0,23 düzeyinde olacağı hesaplanmaktadır. Bu kredilerinin tamamının 3. gruba alınması halinde dahi sektörün takipteki alacaklar rasyosuna etkisi yüzde 0,22 seviyesinde kalacaktır. Diğer bir değişle, bu kredilere ilişkin en muhafazakar şekilde hareket edilse bile etkisi oldukça sınırlı, makul ve yönetilebilir düzeydedir.”