Ana Sayfa Yazarlar Ekin Akbaş Avrupa Seçiml...

Avrupa Seçimleri ve Piyasalara Etkisi, Ekin Akbaş

Avrupa’da 2017 yılı içerisinde gerçekleşecek seçimler, özellikle Brexit kararı sonrasında Birlik üzerindeki risklerin iyice artığı bir dönem sonrasında, yatırımcıların odak noktasında olacak. Birçok Avrupa ülkesinde gördüğümüz gibi seçim propagandalarında aşırı sağ adayların popülaritesinin artırdığını ve Avrupa Birliği karşıtı söylemlerin giderek güçlendiği görülüyor. Bu seçimlerin özellikle EUR/US$ paritesi üzerinde yaratabileceği etkileri incelemeye çalıştık.

Hollanda – Genel seçimler 15 Mart 2017 tarihinde gerçekleşecek.

  • Sağlık, göçmen ve ekonomi politikalarının öne çıkacak konular olması bekleniyor
  • Kamuoyu yoklamalarına göre aşırı sağcı Wilders’ın Özgürlük Partisi’nin ilk parti olma ihtimali belirtiliyor. Wilders Brexit’in ardından Hollanda’nın da referanduma gitmesi için çağrıda bulunmuş ve Avrupa Birliği karşıtı açıklamaları ile popülaritesini artırmıştı.
  • Ancak seçim sonuçlarının ise oldukça bölünmüşlük sergileyen Meclis yapısı içerisinde zorlu bir koalisyon sürecine neden olabileceği belirtiliyor. Özgürlük partisi ile bir koalisyon seçeneğini değerlendirilmediği de Parlamentoda öne çıkan pariteler tarafından dillendiriliyor.

Avrupa’daki seçimlerin ilk ayağı olan Hollanda genel seçimlerinde Wilders’ın yarış sürecinde söyleminin daha sertleşmesi ihtimali ve seçim sonuçlarının da karmaşık bir koalisyon sürecini işaret etmesi euro üzerinde baskı yaratabilecek bir unsur olarak ön plana çıkıyor.  Ancak beklenen koalisyon süreci içerisinde Özgürlük Partisi’nin dışlaması ile sonuçlanması durumu ise euro tarafında önemli bir rahatlama yaratacak önemli bir gelişme olabilir. Bu çerçevede genel kanı belirli riskleri içermesine rağmen Hollanda seçim sonuçlarının euro nezdinde sıkıntı yaratmayacağı yönünde.  

Fransa – Başkanlık seçimleri 23 Nisan – 7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek.

  • Aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisi lideri Marine Le Pen ve merkez sağ başkan adayı François Fillon, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin en güçlü adayları. En son anketlere bakıldığında ise Le Pen’in giderek güç kazandığı dikkat çekiyor.
  • Fransa’nın içe dönük politikalar izleyerek daha korumacı bir yaklaşımı benimsemesi gerektiğini belirten Le Pen’in kazanacağı bir seçim, piyasadaki risk iştahı ve FED’in faiz artırımları açısından sıkıntılı bir ortam yaratacaktır. Le Pen, dün yaptığı açıklamalarında eurodan çıkıp, daha önceden var olan ECU ortak parasal sistemine geri dönülmesi gerektiğini belirtti.

Fransa’daki seçimler Le Pen’in giderek güçlenen gidişatı içerisinde euro üzerinde önemli bir güven bunalımı riski taşıyor. Fransa gibi kurucu bir ülkede de euro karşıtı söylemlerin ağırlık kazanması yılın ilk yarısı itibariyle risk iştahı çerçevesinde ciddi bir gedik açabilir.  

Almanya – Eylül ayında genel seçimler yapılacak.

  • Mart ve Mayıs aylarında 3 eyalette gerçekleşecek olan mahalli seçimler ise, Eylül ayındaki parlamento seçimleri açısından önemli olacak.
  • 2015 ve 2016 yıllarında mahalli seçimlerde 9 eyalette başarı kazanmasının ardından parlamentoya girmeyi garantileyen aşırı sağ görüşü benimseyen AfD partisinin ardından mahalli seçimlerin önemi daha da artmış durumda.
  • Eylül ayında gerçekleşecek olan genel seçimler için CDU adayı Angela Merkel olacak. Sosyal Demokrat Parti’nin adayı ise henüz belli değil.
  • Kamuoyu yoklamalarına göre CDU’nun seçimi kazanma ihtimali yüksek olsa da, Merkel’i zorlu bir seçim yarışı bekliyor.
  • Yapılan anket sonuçlarına baktığımızda Merkel’e olan halk desteğinin gerilediğini görüyoruz. Şu ana kadar açıklanan anket sonuçlarına göre CDU’nun oyu %35 civarında. Bu oran 2013 seçimlerinde %40’ın üzerindeydi. Merkel’in bu oy kaybının büyük ölçüde izlediği mülteci politikaları olduğu belirtiliyor.

Avrupa’nın en güçlü Lideri ve entegrasyonunun önde gelen isimi olan Merkel’e desteğin zayıflaması, euroya olan güvenin de azalması olarak kendini gösterebilir.  

İtalya – Matteo Renzi’nin anayasa referandumunu kaybetmesinin ve bununla birlikte istifasını açıklamasının ardından erken seçim ihtimalleri arttı.

  • İtalya’daki seçim konusu henüz netlik kazanmamış olsa da, erken seçim ihtimali güncelliğini koruyor.
  • Erken seçim yapılması durumunda ise 2013 seçimlerinde oyların %25,5’ini alarak üçüncü parti seçilen Beppe Grillo’nun Beş Yıldız Hareketi’nin başa gelme ihtimali yüksek görünüyor.
  • Grillo’nun 2013 seçim sürecindeki vaatlerinin arasında İtalya’nın Avrupa Birliği üyeliği ile ilgili bir referanduma gidebileceğini ifade etmiş olması, Beş Yıldız Hareketi’nin başa gelmesi durumunda Avrupa Birliği’ne yönelik dağılma endişelerinin artacağı anlamına geliyor.

Bu da elbette yine euro açısından negatif fiyatlanacak bir durum olarak karşımıza çıkıyor.

Avrupa’daki bu yoğun seçim gündemi, FED’de dahil olmak üzere yakından takip ediliyor. Avrupa genelinde yükselen aşırı sağ hareketi, radikal söylemleri de beraberinde getiriyor olacak. Avrupa’daki bu yoğun seçim gündeminin 2017 yılı içerisinde euro üzerinde baskı yaratabileceği görüşündeyiz. Bu görüş çerçevesinde EUR/US$ paritesinin yıl içerisinde “parite” seviyelerinin altına gelme ihtimalini görürken, yılsonu beklentimizin de 1,02 seviyesinde olduğunu belirtiriz. Le Pen’in ECU önerisi, Grillo’nun olası bir erken seçimde ne geçme ihtimali ve aşırı sağın yükselişinin beraberinde getirdiği radikal söylemler, FED’in faiz artırımı konusunda elinin zayıflamasına da neden olabilir. Ancak FED politikası nezdinde şu noktada en belirleyici gelişmenin 20 Ocak’ta görevine başlayacak olan ABD Başkanı Trump’ın  politikalarının nasıl ilerleyeceği olacak.  

 

ÖZLEM BAYRAKTAR GÖKŞEN

EKİN AKBAŞ