Ana Sayfa Raporlar Forex Raporları TCMB Mi Piyas...

TCMB Mi Piyasalara Müdahale Edecek Yoksa TCMB’ye Mi Müdahale Gelecek? Remzi Burak Yunuscular

Geçtiğimiz hafta yurtiçinde öncelikle Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında ise Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın açıklamaları takip edildi. Faiz konusunda çalışmalar yapıldığını söyleyen Bozdağ, ABD’de devam eden davaların da siyasi olduğunu deklare etti. Sistematik risk unsurlarının yükselmesi ile kurlarda yeni rekorlar görülürken, TCMB’den yeni bir hamle geldi. Bankadan yapılan açıklamada Bankalararası Para Piyasası’nda gecelik borç alma limitleri (BAL) dahilindeki gecelik limit sıfırlanırken, 09:00-15:00 saatlerinde kullandırılan Gün İçi Limit (GİL) işlemlerinin ise bu limitin iki katına kadar artırıldığı bildirildi.

BAL sıfırlandığı için GİL de sıfırlanmış oldu ve esasında bankalar, Merkez Bankası’nın bu hamlesi ile saat 16:00-17:00 arasında kullanıma açılan ve bankaların likidite eksiklerinin giderilmesine olanak sağlayan Geç Likidite Penceresi’ne zorunlu olarak yönlendirilmiş oldu. Bu da ister istemez tek bir faiz oranının kullanılmasından kaynaklı olarak Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti’ni yüzde 12.25’e (TCMB açısından borç verme) çekti. Bunu yaparken TCMB’nin amacı ise kurlardaki yükselişte bankaların ve bankalar aracılığıyla kredili olarak yatırımcıların yapacakları spekülatif kur işlemlerinin önüne geçmekti ve kararın açıklanması ile birlikte kur tarafında geri çekilmeler gözlemlendi. Ancak TCMB hamlesinin bu tip işlemlerin önünü keseceğine kesin gözüyle bakmamıza rağmen yurtiçi sistematik risk unsurlarındaki bozulmanın devam etmesi, kurdaki hareketliliğin de devam edebilme olasılığını beraberinde getirdiğini unutmamalıyız.

Hükümet yetkililerinin açıklamaları da gösteriyor ki TCMB faiz indiremiyorsa, faiz de artırmamaya çalışıyor. Ancak kurlardaki bozulmalar devam ederse bir süre sonra faiz silahının ilk tercih olmasını zorunlu kılabilir. Zira kararların sonrasında IIF (Uluslararası Finans Enstitüsü)’den gelen açıklamada volatil sermaye akışlarıyla fonlanan cari açık majör risk olarak ortaya çıkıyor denirken, TCMB’nin faiz oranlarını artırmaya tereddütlü yaklaşımının TL’yi kırılgan bırakabileceğinin altı çizildi. TL’nin güçsüzlüğünün dış finans ve enflasyon görünümüne ilişkin artan riskleri vurguladığı da kurum tarafından ayrıca bildirildi. JP Morgan tarafından açıklanan EMEA Gelişen Piyasalar 2018 Görünüm Raporu’nda ise Türkiye’nin çok sayıda siyasi, politik, kredi dereceleri ve makro risklere karşı hassas olduğuna da değinilirken TCMB’nin enflasyon beklentilerinin baskısı altında olduğu dile getirildi. Bu durum karşısında yurtdışı tarafından da Türkiye’de faizlerin indirilme olasılığı bulunmadığını söyleyebiliriz. Diğer taraftan Türkiye Ekonomi Zirvesi’nde konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, ABD ve Avrupa ile yaşanan sorunları geçici olarak nitelendirirken, piyasalardaki dalgalanmada sakin bir şekilde, resmi doğru okumanın çok önemli olduğunu vurguladı. Cari açık sorununun olduğunu kabul ettiklerine de değinen Şimşek, ancak bunun yönetilmesinin mümkün olduğunu, enflasyonu ise eninde sonunda tek haneye indireceklerini söyledi.

TCMB tarafından başlanılan TL uzlaşmalı vadeli döviz satım ihalelerine takvim miktarının üstünde talep gelmesine rağmen sistematik risk unsurlarımızda görülen artışın ihaleyi bertaraf ettiği görüldü. Aslına bakacak olursak TCMB, kur oynaklığına karşı iki haftadan bu yana dolaylı müdahale yapmakla birlikte piyasaları tatmin edebilmiş değil. Doğrudan faiz hamlesinin yapılması beklenirken TCMB’nin mi piyasaya doğrudan müdahale edeceği yoksa TCMB’ye mi müdahale edileceğini takip ediyor olacağız. Bunun dışında gün içerisinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faizlerin en muzdarip olduğu alanı oluşturduğunu ve birilerinin faizdeki anlayışına katılmadığını belirterek hedefin TCMB mi olduğu sorusunu akla getirdiğini söyleyebiliriz.

Son olarak gelecek haftanın en önemli olaylarından birisi kuşkusuz Reza Zarrab davası olacak. Konuyla ilgili ABD’de yaşayan avukat Cahit Akbulut, Zarrab’ın savcılıkla iş birliği yapmış olma ihtimalinin kesinleştiğini ve duruşmada Zarrab’ın olmayacağını belirtti. Akbulut ayrıca tutuklu bulunan Halkbank yöneticisi Hakan Atilla’nın da savcılıkla iş birliği yapma ihtimalinin belirdiğini ifade etti. 4 Aralık’ta büyük jüri önüne çıkacak olan Zarrab’ın açıklamaları hem iki ülke arasındaki ilişkileri hem de kurun yönünü dahi tayin edebilir. Bunun dışında yurtiçi veri akışı sakin seyrederken ABD tarafında ise Ekim ayı yeni konut satışları, askıda konut satışları, Kasım ayı PMI rakamları ve tüketici güven endeksi takip edilecek. Veri tabanındaki en önemli konu ve kurda hareketliliğe sebep olabilecek açıklama, ABD 3.çeyrek büyüme rakamı olacak. Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump, kısa süre içerisinde bireylere ve kurumlara yönelik vergi reformu ile ilgili adımları atmaya başlayacağını söylerken vergi reformunda bireylere ve kurumlara yönelik yüklü bir vergi indirimine gidileceğinin de sinyallerini verdi. Trump’ın vergi reformu açıklamalarıyla piyasaların belirsizlikten kurtulup rahatlayacağını ve Dolar tarafının değerini artırabileceğini belirtmekte fayda var.

Öte yandan geçen hafta başı itibariyle Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz satım ihalelerine başlandı. 2017 yılı sonuna kadar vadeli döviz satım pozisyon tutarının en fazla 3 milyar ABD doları olması planlanmaktadır. İhale takvimi aşağıda yer almaktadır. 2018 yılında gerçekleştirilecek ihalelere ilişkin takvim kamuoyu ile ayrıca paylaşılacak.

İHALE TARİHLERİ VE MİKTARLARI (MİLYON USD)
TARİH 1 AY VADELİ 3 AY VADELİ  6 AY VADELİ
20 Kasım 2017 Pazartesi 150 100 100
21 Kasım 2017 Salı 150
22 Kasım 2017 Çarşamba
23 Kasım 2017 Perşembe 150
24 Kasım 2017 Cuma
27 Kasım 2017 Pazartesi 150 100
28 Kasım 2017 Salı 150
29 Kasım 2017 Çarşamba
30 Kasım 2017 Perşembe 150
01 Aralık 2017 Cuma
04 Aralık 2017 Pazartesi 150 100 100
05 Aralık 2017 Salı 150
06 Aralık 2017 Çarşamba
07 Aralık 2017 Perşembe 150
08 Aralık 2017 Cuma
11 Aralık 2017 Pazartesi 150 100
12 Aralık 2017 Salı 150
13 Aralık 2017 Çarşamba
14 Aralık 2017 Perşembe 150
15 Aralık 2017 Cuma
18 Aralık 2017 Pazartesi 150 100 100
19 Aralık 2017 Salı 150
20 Aralık 2017 Çarşamba
21 Aralık 2017 Perşembe 150
22 Aralık 2017 Cuma
25 Aralık 2017 Pazartesi 150 100
26 Aralık 2017 Salı 150
27 Aralık 2017 Çarşamba
28 Aralık 2017 Perşembe 150
29 Aralık 2017 Cuma

 

Teknik olarak kur tarafında 3.90’ın aşağı yönlü geçilmedikçe yükseliş hareketlerinin devam edebileceğini düşünmekle beraber yeni rekorları görmemizin şaşırtıcı olmayacağını söyleyebiliriz. Bu durumda 3.9200-3.9600 ve hatta çok telaffuz edilen 4.00 seviyelerinin testi mümkün olabilir. Aşağı yönlü hareketler içinse 3.90 altında günlük kapanışa ihtiyacı olduğunu belirtmekte fayda var. Bu şartlarda da 3.8830-3.8615-3.8300 destek seviyeleri takip edilebilir.