Ana Sayfa Haberler Türk ve Suriy...

Türk ve Suriyeli Girişimciler Migathon’da Bir Araya Geldi

26.01.2021 – MIGATHON’A 11 İLDEN TÜRK VE SURİYELİ GİRİŞİMCİ ADAYLARI KATILDI

Göç ve Girişimcilik Hackathonu “Migathon”, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü işbirliği ile ICMPD (Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi) tarafından yürütülen “Sürdürülebilir Sosyo-Ekonomik Entegrasyon İçin Girişimcilik Kapasitelerinin İyileştirilmesi Projesi” (ENHANCER) kapsamında çevrimiçi olarak düzenlendi. İstanbul, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana, Mersin, Bursa, İzmir, Ankara, Konya, Kayseri ve Hatay illerindeki Türk ve geçici koruma sağlanan Suriyeli girişimci adaylarına yönelik olarak teknoloji girişimlerine odaklanan Migathon, 8 ila 10 Ocak 2021 tarihleri arasında gerçekleştirildi.

Migathon etkinliği, Türk ve geçici koruma sağlanan Suriyeli potansiyel girişimci adaylarının beceriler kazanması, iş bağlantıları geliştirebilmesi, politika koordinasyonunun iyileştirilmesi ve sosyo-ekonomik uyum için ulusal, bölgesel ve yerel aktörlerin katılımını amaçlayan ENHANCER Projesi kapsamında hazırlandı. Etkinliğe 22 Türk vatandaşının yanı sıra 29 Suriyeli girişimci adayı katıldı. 48 saat süren dijital etkinlikte, potansiyel girişimcilerin teknoloji alanındaki yenilikçi fikirlerini takımlar kurarak geliştirmesi, Türk ve Suriyeli girişimcilerin iş birliği yaparak ulusal ve uluslararası piyasalarda pazarlanabilir ürün ve hizmetler tasarlaması ve yerel üretim ile değer zincirlerine katkı sağlayacak ürün ve hizmetler geliştirilmesi hedeflendi.

ADAYLAR DANIŞMANLIK HİZMETİ ALDI

Migathon’a katılan girişimci adayları iki gün boyunca teknolojik girişim fikirleri konusunda danışmanlık hizmeti aldı. Adaylara bunun yanı sıra minimum olarak uygulanabilir ürün (MVP), etki analizi, sunum becerileri ve girişimcilik konularındaki çeşitli atölyelere katılma imkânı da sağlandı. Kadın adaylar ile gençlerin katılımına öncelik verilen Migathon etkinliğinde, hedef grupların girişimcilik konusunda bilinçlenmesinin yanında, Türk vatandaşları ile geçici koruma altındaki Suriyelilerin karşılıklı iş birliğinin kolaylaştırılması amaçlandı.

TAKIMLAR ATÖLYELERE KATILDI

Açılış konuşmaları ile başlayan Migathon, Göç ve Girişimcilik Paneli ile devam etti. Katılımcılar bu panelin ardından Problem Tanımı ve MVP Atölyesine katıldı. Girişimciler bu atölyede girişimciliğin en kritik konusu olan problem belirleme ve yaratıcı çözüm tasarlama konularını çalıştı. Katılımcılar bunun devamında MVP’yi; yani bir fikrin en temel haliyle ürünleşmeden önce uygulanabilir çıktı halini tanımlamayı öğrendi.  Migathon’un Etki Analizi Atölyesi bölümünde ise, bir girişimcilik fikrinin piyasa, toplum ve çevre üzerinde ne gibi etkileri olacağı derinlemesine incelendi. Katılımcılar Sunum Atölyesinde de, girişim fikirlerini potansiyel yatırımcılara nasıl sunacaklarına dair çalışmalar yaptı.

KAPANIŞ 

Çevrimiçi Migathon etkinliğine İstanbul, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana, Mersin, Bursa, İzmir, Ankara, Konya, Kayseri ve Hatay illerinden başvuran toplam 83 takım arasından 15 takım seçildi.  48 saat çevrimiçi olarak devam eden Migathon etkinliğinde her bir takım, toplam 3 seans olmak üzere eşleştirildiği mentör ile görüşme yaptı. Bu görüşmelerde takımlar ve mentörler fikir alışverişinde bulunurken, mentörlerin yönlendirmeleri de takımlar için büyük katkı sağladı. Katkı sağlayan mentörlerAhmet YASAGAN, Derya BAYKAL, Dicle YURDAKUL, Fatih BALCI, Gülcan ERGÜN, Hale UMUL, Hasan YAŞAR, Rasheed HAMWI oldu.

Migathon etkinliğinin son gününde takımlar jüri üyelerine iş fikirlerini ve projelerini çevrimiçi olarak sundu. Derece alan takımlar arasında öne çıkanlar şöyle oldu:

  • Kalkınma ve Modernizasyon için İşbirliği:Kuruyemiş üretimi ve çevrimiçi satış
  • Peace: Çevrimiçi Psikolojik destek
  • Futuristic Urfa: Blockchain havale uygulaması
  • Gıda Mühendisi Girişimci İş Ortakları:Doğal güneş enerjili sistemde kurutulmuş sağlıklı kuru ürünler projesi
  • Hayal Dünyası:Ahşap yakma sanatı ve çevrimiçi satış
  • Almhmud: Giysi ve Kumaş Basımı ve Döşeme
  • Jupiter: Paylaşım Ekonomisi Mobil Uygulaması
  • İyi Tohum: Arapça içerikli Kütüphane Kafe
  • Akıllı Çanta:Poşet yerine kullanılabilecek tasarım çanta
  • Kardelen:Çiftlik ve hayvansal üretim ve çevrimiçi satış

Jüri Üyeleri arasında Adil ORAN, Betül ÖZYILMAZ, Berat KJAMİLİ, Elif KOŞOK, Filiz ALSAÇ, Haluk TERZİOĞLU, Ömer Faruk AKARCA, Şafak MÜDERRİSGİL’in bulunduğu organizasyonda, oylama sonucunda PEACE Takımı birinci olarak CSR Turkey, Stage-Co ve ARBA Gıda firmalarından İş Ağı Geliştirme (Networking) Desteği ile birlikte ARBA Gıda ve AWA Gıda firmalarından 1.000,00 TL değerinde nakdi destek sahibi olmaya hak kazandı.

Ekinliğe katılan tüm takımlara hem ICMPD hem de AWA Gıda tarafından Tanıtım Destekleri (Basın ve Sosyal Medya) verileceği bildirildi.

“Kalkınma ve Modernizasyon için İşbirliği”, “Hayal Dünyası” ve “Kardelen” Takımlarına Gaziantep Üniversitesi Target Teknoloji Transfer Ofisi tarafından Mentörlük, Network, Pivot ve Eğitim Paketi desteklerinin verildiği vurgulandı.

Katılımcı takımlardan “Hayal Dünyası” için, Doğu Akdeniz ABİGEM & ANMOGEP tarafından İnkübasyon ve Ofis desteğinin sağlanacağı ifade edildi.

“Peace” ve “Futuristic Urfa” Takımları için de, Ege Üniversitesi EBİLTEM Teknoloji Transfer Ofisi tarafından Ön Kuluçka desteği verileceği bildirildi.

Futuristic Urfa, Gıda Mühendisi Girişimci İş Ortakları, Jupiter ve Akıllı Çanta takımları için ise, CSR Turkey ve ARBA Gıda firmaları tarafından İş Ağı Geliştirme Desteği ve Stage-Co firmasından ise Now Sprint Hızlandırma desteğinin verileceği ifade edildi.

PROJE HAKKINDA

ENHANCER Projesi; Türkiye’de geçici koruma sağlanan Suriyeliler ve ev sahibi topluluklar arasında potansiyel girişimcilerin ileri seviyelerde beceriler kazanması, iş bağlantılarının geliştirilmesi, politika koordinasyonunun iyileştirilmesi ve sosyo-ekonomik uyum için ulusal, bölgesel ve yerel aktörlerin katılımı dâhil olmak üzere çeşitli pratik sonuçları hedefliyor. Proje ile geçici koruma sağlanan Suriyelilerin girişimcilik ekosisteminde konumlandırılması mümkün kılınarak, bu konuda ev sahibi toplulukların kapasitesi güçlendirilmeye çalışılıyor.

Dünya Odalar Kongresi’nde Katılımcılara “Gaziantep Modeli” Tanıtıldı

17.09.2020 – Suriye İç Savaşı’nın sivillerin hayatını doğrudan etkilemeye başlamasıyla milyonlarca insan evlerinden, işlerinden ve hayatlarından oldu. Komşu ülkelere sığınan milyonlarca Suriyeli’den geçici koruma statüsüyle ülkemizde yaşamını sürdürenlerin sayısı 3,6 milyon olarak biliniyor. Suriyelilerin kurduğu kayıtlı işletme sayısı ise 10 bin civarında seyrederken, Türk ve Suriyeli girişimcilerin birlikte iş yapmalarının faydaları da ortaya çıkıyor. Yerel, küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri (KOBİ) destekleyerek krizlerden etkilenen ekonomilerin kalkınmasını hedefleyen uluslararası sivil toplum kuruluşu Building Markets, Türkiye’deki Suriyeli işletmelerin ve Türk şirketleri ile işbirliklerinin durumunu ortaya koyduğu, “Türk-Suriyeli İşletmelerin Ortaklığı” başlıklı raporunu yayınladı.  

Yerel mikro, küçük ve orta boyutlu işletmeleri (KOBİ), yeni iş fırsatlarıyla tanıştırarak ulusal ve uluslararası krizlerden etkilenen ekonomilerin kalkınmasını hedefleyen, kar amacı gütmeyen uluslarası sivil toplum kuruluşu Building Markets, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 12 ülkede 25 binden fazla KOBİ’ye destek vererek istihdam yaratılmasını ve girişimlerin büyümesini sağladı.

Suriye İç Savaşı’nın şiddetini artırmasıyla 2016 yılında Türkiye’de arastirmalarina başlayan Building Markets, bugüne kadar 2 binden fazla Suriyeli işletmeyi taniyarak sağladığı eğitim ve mentorlük desteğiyle işletmelerin Türkiye ekonomisine entegre olmasına katkıda bulundu. Ağında bulunan girişimlerin ulusal ve uluslararası ihalelerin alınmasına, iş ortaklıklarının kurulmasına yardımcı oldu. Saha araştırmalarından elde ettiği verileri raporlaştırarak yayınlayan Building Markets, Türkiye’de üreten Suriyeli işletmelerin sorunlarına da dikkat çekiyor.

Suriyeli işletmeler 250 bin kişiye istihdam sağlıyor

Türk şirketleriyle, Suriyeli işletmelerin kurduğu ortaklıkları ve bu ortaklıkların potansiyelini gözler önüne seren Building Markets raporunda yer alan veriler dikkat çekti.
Building Markets verilerine gore, Türkiye’deki Suriyeli işletmelerin yüzde 39’u toptan ve, perakende ticaret, yüzde 19’u imalat ile uğraşıyor. Uluslararası bağları güçlü olan bu şirketlerin,yüzde 45’inin yabanci ortaklıkları var, yüzde 31’i de, başta Irak ve Suriye’ye olmak uzere, ihracat yapıyor. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırmaları Vakfı (TEPAV) verilerine de yer veren raporda, Türkiye’de kurulan 10 bini aşkın Suriyeli işletmenin yüzde 60’ı Suriyeli olmak üzere ortalama 7 kişiye iş imkanı sağladığı açıklandı. Türkiye’de faaliyet gösteren Suriyeli işletmelerin, 250 bin kişiye istihdam sağlayarak kayıt dışı ekonominin sona erdirilmesinde önemli bir rol üstleneceği ön görülüyor. Suriyeli şirketler en çok, İstanbul, Gaziantep, Mersin, Hatay ve Bursa’da faaliyet gösteriyor.

‘Gaziantep Modeli’ dünyaya tanıtıldı

Türk işletmelerin, geldikleri ilk yıllarda Suriyelilere karşı olumsuz bir algı geliştirdiğini ancak bu algının zamanla kırıldığını öne süren Building Markets raporu, ortaklıkların yarattığı artılara yer verdi. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesinde kurulan Türkiye-Suriye İş Konseyi ve Gaziantep Ticaret Odası’nın kurduğu Suriye Masası gibi kuruluşların ortaklıklar kurulmasını cesaretlendirdiğini belirten Building Markets raporu, Suriyelilerle iş yapmak isteyen Türk işletmelerin bu kurumlar aracılığıyla diledikleri isimlere kolaylıkla ulaşabildiğine dikkat çekti. Gaziantep Ticaret Odası’nın 2011 yılından önce 12 olan Suriye’li şirket üye sayısı, 2020’de 2.000’i aştı. Suriye Masası ile Gaziantep’de ortaya çıkan ortaklı şirketler ve işbirlikleri ticari bir başarı gösterince Dünya Odalar Kongresi’nde katılımcılara, ‘Gaziantep Modeli’ olarak tanıtıldı.

Pandemi süreci ortaklıkları artıracak

Koronavirüs pandemisinin pek çok KOBİ’yi olumsuz etkilediğine dikkat çeken Building Markets raporu, yeni pazarlar arayan üreticilerin Suriyelilerle yeni ortaklıklar kurabileceğine yer verdi. Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Körfez ülkeleri pazarını iyi tanıyan Suriyeli işletmeler, Arap dünyasının taleplerini doğru okuyarak Türk üreticileri yönlendirebiliyor. Karşılıklı güven duygusu, iletişim, ve işletmelerin güvenirliklerinin gelişmesi ile Türk ve Suriyeli girişimciler işbirliklerini ve kazançlarını birlikte arttıracaklar.

Suriyeli işletmeler Türkiye’ye ne gibi katkılar sağlıyor?

Suriyeli işletmelerin ve kayıtlı çalışanların Türkiye ekonomisine sağladığı katkıları değerlendiren Building Markets raporu, Suriyelilerin katkılarını birkaç başlıkta inceledi;

Yeni ürünlerin ortaya çıkmasıyla gelişen pazar ve üretim kolları, Suriyeli işletmelerin önemli bir kısmı tekstil, gıda, tatlıcılık, ayakkabı üretimi, halı dokuculuğu, mobilya üretimi gibi sektörlerde üretim faaliyeti gösteriyor. Suriyeli işletmeler bu sektörlere ucuz ve yeni ürünler tanıttı. Ürünlerin ihracatını hızlandırdı ve pazarın büyümesini sağladı. 2011’de Gaziantep Nizip’de bulunan geleneksel sabun üreticilerinin önemli bir bölümü yurtiçindeki talebin düşmesiyle kepenk kapattı. Suriyelilerin açtığı yeni küçük işletmeler ve sağladıkları işçi desteğiyle bugün geleneksel Nizip sabunu aralarında Japonya, Hollanda ve Kanada’nın da bulunduğu 11 ülkeye ihraç ediliyor.

Ayakkabı endüstrisi büyüdü ve gelişti, Suriyelilerin Türkiye’de en çok işletme açtığı ve çalıştığı alanlardan biri de ayakkabı üreticiliği oldu. Türkiye’deki Suriyeli işletmelerin yaklaşık yüzde 20’si ayakkabı üreticiliğiyle uğraşıyor. Özellikle Gaziantep’de başlayan bu yeni iş kolu sayesinde binlerce kişiye istihdam sağlandı. Ayakkabı üreticileri yurtiçi ve yurtdışında yeni pazarlar oluşmasına yol açtı.

Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Körfez ülkelerindeki ihracat faaliyetleri arttı, Arapça konuşulan bölgeleri iyi tanıyan ve bölge pazarının ihtiyaçlarını anlayabilen Suriyeli ticaret insanları Türk mallarının Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Körfez ülkelerindeki rekabetini güçlendirdi. Türk üreticiler pazara daha iyi nufüs edebildi.

TÜRK ÜRÜNLERİNE E-TİCARETLE ORTADOĞU’YA SATIYOR

Souq Al Anadol (Anadolu Pazarı)
Souq Al Anadol (Anadolu Pazarı)

Başarılı iş ortaklıklarına en önemli örneklerden biri olan Souq Al Anadol (Anadolu Pazarı) Türk üreticilerin ürünlerini Ortadoğu pazarına doğrudan sunan bir e-ticaret ağı olarak öne çıkıyor. Souq Al Anadol’da Türk makine ve yedek parça üreticileri, tekstil, temizlik ve gıda ürünleri, ayakkabı, çocuk giyim, mobilya, ev aletleri gibi yüzlerce ürünün toptan satışı gerçekleşiyor. Souq Al Anadol’un ortaklarından Saleh Al Abdullah geçtiğimiz yıl İstanbul’da açtıkları ofisle satışlarını yüzde 70 artırdıklarını ifade ederek, “COVID 19 pandemisine rağmen geleceğe umutla bakıyoruz. Türkiye’nin finansal kalbi İstanbul’da açtığımız ofisle lojistik maliyetlerimiz düştü. Her geçen gün daha çok alıcı, Türk mallarına rağbet gösteriyor” şeklinde konuştu.

 

Suriyeli KOBİ’lerin Entegrasyonu Ekonomiye Katkı Sağlayacak

27.07.2020 – ABD merkezli kar amacı gütmeyen, uluslararası sivil toplum kuruluşu Building Markets, KOBİ’lerin gelişimine destek olarak ülkelerin ekonomisine katkıda bulunmaya devam ediyor. Bugüne kadar üç kıtada on binlerce KOBİ’nin hayatına dokunan Building Markets, Türkiye’de Suriyeliler tarafından açılan binlerce KOBİ ile çalışarak Türk şirketleri ile iş bağları kurmalarına yardımcı oldu. Böylece sayıları giderek artan Suriyeli işletmelerin, Türkiye’nin Ortadoğu pazarına daha iyi etki edebilmesi için önemli rol oynacağı öngörülüyor.

Yerel, mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) gelişmekte olan ülkelerin ekonomisi için hayati önem taşıyor. Dünyadaki tüm istihdam arzının yarısını, özel sektörde yer alan şirketlerin de yüzde 90’ını oluşturan KOBİ’ler doğru destekle, eğitimle ve iş anlaşmalarıyla bulundukları ülkelerin ekonomisinin kalkınmasında, üretiminde ve ihracatında değerli bir rol oynuyor.

25 binin üzerinde KOBİ’ye destek verildi

KOBİ’leri yeni iş fırsatlarıyla tanıştırarak krizden etkilenen ekonomilerin kalkınmasını hedefleyen ABD merkezli kar amacı gütmeyen uluslararası sivil toplum kuruluşu Building Markets, 2004 yılından bugüne 3 kıtada aralarında Afganistan, Haiti, Ürdün, Lübnan, Liberya, Mozambik, Myanmar, Doğu Timor ve Türkiye’nin de bulunduğu 12’den fazla ülkede 25 binden fazla KOBİ’ye destek vererek istihdam yaratılmasını ve işletmelerin yeni müşteriler ile bağ kurmasını sağladı.

10 bin Suriyeli KOBİ 300 milyon dolarlık sermayeyi de beraberinde getirdi

Suriye İç Savaşı’nın etkilerini artırmasıyla beraber Türkiye’de faaliyetlerine başlayan Building Markets, gerçekleştirdiği ilk saha araştırmalarında, 2017 itibariyle Türkiye’de Suriyeli yatırımcı ve girişimciler tarafından kurulan 6 bin kayıtlı işletmenin 300 milyon dolarlık sermayeyi de beraberinde getirdiğini ortaya çıkardı. Bugün 10 binden fazla Suriyeli işletmenin Türkiye’de faaliyet gösterdiği biliniyor. Building Markets potansiyel taşıyan kayıtlı girişimlere ulaşarak işletmelerle Türkiye ve uluslararası pazarlar arasında bağlar kurulmasını sağlıyor, ekonomik büyümeye katkıda bulunmaları için eğitim ve mentorlük desteği veriyor ve böylece istihdam yaratılmasına öncülük ederek Türk üreticilerin Ortadoğu pazarında daha etkin rol almalarını hedefliyor.

Jennifer Holt: “Suriyeli KOBİ’ler Türk ekonomisine önemli katkıda bulunabilir”

Building Markets CEO’su Jennifer Holt, Building Markets’in Türkiye’deki faaliyetlerini, “Hedefimiz Türkiye’nin potansiyelini harekete geçirerek yeni iş fırsatları yaratmak. Böylece ülkede kapsayıcı ekonomik büyüme ile istihdam rakamlarında yükselişi destekleyeceğiz. İstihdam hedeflerimiz arasında Türkiye’nin cömertçe ev sahipliği yaptığı 3 milyondan fazla Suriyeli mülteciler de var. Türkiye’ye yerleşen göçmenlerin birçoğu ticaret, istihdam ve yatırım yoluyla yerel ekonomiye önemli katkılar verecek yetenekli girişimciler. Onları destekleyerek başarıya ulaşmalarını sağlamak herkes için bir kazan-kazan durumu olacak” ifadeleriyle anlattı.

Building Markets Program Direktörü Selen Uçak ise, “Türkiye’deki ekibimiz şimdiden 2 binden fazla Suriyeli işletmeyi destekledi, 600 bin dolarlık sözleşme ve 250 bin dolarlık yatırım kazanmalarına yardımcı oldu. Özellikle, Suriyeli ve Türk girişimciler arasındaki karşılıklı yarar sağlayan ortaklıkları destekliyoruz. Türkiye’deki üreticilerin Ortadoğu’ya açılmasında Suriyeli girişimciler büyük rol oynayabilir” şeklinde konuştu.

2010 yılında sosyal girişimcilere destek veren Skoll Vakfı’nın verdiği Skoll Ödülü’nü kazanan Building Markets, kar amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu olarak, 16 yıldır 12’den fazla ülkede faaliyet gösteriyor.

 

Suriyelilerden 5 Yılda 5 Bin Şirket, 700 Milyon Lira Yatırım

17.11.2016 – Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmesi de gündemde olan Suriyelilerin 2011 yılından bu yana kurduğu şirket sayısı 5 bine yaklaştı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre, 2011’de 11 milyon lira sermayeyle 81 şirket kuran Suriyeliler, aradan geçen 5,5 yılda, toplam 4 bin 963 şirket kurarken yaptıkları yatırım da 700 milyon lirayı aştı.

Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak 2011 yılında Türkiye’ye sığınan 3 milyona yakın Suriyeli, yaklaşık 6 yıldır Türkiye’de yaşamlarını sürdürüyor. Bazı Suriyeliler daha iyi bir yaşam umuduyla Avrupa’ya göç ederken birçok Suriyeli de Türkiye’de 5 yılda 5 bine yakın şirket kurdu. Öyle ki Suriyelilerin kurduğu şirket sayısı, Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı sermayeli firmalar toplamının yüzde 10’una kadar yükseldi.

Yaşar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü, İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağrı Bulut, “Göç ettikleri ülkenin sosyo-kültürel yapısına uyum sağlamada zorluklar yaşayan göçmenlerin iş gücüne dahil olmayıp veya olamayıp bu ülkedeki fırsatları değerlendirme yolunu aramalarını göçmen girişimciliği olarak tanımlıyoruz” diyerek ülkemizde yılda ortalama bin 500 şirket kuran Suriyelilerin de buna birer örnek olduğunu söyledi. Bulut, “Kayıt dışı ekonomiyi de düşündüğümüzde, 10 binin üzerinde Suriyelinin ticari faaliyetlerin içinde olduğu tahmin ediliyor. Kayıt dışı ticaretin de kayıt içine alınması, hem ekonomik hem de Suriyelilerin sosyo-kültürel uyumu için ivedilikle gerekli. Kayıt dışı ekonomideki ticari faaliyetler de sağlanacak mikro fonlarla hızlı bir şekilde kayıt altına alınabilir” dedi.

“Fırsatları değerlendirdiler”

Göçmen girişimcilerin hedef kitle olarak kendi vatandaşları ve bulundukları şehirdekilere yönelik fırsatları değerlendirerek kendi işlerini kurduklarını belirten Doç. Dr. Çağrı Bulut, “Bu girişimcilerin büyük bir bölümünün, kurdukları şirketler vasıtasıyla oturma izni hakkı elde ettikten sonra ülkemizde kalıcı olacakları açık. Benzer davranış kalıpları, resmi yollardan Avrupa’ya göç eden Türkiye ve diğer Ortadoğu ülkelerinin vatandaşlarında da görülüyor. Türkiye’nin; Avrupa Birliğine uyum sürecinde, önceki bir dizi önemli engellerin de ötesine geçen, artan mülteci nüfusuna odaklı yenilikçi ve girişimci yeni politikalar tasarlaması ve bunları bir an önce uygulaması gerekiyor. Ülkemizdeki mülteciler arasındaki nitelikli insan gücünün hızla sosyo-ekonomik hayatla bütünleşmesiyle bugün için üzerimize yük olan maliyetlerin azaltılması da mümkün olacaktır” diye konuştu.

Kayıt dışı çalışan Suriyeliler için çözüm önerisi

Ülkemizde misafir durumda olan ve geçici olarak bile göçe mecbur kalmış kişilerin, finansal ihtiyaçları için kayıt dışı çalışmaları veya asgari ücretin altında çalışmaya mecbur kalmaları yönündeki söylemleri hatırlatan Doç. Dr. Çağrı Bulut, “Yabancı uyruklular için mikro girişimcilik gibi yeni düzenlenecek uygulamalarla mevcut ekonomik verilerin sistemin içine dahil edilmesi olanaklı görünüyor. Örneğin, ülkemizde düşük sermayeli girişimler için verilen ‘KOSGEB uygulamalı girişimcilik eğitimi’ türevi yeni bir mikro-kredi veya mikro-finans gibi benzer bir uygulama, Suriyeliler için de tasarlanabilir. Böylece bu duruma kalıcı bir çözüm getirebilir” diyerek çözüm önerilerini anlattı.

Nitelikli iş gücünü çekmemiz gerekiyor

Ülkenin kalkınması için orta ve ileri teknoloji odaklı inovasyon ve girişimcilik proje önerilerini, teknolojik girişimciliği merkeze alan bir göçmen girişimcilik eko-sistemi oluşturulması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Bulut, şöyle konuştu:

“Uzun vadeli bir strateji ile dünyadaki sadece iç sorun yaşayan ülkelerden değil, diğer ülkelerden de nitelikli iş gücünün dikkatini çekebilmek gerektiğini görüşündeyim. Başka ülkelerde yetişmiş nitelikli insan kaynağının ülkemizde göçmen statüsünde yatırımlar yapma politikalarının tasarlanması, orta ve uzun vadede ülke imajı, yatırım çeşitliliği gibi hususlar için önem teşkil ediyor. Bu bağlamda orta ve ileri teknolojik inovasyon üssü olma yolunda, dünyanın merkezinde, doğu-batı ve kuzey-güney arasında hem ekonomik hem de sosyo-kültürel bir ticaret köprüsü olarak ulusal rekabet avantajını sağlayabiliriz.”

Rakamlarla Türkiye ve İzmir’de Suriyeli şirketler

TOBB verilerine göre; Suriyeliler 2011’de yalnızca 81 şirket kurarken 2012’de 166, 2013’te 489, 2014’te bin 257, 2015’te bin 599, 2016’nın ilk 9 ayında ise bin 371 şirket kurdu. Suriyelilerin bu süredeki toplam yatırım miktarı da 700 milyon lirayı aştı. Kurulan şirketlerin çok büyük bir kısmının limited şirketi olduğu görüldü. Suriyeli patronların, İstanbul, Gaziantep, Mersin, Hatay ve Bursa gibi sanayi ve ticaretin nabzının attığı büyük şehirleri daha fazla tercih ettiği görüldü. İnşaat ve emlakçılık, lokantacılık, otomotiv servis hizmetleri, toptan ve perakende ticaret Suriyelilerin en çok ilgi gösterdiği iş kolları arasında. Kurulan şirket sayılarında Almanya, Irak, Azerbaycan ve İran, Suriye’yi oldukça gerilerden takip etti.

İZTO’ya 30 Suriyeli iş adamı kaydoldu

İzmir’de ise İzmir Ticaret Odası (İTO) verilerine göre; 30 Suriyelinin kurdukları şirketlerle Oda’ya kayıtlı oldukları görülüyor. İZTO’ya kayıtlı 30 Suriyelinin sahibi olduğu 23 şirket, unlu mamuller satışından otomobil kiralamaya, inşaattan tekstile kadar çeşitli alanlarda faaliyet gösteriyor. Diğer yandan İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine (İESOB) kayıtlı 50’nin üzerinde Suriyelinin yaklaşık 60 farklı iş yerine sahip olduğu belirtildi. İESOB verilerine göre, Suriyelilerin en fazla bakkal, berber, lokanta ve sıhhi tesisat iş kollarında faaliyet gösterdikleri görülüyor. İHA