Ana Sayfa Haberler Şirket Haberleri Ford Otosan G...

Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün: “Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ticaret anlaşmasının imzalanmasını memnuniyetle karşılıyoruz”

29.12.2020 – “Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ticaret anlaşmasının imzalanmasını memnuniyetle karşılıyoruz” 

Brexit sürecinde Birleşik Krallık ve AB arasında Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalanmasının akabinde Türkiye otomotiv endüstrisi için kritik önem taşıyan Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ikili ticaret anlaşması da imzalandı. 

Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün “Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ticari ilişkilerin kesintisiz yürümesine yönelik bu son derece önemli adımın atılmasını büyük memnuniyetle karşılıyoruz. Süreçteki gayret ve takipleri için başta Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan, Ticaret Bakan Yardımcılarımız Gonca Yılmaz Batur ve Rıza Tuna Turagay, Genel Müdürümüz Hüsnü Dilemre, Genel Müdür Yardımcımız Atilla Bastırmacı ve Daire Başkanımız Elif Yücel Gürsoy’un yanı sıra Birleşik Krallık (BK) Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott, BK Ticaret Komiseri Judith Slater ve BK Büyükelçiliği Brexit Görev Gücü olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Anlaşmanın imzalanma hızının iki ülke arasındaki kuvvetli ekonomik bağın bir göstergesi olduğuna inanıyoruz. Ford ve Ford Otosan olarak halihazırda yüzde 10’dan daha fazlasını üstlendiğimiz bu ticaret hacminin sürdürülebilirliğinin garanti altına alınması ile önümüzdeki dönemde ülkelerimizin refahına katkıda bulunmaya devam edeceğiz” dedi. 

Birleşik Krallık ve Türkiye arasında Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalanmasından büyük mutluluk duyduklarını belirten Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Birleşik Krallığın Avrupa Birliği’nden ayrılmasının ardından ticari ilişkilerin kesintisiz devam etmesinin Türk otomotiv endüstrisi için olduğu gibi Ford Otosan için de kritik önem taşıdığını vurguladı.

Yenigün, “Brexit süreciyle belirsizliğin hakim olduğu ticari ilişkilerin, hem Birleşik Krallık hem Türkiye ekonomisi için olumlu yönde bir anlaşma ile sonuçlanmasını ve ticari ilişkilerin kesintisiz yürümesine yönelik bu son derece önemli adımın atılmasını büyük memnuniyetle karşılıyoruz. Süreçteki takipleri ve gayretleri için başta Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan, Ticaret Bakan Yardımcılarımız Gonca Yılmaz Batur ve Rıza Tuna Turagay, Genel Müdürümüz Hüsnü Dilemre, Genel Müdür Yardımcımız Atilla Bastırmacı ve Daire Başkanımız Elif Yücel Gürsoy’un yanı sıra Birleşik Krallık (BK) Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott, BK Ticaret Komiseri Judith Slater ve BK Büyükelçiliği Brexit Görev Gücü olmak üzere iki ülke arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması’nın hayata geçirilmesinde emeği geçen, katkıda bulunan herkese teşekkür ediyoruz. Anlaşmanın imzalanma hızının iki ülke arasındaki kuvvetli ekonomik bağın bir göstergesi olduğuna inanıyoruz. Ford ve Ford Otosan olarak halihazırda yüzde 10’dan daha fazlasını üstlendiğimiz bu ticaret hacminin sürdürülebilirliğinin garanti altına alınması ile önümüzdeki dönemde ülkelerimizin refahına katkıda bulunmaya devam edeceğiz. Otomotiv sanayimizin global arenadaki itibarının ve rekabet avantajının korunması için büyük öneme sahip bu anlaşmayla, Birleşik Krallık ile olan ticaret hacminin önümüzdeki dönemde daha da güçlenerek büyüyeceğine inanıyoruz” dedi.

“Birleşik Krallık ile otomotivdeki ticaret hacmi göz ardı edilemez bir düzeyde”

Yenigün ayrıca, “Bugün Brexit kapsamında Avrupa Birliği’nden ayrılma sürecinde olan Birleşik Krallık, 2019 yılında 11.2 milyar dolar ile Almanya’nın ardından ülkemizin en çok ihracat yaptığı 2. pazar. İhracatın lokomotifi Türk otomotiv sanayi için, bu ihracattan %10 pay alan Birleşik Krallık  kritik öneme sahip. 2019 yılı verilerine göre, ana sanayi olarak Birleşik Krallığa yapılan ihracat adet bazında 122.560, değer bazında ise 1,8 milyar USD olarak gerçekleşti. Diğer ülkeler üzerinden yapılan ihracat da dikkate alındığında Türkiye’de Birleşik Krallık pazarı için yapılan üretimin ihracat değeri 3 milyar USD seviyelerine yaklaştı. Birleşik Krallık ticari araç pazarına baktığımızda ise yılda yaklaşık 388 bin adet yeni araç satışı gerçekleşirken, bu satışların yaklaşık 1/3’ü Türkiye’den ihraç edilen araçlardan oluşuyor ve en çok satılan ilk 10 ticari araç içinde 1. ve 3. sırada da yine Türkiye’de üretilen Ford Transit model araçlar yer alıyor. Birleşik Krallık’ın ihracatını incelediğimizde ise, Türkiye, motor ihraç ettiği ülke sıralamasında 2. sırada, otomotiv ihracatında ise 5.sırada yer alıyor. Yıllardır süren ekonomik ve stratejik iş birliği sayesinde özellikle otomotivde karşılıklı ticaret hacmi göz ardı edilemez bir düzeye ulaştı. Birleşik Krallığın Avrupa Birliği’nden ayrılmasının ardından ticari ilişkilerin kesintisiz devamı bu nedenle son derece önemli” değerlendirmesinde bulundu.

Ford’un Tam Elektrikli İlk Ticari Aracı E-Transit, Ford Otosan Kocaeli Fabrikalarında Üretilecek

13.11.2020 –  Türkiye’nin ve Avrupa’nın ticari araç lideri Ford, dünyanın en çok tercih edilen ticari araç modeli Transit’in ilk tam elektrikli versiyonunun, Avrupa’daki müşteriler için Ford Otosan Gölcük Fabrikası’nda üretileceğini duyurdu. Böylece Ford Otosan, Avrupa’nın en güçlü motoruna sahip tam elektrikli ticari aracının üretim sorumluluğunu da üstlenmiş oldu.

12 Kasım Perşembe günü, Ford Motor Company Başkanı ve CEO’su Jim Farley‘nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen, Ford E-Transit‘in global lansmanında ticaretin lideri Transit’in tam elektrikli ilk versiyonunun Avrupa müşterileri için Ford Otosan Gölcük Fabrikası’nda üretileceği açıklandı.

1965 yılından bu yana Türkiye ve Avrupa’da en çok tercih edilen ticari araç olma özelliğini gururla taşıyan ve 1967’den beri Ford Otosan tarafından üretilen Ford Transit’in tam elektrikli versiyonu, Ford’un elektrifikasyon stratejisi kapsamında önemli bir yere sahip bulunuyor. Ford’un Avrupa’da sattığı Transit ailesi araçların %85’inin üretimini Kocaeli’de gerçekleştiren Ford Otosan, E-Transit üretim hamlesi ile birlikte Ford’un Avrupa’daki elektrikli araç üretiminde kritik bir rol üstlenecek.

Yenigün: “Elektrik ve hibrit teknolojisine geçiş ticari araçlar için çok daha büyük öneme sahip”

Ticari araçlar için elektrikli ve hibrit teknolojisine geçişin özellikle önemli olduğunun altını çizen Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün de kararla ilgili şunları kaydetti:

“Otomotiv sektöründeki elektrik dönüşümü büyük bir hızla devam ediyor. Elektrikli modellere geçiş, ticari araçlar için çok daha büyük öneme sahip. Elektrikli ticari araçlarla işletmelerin yakıt maliyetleri, bakım masrafları önemli ölçüde düşecek, verimlilik artacak. Ford Otosan olarak yatırımlarımızı ve Ar-Ge çalışmalarımızı uzun zamandır elektrikli ve hibrit araçlara odaklanarak sürdürüyoruz. Bu çalışmalarımızın sonucu olarak 2020’nin başında elektrikli araç üretimine katkı sunmasını amaçladığımız yeni saç şekillendirme tesisimizi devreye aldık. Sonrasında Türkiye’de ürettiğimiz segmentinin ilki, elektrikli hibrit Ford Transit Custom Plug-In Hybrid, 2020 Uluslararası Yılın Ticari Aracı (IVOTY) ödülüne layık görülerek, mükemmelliğini dünyaya ispatladı. Geçtiğimiz aylarda da yine bir ilke imza atarak, Türkiye’de üretilen ve sunulan ilk ticari hibrit modellerimizi müşterilerimizle buluşturmaya başladık. Şimdi de gerekli tüm altyapı ve koşulları sağlayarak, Ford’un tam elektrikli ilk Transit modelinin Avrupa’ya yönelik seri üretimini gerçekleştirecek olmaktan dolayı büyük bir gurur duyuyoruz. İlk tam elektrikli Ford E-Transit’i 2022 bahar aylarında Avrupa ile paralel olarak Türkiye’de de müşterilerimizle buluşturmayı hedefliyoruz.”

Ticari araç liderliğimizi, yerli üretim ‘elektrikli modellerle’ daha da ileriye taşıyacağız

Ford’un global elektrifikasyon stratejisi kapsamında, Ford Otosan’ın ticari araç üretimiyle önemli bir merkez olduğunun altını çizen Yenigün, “2030 yılına geldiğimizde dünyadaki elektrikli araç satışlarının %30’u aşması bekleniyor. Nüfus artışı ile birlikte, Avrupa ve dünyada emisyon sınırlamaları, emisyonsuz şehir merkezleri gibi uygulamalar yaygınlaşıyor. Ford’un ticari araç işinin yanı sıra sürdürülebilirliğin daha da önem kazandığı günümüzde, efsane Transit markasının elektriklenmesi global olarak büyük önem taşıyor. Türkiye’nin lider ticari araç üreticisi olarak, tüm üretim planlarımızı buna göre yapıyoruz. Geldiğimiz noktada elektrikli ve hibrit modellerimizle, dünyada bu alanda rekabet edebilecek az sayıdaki üreticilerden biri konumundayız. Türkiye’nin ticari araç üretimindeki öncü rolü, elektrikli araçlara geçişle birlikte çok daha artacak. Türkiye otomotiv sanayisi için kilometre taşı niteliğinde olan bu gelişme, ülkemizin ticari araç üretiminde üstlendiği sorumluluğu ciddi ölçüde artıracak. Ürettiğimiz elektrikli araçları yurtdışı pazarlara ihraç edeceğimiz ve ülkemizin dış ticaret açığını kapatmaya yönelik katkı sağlayacağımız için gurur duyuyoruz ” dedi.

‘Yerli Üretim’ teşviklerinin elektrikli ve hibrit ticari araçlar için de uygulanması önem arz ediyor

Türkiye’de elektrikli ve hibrit odağındaki yeni teknolojilerin desteklenmesinin, ülkemizin ticari araçlardaki Ar-Ge ve mühendislik gücünün geliştirilmesi için çok önemli olduğunu vurgulayan Yenigün, şunları da ekledi: “Otomotiv sanayi tüm dünyada büyük bir dönüşümden geçiyor. Avrupa başta olmak üzere birçok ülke yeni nesil çevreci araçların kullanımının yaygınlaştırılması için çok önemli yatırımları devreye almaya başladı. Özellikle Avrupa Birliği 2021-2027 bütçesi ve Covid-19 Krizinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için devreye alacağı Yeni Nesil AB adı verilen kaynak çerçevesinde oluşturulan yaklaşık 2 trilyon avro kaynağın %30’unu iklim değişikliği ile mücadeleye ayıracağını açıkladı. Bu kaynağın önemli bir kısmının hibe ya da krediler yolu ile çevreci araçların geliştirilmesi, üretilmesi ve satışı, mevcut filoların temiz araçlar ile yenilenmesi ve gerekli şarj altyapısının kurulması için harcanması planlanıyor. Ayrıca Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde çok daha sıkı ve sıfır emisyonlu araçlara geçişi bir anlamda zorunlu kılacak mevzuat çalışmaları yürütülüyor. Bu dönüşümde sadece ana sanayiinin değil, tüm değer zincirinin bir bütün olarak ele alınması gerekiyor. Söz konusu dönüşüm için yerli üretim rekabetçiliğinin korunması ve geliştirilmesi gerekli. Bu çerçevede, devletimizin hem ticari hem binek elektrikli ve hibrit araçlar üzerindeki vergi yükünü tekrar gözden geçirmesi, bu araçların ilk satın alma maliyetlerinin düşürülmesi için çeşitli teşvik ve destek mekanizmalarını devreye alması ve en önemlisi de bu araçların ülkemizde üretiminin özendirilmesi için yatırım teşvik sistemi çerçevesinde çeşitli yeni mekanizmalar kurulması gerektiğini düşünüyorum.”

Ford Otosan Gölcük Fabrikası, dünyadaki sayılı fabrikalar arasında

Ford Otosan, Ford’un elektrifikasyon stratejisi kapsamında, geleceğin “Akıllı Şehirler”ine katkıda bulunmak ve akıllı ulaşım sistemleri konusunda doğru ürünleri ve hizmetleri geliştirebilmek için çalışmalarını sürdürüyor. Ford’un Transit modelinin dünyadaki öncü üretim merkezi, Custom modellerinin dünyadaki tek üretim merkezi olan Ford Otosan Gölcük Fabrikası ise 2019 yılında Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından dünyada 1.000 lider üretici arasında yapılan kapsamlı değerlendirmeler sonucu “Öncü Fabrikalar Ağı”na (Global Lighthouse Network) dahil edilerek bu listeye giren dünyadaki 4 otomotiv fabrikasından biri ve tek Ford fabrikası oldu.

1965 yılından bu yana 10 milyon adedin üzerinde üretilen Ford Transit ise, halen dünyanın en çok tercih edilen ticari araç modeli unvanını koruyor. Dayanıklılık, kalite ve güvenilirlik özellikleriyle tanınan ve 1967’den beri Ford Otosan fabrikalarında üretilen Transit, 50 yılı aşkın üretimle Ford Avrupa’nın en uzun ömürlü modeli konumunda bulunuyor.

Avrupa’nın en güçlü elektrikli motoruna sahip Yeni Ford E-Transit ticaretin geleceğini şekillendiriyor

2022 yılının bahar aylarında müşterilere sunulması hedeflenen tam elektrikli yeni Ford E-Transit, 67 kWh kullanabilir batarya kapasitesinin yanı sıra WLTP ile 350 km’ye varan menzile sahip bulunuyor, bu sayede ortalama filo kullanıcılarının günlük olarak sürdüklerinden 3 kat daha fazla mesafe kaydedebiliyor. E-Transit, daha düşük bakım giderleri sayesinde de servis maliyetlerinde dizel modellere göre yaklaşık yüzde 40 daha fazla tasarruf sağlıyor. Hem AC hem de DC Hızlı şarj özelliğine sahip model, yaklaşık 8,2 saatte yüzde 100 şarj olabiliyor, 115 kW DC Hızlı şarj özelliği ile de 34 dakika içinde yüzde 15’ten yüzde 80’e kadar şarj gerçekleştirebiliyor.

Ford’un Avrupa’da hafif ticari araçlar için ilk kez sunduğu ‘Pro Power Onboard’ özelliği ilk tam elektrikli E-Transit’i 2.3 kw’a kadar bir mobil jeneratöre dönüştürüyor. Böylece, müşterilerin iş mekanlarında ve sürüş esnasında araç gereçlerini kullanmaya devam etmelerine ve şarj etmelerine yardımcı oluyor. Taşıma kapasitesinden ödün vermeyen E-Transit, van modelleri için 1.616 kg ve kamyonet modelleri için 1.967 kg’a varan yük kapasitesi sunmaya devam ediyor. Maksimum 198 kW (269PS) ve 430 Nm tork güç sunan elektrikli motoru ile E-Transit, Avrupa’da satışa sunulan en güçlü tam elektrikli ticari araç unvanını kazanıyor.

 

Ford Otosan’dan Medyada Çıkan Haberlere dair Basın Açıklaması

21.10.2020 – 21.10.2020 tarihinde medyada yer bulan, ana ortaklarımızdan Ford Motor Company ile Volkswagen AG tarafından ortak ticari araç üretiminin Kocaeli, Türkiye’de gerçekleştirileceğine dair haberlere ilişkin aşağıdaki açıklamayı kamuoyunun dikkatine sunarız:

Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından biri olan Ford Otosan, ülke ekonomisine ve istihdamına katkı sağlamak ve otomotiv sektöründeki gelişmelere öncülük etmek konusunda her zaman olduğu gibi bugün de çalışmalarını sürdürmektedir.

Global Ford Motor Company ve Volkswagen AG arasında 2018 yılından bu yana devam eden iş birliği planları kapsamında 1 tonluk orta ticari araç ortak üretim lokasyonuna ilişkin görüşmelerin halen devam ettiği bilinmektedir. Aynı zamanda, söz konusu yatırım projesi hakkında Şirketimiz ile Ford Motor Company arasında da görüşmeler devam etmekte olup, henüz konuya ilişkin olarak somut bir karar alınmamıştır.

Bu kapsamda haberde yatırım hakkında yer verilen detay bilgiler de gerçeği yansıtmamaktadır. Habere kaynak gösterilen Kocaeli Sanayi Odası, haberde bahsedilen içerikte resmi ya da gayri resmi bir açıklamaları olmadığını da kamuoyu ile paylaşmıştır. Görüşmelerin sonuçlanarak konuyla ilgili Yönetim Kurulu kararı alınması halinde Sermaye Piyasası Kurulu’nun Özel Durumlar Tebliği’ne uygun olarak gerekli açıklamalar yapılacaktır.

 

Ford Otosan’da Yatırım İçin Düğmeye Basıldı : IFC ile Kredi Anlaşması

15.07.2020 – Ford Otosan, IFC ile 150 milyon dolarlık kredi anlaşması imzaladığını açıkladı. Şirket, önümüzdeki 4 yıl içinde gerçekleştirilmesi öngörülen araç geliştirme ve üretim tesislerinde verimlilik, kapasite, modernizasyon vb. yatırım harcamalarının finansmanı amacıyla en fazla 150 milyon ABD Dolarına tekabül edecek tutarda Avro cinsinden kredi kullanımı için IFC (Uluslararası Finans Kurumu) ile sözleşme imzaladığını duyurdu. Kredinin iki yıl geri ödemesiz altı yıl vadeli olup, anapara ve faiz ödemeleri altı ayda bir yapılacağı ve 15 Eylül 2020 tarihine kadar kullanılması planlanan kredinin banka masrafları hariç endikatif faiz oranı yıllık % 2,15 olarak belirlenmiş olup, nihai faiz oranı kullanım tarihinde netleşeceği bildirildi.

IFC kredi anlaşması ile beklenen yeni nesil Transit ailesi yatırımı için düğmeye basıldı

Ford Otosan’ın yeni nesil Transit ailesi araçlarının (Custom – Transit – Courier) yatırım döngüsünün 2020 – 2024 yıllarında olması beklenmekte. Yakın zamanda Ford-Volkswagen arasında 2019 yılında temelleri atılan işbirliğinin ürün hayat döngüsü boyunca 8 milyon ticari aracın ortak üretimini kapsayacağı açıklamasını hatırlatmak isteriz.

Ford Otosan’da yıllık izin ve periyodik fabrika bakım çalışmaları nedeniyle üretime ara verilecek… Ford Otosan yıllık izin ve periyodik fabrika bakım çalışmaları nedeniyle Gölcük fabrikasında 30 Temmuz – 15 Ağustos arasında, Eskişehir ve Yeniköy fabrikalarında ise 30 Temmuz ve 13 Ağustos arasında üretime ara vereceğini açıkladı.

 

Ford Otosan, Hizmet İhracatıyla da Lider

23.12.2019 – Türkiye’nin ihracat lideri Ford Otosan, Hizmet İhracatçıları Birliği’nin (HİB) düzenlediği “Hizmet İhracatı” araştırmasında “Mimari, Mühendislik, Bilimsel ve Diğer Teknik Hizmetler” kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu. Ford Otosan, 2018 yılında gerçekleştirdiği 68 milyon 604 bin dolarlık mühendislik ihracatı ile liderliği elinden bırakmadı.

Türkiye otomotiv sektörünün öncü şirketi Ford Otosan, Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) tarafından düzenlenen “Hizmet İhracatı” araştırmasında, 2018 yılında gerçekleştirdiği 68 milyon doları aşkın mühendislik ihracatıyla Türkiye’nin lider kuruluşu seçildi. Global pazarlar için rekabetçi ürünler tasarlayıp geliştiren Ford Otosan 2010 yılından bu yana toplam 646 milyon ABD dolarlık mühendislik ihracatı gerçekleştirdi.

21 Aralık Cumartesi günü İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşen Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) Ödül Töreni’nde Ford Otosan’ın ödülü Ford Otosan Ürün Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Burak Gökçelik’e takdim edildi.

Gökçelik: “1961’den beri devam eden Ar-Ge yatırımlarımız bizi bu noktaya taşıdı”

Son 4 yıldır Türkiye’nin ve son 8 yıldır otomotiv sektörünün ihracat şampiyonu olarak, mühendislik ihracatının da lideri olmaktan gurur duyduklarını belirten Ford Otosan Ürün Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Burak Gökçelik, ödül ile ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“Ford Otosan olarak, sadece bugünün değil, geleceğin teknolojilerine odaklanmaya devam ediyor, Ar-Ge çalışmalarımızı, sürdürülebilirliğimizin vazgeçilmez bir parçası olarak görüyoruz. 1961’den bu yana kesintisiz bir şekilde devam eden, Ar-Ge alanındaki yatırımlarımız sayesinde artan mühendislik bilgi birikimimiz bizi bu noktaya taşıdı. Çalışmalarımız ve yatırımlarımız sayesinde bugün, komple bir aracı, motoru da dahil olmak üzere, sıfırdan ticari bir ürün oluşana kadar tasarlamak, geliştirmek ve test etmek için gerekli tüm yetenek ve altyapıya sahip tek Türk şirketiyiz ve Ford Avrupa’nın en büyük ticari araç üretim merkezi konumundayız. Ticari araçlarda sahip olduğumuz mühendislik bilgi birikimimiz çok önemli boyutlara ulaştı. Sadece Türkiye’de değil, tüm potansiyel ihracat pazarlarında rekabet edecek ürünler sunabilmek için ileri teknolojiler üzerinde çalışıyoruz. Bu doğrultuda, gerçekleştirdiğimiz mühendislik ihracatıyla da ülke ekonomisine ve otomotiv sektörüne katkılarımızı artırarak sürdürüyoruz.”

 

Ford Otosan Genel Müdür Başyardımcılığına Dave Johnston Atandı

23.07.2019 – Ford Otosan Genel Müdür Başyardımcılığı görevine 1 Ağustos 2019 itibarıyla Dave Johnston atandı. Bugüne kadar Ford bünyesinde finans alanında önemli sorumluluklar üstlenen Johnston son olarak Ford Çin’de CFO (Mali İşler Başkanı) olarak görev yapıyordu.

Kuzey İrlanda doğumlu Dave Johnston, Cambridge Üniversitesi Ekonomi bölümünde lisans, aynı üniversitenin İmalat Liderliği bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra 1995 yılında Ford İngiltere’de Finans ve Maliyet Analisti olarak çalışma yaşamına başladı. 2001-2010 yılları arasında farklı otomotiv firmalarında çalıştıktan sonra 2010 yılında yeniden Ford ailesine katılan Johnston, 2010 – 2011 yılları arasında Ford Asya Pasifik Şangay’da Binek Araç Ürün Geliştirme Finans Müdürü, 2011 – 2013 arasında Ford Asya Bangkok’ta CFO olarak görev yaptı. 2016 yılına kadar Ford Avrupa’da Ürün Geliştirme Finans Müdürlüğü ve İmalat Finans Müdürlüğü görevlerini yürüttü. Sonrasında Global Araç Programları Finans Müdürü olarak Ford Motor Company’nin gelecek araçları hakkında finansal sorumluluklar üstlendi ve Çin’deki görevi öncesinde iki yıl süreyle yine CFO olarak Ford Asya Pasifik Şangay’da çalıştı.

Bakan Varank’tan Ford Otosan Ar-Ge Merkezi’ne Ziyaret

22.06.2019 – Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ford Otosan’ın Sancaktepe’de bulunan Ar-Ge Merkezi’ni ziyaret etti. Otomotiv sektörünün en büyük Ar-Ge yapılanmasına sahip Ford Otosan’ın yerli mühendislikle geleceğin teknolojilerine yönelik olarak geliştirdiği yenilikçi projelere büyük ilgi gösteren Bakan Varank, yaptıkları çalışmalar nedeniyle Ford Otosan yöneticilerini ve Ar-Ge ekibinde yer alan mühendisleri tebrik etti.

Ford Otosan’ın Sancaktepe’de yer alan Ar-Ge Merkezi, önemli bir ziyarete ev sahipliği yaptı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, sektörün en büyük Ar-Ge yapılanmasına sahip olan Ford Otosan’ın Ar-Ge çalışması yürüttüğü üç merkezden biri olan Sancaktepe’ye gelerek incelemelerde bulundu.

Ziyarette Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün’ün yanı sırasında Genel Müdür Yardımcıları Burak Gökçelik ve Güven Özyurt’un da aralarında bulunduğu pek çok şirket yöneticisi hazır bulundu.

Ford Otosan’ın Ar-Ge alanındaki mühendislik çalışmaları hakkında bilgi alan ve süregelen çalışmaları yerinde inceleyen Bakan Varank, yerli mühendislik gücüyle geliştirilerek dünya pazarlarına sunulan araçları ve teknolojileri takdirle karşıladı.

Ar-ge ve tasarıma verdiği önemin bir göstergesi olarak hükümetin sağladığı desteklerin dünya ile yarışan teknolojilerin yerli olarak geliştirilmesinde kullanılmasının gurur verici olduğunu belirten Varank “Ford Otosan, bir yandan yakaladığı kalite anlayışıyla global pazarlara dönük üretim yaparken bir yandan da kendi geliştirdiği teknolojileri ihraç eder duruma geldi. Hükümetimizin sağladığı cazip desteklerle Arge’ye, tasarıma yatırım yapan şirketler hem kazanıyor hem de ülkelerine kazandırıyor” dedi.

Bakan Mustafa Varank, elektriklendirme, otonom ve bağlantılı araçlar, CO2 azaltımı gibi konuları gelecek vizyonuna alan Ford Otosan’ın Ar-Ge Merkezi’nde bu kapsamda geliştirilen yenilikçi projeleri birebir Ford Otosan yöneticilerinden ve teknolojiyi geliştiren mühendislerden dinledi. Tasarım stüdyosunu ve yeni teknolojiler ile fikir geliştirme çalışmalarının yapıldığı Ar-Ge Lab’daki çalışmaları gözlemleyen Bakan Varank, Türkiye’nin teknolojik gelişimine, ekonomisine ve geleceğine sundukları katkılar nedeniyle tüm Ford Otosan yöneticilerini ve mühendislerini tebrik etti. Ziyareti sırasında Bakan Mustafa Varank’a eşlik eden Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün bugüne kadar sektöre ve Ford Otosan’a verdikleri destek için kendisine teşekkür etti.

Ford Otosan’da Ar-Ge

AR-Ge çalışmalarına 1961 yılında başlayan Ford Otosan, 1.100 Ar-Ge mühendisiyle Türkiye otomotiv sektörünün en büyük Ar-Ge yapılanmasına sahip. Bir aracı sıfırdan ticari ürün haline dönüşene kadar, motor da dahil olmak üzere komple tasarlayacak, geliştirecek ve test edecek tüm yetenek ve altyapıya sahip tek otomotiv şirketi konumunda bulunuyor. Türkiye’nin yanı sıra tüm potansiyel ihracat pazarlarında rekabet edecek ürünler sunabilmek için ileri teknolojiler üzerinde çalışırken aynı zamanda mühendislik ihracatı da gerçekleştiriyor.

Ford Otosan’ın 1966 yılında “üretilen ilk yerli otomobil” Anadol’un ortaya çıkışı ile başlayan Ar-Ge yolculuğu, Türkiye’nin ilk dizel motoru ERK, Transit Connect, Cargo kamyon, ağır vasıta motoru Ecotorq, Ford Tourneo Courier gibi önemli başarılarla devam etti. Bu süreçte son önemli gurur kaynağı 2019 Uluslararası Yılın Kamyonu (International Truck of the Year) seçilerek, Ford Otosan’ın kamyon üretim gücünün ve mühendislik yeteneğinin ulaştığı son noktayı gösteren yeni çekici F-MAX oldu.

Sancaktepe Ar-Ge Merkezi hakkında

38,000 m2’lik kapalı alanda inşa edilmiş olan Sancaktepe Ar-Ge Merkezi, Ford bünyesinde bulunan en büyük Ar-Ge merkezlerinden biri. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge merkezi belgesine sahip bu mekan 2.300m2’lik laboratuvar alanının yanında, bir aracın tasarımdan asfalta çıkmasına kadarki tüm Ar-Ge çalışmalarını gerçekleştirebilecek donanımı içerisinde barındırıyor. Merkezde Türkiye’nin ilk sanal gerçeklik laboratuvarı CAVE, tüm Ford dünyasındaki 4 Gömülü Sistemler ve Yazılım Geliştirme Laboratuvarı’ndan biri olan HIL ve bir ağır ticari aracın sıfırdan yaratılabildiği Türkiye’deki ilk ve tek tasarım stüdyosu Tasarım Stüdyosu gibi Ar-Ge’yi destekleyici altyapılar da bulunuyor. Burası aynı zamanda.

Ford Otosan, Artan Talebi Karşılamak İçin 52 Milyon Dolar Yatırım Yapacak

02.08.2017 – Türkiye otomotiv sanayinin öncü şirketi Ford Otosan, 52 milyon dolar tutarındaki yeni yatırım hamlesiyle, üretim kapasitesini artırma kararı aldı. Şirket, Avrupa başta olmak üzere global pazarlarda artan talebi karşılamak amacıyla mevcut üretim kapasitesini 415 bin adetten 455 bin adede çıkaracak. Son 2 yıldır Türkiye ihracat şampiyonu, üst üste 6. kez otomotiv sektörünün ihracat şampiyonu unvanını elinde bulunduran Ford Otosan, üretim kapasitesini kademeli olarak 2018 Eylül sonuna kadar hedeflenen seviyeye taşıyacak.

Sadece Türkiye’de değil, tüm ihracat pazarlarında rekabet edecek ürünler sunduklarını vurgulayan Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, kapasite artırma kararı için “Türkiye, büyüyen ekonomisi, rekabetçi üretimi ve stratejik konumuyla yatırım ve ihracat için avantajını koruyor. Ford’un Avrupa’da ticari araçlarda birinciliği artan pazar payıyla devam ediyor ve Avrupa’dan bize gelen talepte ciddi bir artış söz konusu. Bu kapasite artırımı ile hem artan talebi karşılayacak, hem de Transit ve Custom modellerimizin üretim ve ihracatında yeni rekorlar kıracağız.” dedi.

Türkiye’nin ihracat lideri ve otomotiv sektörünün ticari gücü Ford Otosan, 3 fabrikada yıllık toplam 415 bin araç olan mevcut üretim kapasitesini, 2018 Eylül sonuna kadar yıllık 455 bin araca çıkarma kararı aldığını açıkladı. Özellikle Transit ve Custom modellerinde artan müşteri talebini karşılamak için bu kararı aldığını açıklayan şirket, 52 milyon dolarlık yatırımla Gölcük Fabrikası’ndaki üretim kapasitesini 40 bin adet artıracak.

Ford’un Avrupa’da sattığı tüm ticari araçların yüzde 71’ini ve Transit Ailesi modellerinin yüzde 82’sini Türkiye’de üreten Ford Otosan, kapasite artırımı ile artan talebi ve müşteri ihtiyaçlarını gelecekte de karşılayabilecek. Mevcut haliyle 290 bin adet Transit ve Custom modellerinin üretilebildiği Gölcük Fabrikası, kapasite artırımı sonrasında 330 bin adet üretim kapasitesine sahip olacak. Transit Custom ve Tourneo Custom’ın üretimine 2012 yılında başlayan Ford Otosan Gölcük Fabrikası, şu an Custom modellerinin dünyadaki tek entegre üretim merkezi konumunda bulunuyor. Fabrika, Türk işçisinin üretim kalitesi ve sahip olduğu yüksek üretim teknolojisi sayesinde Ford’un Transit modelinin dünyadaki öncü üretim merkezi haline gelmeyi başardı.

Haydar Yenigün: “Üretim ve ihracatta yeni rekorlar kıracağız”

Türkiye’nin büyüyen ekonomisi, hükümetin yatırım ortamını destekleyen teşvikleri ve stratejik coğrafi konumuyla yatırım ve ihracat için avantajını koruduğunu vurgulayan Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, şöyle konuştu:

“Ford Otosan olarak, bugün Ford’un Avrupa’da sattığı tüm ticari araçların yüzde 71’ini ve Transit Ailesi modellerinin yüzde 82’sini Türkiye’de üretiyoruz. Diğer bir deyişle, Ford’un ticari araç pazarındaki en önemli üretim merkezi ve dolayısıyla önemli bir kâr merkezi konumundayız. Türk mühendislerinin ve işçilerinin emeği ile ürettiğimiz araç ve parçaları 83 ülkeye ihraç ediyoruz. Geçtiğimiz yıl 3,8 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek ‘Türkiye ihracat şampiyonu’ unvanımızı koruduk. Türkiye’deki ticari araç ihracatının %65’ini tek başımıza gerçekleştiriyoruz. Şu an Ford’un Avrupa’da ticari araç pazarındaki birinciliği artan pazar payıyla devam ediyor ve Avrupa’dan bize gelen talepte ciddi bir artış var. Gelecekte daha da artacağını öngördüğümüz bu talebi karşılayabilmek için üretim kapasitemizi artırma kararı aldık. Diğer yandan Türkiye’de özellikle ticari araç üretimi, ana ve yan sanayisiyle çok ileri seviyeye ulaşmış durumda. İhracat pazarlarında artan talep bu başarının da bir göstergesi. Şimdi, Türk otomotiv sanayiinin dünyaya açılan kapısı Kocaeli’de üretimi artırarak, üretim ve ihracatta yeni rekorlar kırmak için harekete geçiyoruz. İnanıyoruz ki bu yatırım ile Türkiye ihracat liderliğini önümüzdeki yıllarda da sürdürecek ve ekonomimize değer katmaya devam edeceğiz.”

Avrupa ticari araç pazarında 2012 yılında 7. sırada olan Ford’un 2015 yılı itibarıyla 1. sıraya yükselerek, Avrupa ticari araç pazar lideri unvanı kazanmasında ve bunu devam ettirmesinde üstün kaliteli ve müşteri ihtiyaçlarını tam olarak karşılayan Transit Ailesi modelleri hala en önemli payı almaya devam ediyor.

Ford Otosan FROTO Hisse Analiz ve Yorumları