Ana Sayfa Haberler 193 Milyon Ze...

193 Milyon Zeytin Ağacıyla Dünya İkinciliğine Yükseldik, İhracatta Bu Yıl Hedef 50 Bin Ton

Zeytin ve zeytinyağı sektörü sürdürülebilirlik için buluştu

08.12.2021 – Türkiye’de tüm zeytin ve zeytinyağı ihracatçılarının çatı kuruluşu Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, iklim krizini ve buna karşı yeni bir ekonomik büyüme stratejisi sunan Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakat sürecinin sektöre etkilerini İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Tarım: Zeytinin Geleceği Çalıştayı’nda ele aldı.  

Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım moderatörlüğünde “İklim değişikliği ve zeytincilik sektörüne etkileri” başlıklı birinci oturum; Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Musa Demir, Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Kooperatifleri Birliği Genel Müdürü S. Güngör Şarman, FAO Türkiye Temsilci Yrd. Dr. Ayşegül Selışık, İstanbul Bilgi Üniversitesi DTÖ Kürsüsü Başkanı Dr. N. Pınar Artıran, Global Compact Türkiye Genel Sekreteri Melda Çele’nin katılımıyla gerçekleşti.

“İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik ekseninde Türkiye ekonomisi” başlıklı ikinci oturumda ise Ayvansaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin, sürdürülebilir ekonomiyle ilgili öngörülerini paylaştı.

Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve sektörde faaliyet gösteren paydaşların katılımlarıyla düzenlenen çalıştayda 2020 yılında en çok ambalajlı zeytin ve zeytinyağı ihracatı yapan ihracatçılara yönelik ödül töreni de düzenlendi.

Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Musa Demir, uluslararası iklim değişikliği süreci ve Türkiye’nin iklim politikası, emisyon yoğun sektörlerde ihracat, karbon kaçağı, sınırda karbon düzenlemeleri, AB Yeşil Mutabakatı, zeytinyağında dünya üretimi ve Türkiye’nin zeytinyağı ihracatını değerlendirdi.

Gülle: Sektörümüzün ihracatı 270 milyon dolara ulaştı 

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, “2021/22 sezonu için 235 bin ton zeytinyağı rekoltesi bekleniyor. Bu alanda geçtiğimiz yıla göre yüzde 32’lik bir artış var. Sektörümüzün yılın ilk 11 ayındaki ihracatı, Geçtiğimiz yıla göre yüzde 12 artışla 270 milyon dolara ulaştı. En çok ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 3 ülke, 52 milyon dolarla ABD, 38 milyon dolarla Almanya ve 28 milyon dolarla Irak oldu. Son 10 yıldır en fazla üretim yapan İspanya, İtalya ve Yunanistan’ı küresel iklim değişikliği oldukça etkiliyor. Belli bölgelerde artık var-yok yılları söz konusu. Bizim ülkemizde ise, üretim noktasında makas giderek daralıyor. Bu, son derece ümit verici bir gelişme.” dedi.

Zeytinyağı ihracatımızda bu yıl 50 bin tonu hedefliyoruz 

Gülle, İspanya’nın 1 milyon 403 bin ton üretimle birinci, İtalya 371 bin ton ile ikinci sırada, Türkiye’nin ise üretimde bu ülkelerin ardından üçüncülükte yarıştığını anlattı.

“Diğer ülkelerin rekoltesinde yaşanan bu düşüşler, ülkemiz için ciddi bir fırsat sağlıyor. Zeytin kültürünün olmadığı bir ülkeye, sıfırdan ürün satmak zorlukları olan bir süreç. Ancak bugün geldiğimiz konumda tedarik sıkıntısı yaşanan bu ülkelerden ürün alan pazarlara erişme imkanına sahibiz. Zeytinyağı ihracatımızda bu yıl 50 bin tonu hedefliyoruz. İhracatçılarımızın mümkün olduğunca dökme zeytinyağı ihracatı yerine, ambalajlı ve markalı ihracata yönelmelerini istiyoruz. Türkiye, İtalya ve Yunanistan gibi pazarları, dikili ağaç sayısında geride bıraktı. Bu zenginliği, katma değere dönüştürmemiz gerekiyor.” dedi.

Yeşil dönüşüm eylem planları 

TİM tarihinde ilk kez İklim Değişikliği Komitesini kurduklarından bahseden Gülle, TİM Kadın Konseyi bünyesinde de “Sürdürülebilirlik ve İklim” başlıklarında alt çalışma komiteleri oluşturduklarını sözlerine ekledi.

“İhracatçılarımıza, TİM ve birlik çalışanlarımıza yönelik İklim değişikliği, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlik alanında teknik eğitimler verdik. Sınırda karbon uygulamaları ve yeşil dönüşüm süreçleri ile ilgili ulusal ve uluslararası birçok proje hazırladık. Bununla beraber, İhracatçılarımızın sektörel sorularını yanıtlamak amacıyla ALO TİM bünyesinde Yeşil Hat oluşturduk. Sürdürülebilirlik Eylem Planı çerçevesinde “İklim Sohbetleri” serisine de başladık. Geçtiğimiz Haziran ayında TİM Sürdürülebilirlik Eylem Planı yol haritamızı kamuoyu ile paylaştık. Sektörel eylem planlarının hazırlanmasına yönelik çalışmalarımız devam ediyor.”

Türkiye zeytin ağacı varlığında dünyada ikinci 

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Davut Er, “Dünya zeytin ağaç varlığı bakımından, İspanya 330 milyon ağaç varlığıyla ilk sırada yer almaktadır. Ülkemiz 193 milyon ağaç varlığıyla 2’inci sırada yer almasına rağmen, sofralık zeytin üretiminde yıllara göre 2’inci ve 3’üncü sıralarda, zeytinyağında ise 3’üncü ve 5’inci Sıralarda yer almaktadır. Buradan anlaşılacağı üzere ağaç başına verimlilikte rakip üretici ülkelerin gerisinde kalmaktayız. Ülke olarak bizim dünya zeytin ve zeytinyağı ticaretinde daha fazla söz sahibi olmamız ve ihracatta sürekliliği sağlamamızın yolu üretim artışından ve istikrarlı üretimden geçmektedir.” dedi.

Ağaç varlığımız 300 milyona ulaştırılmalı 

Zeytin ağaçlarının ağırlıklı olarak kıraç topraklarda yetişen, kuraklığa dayanıklı bir bitki olduğundan bahseden Er, ülkedeki zeytinliklerin büyük bir kısmının sulama altyapısından yoksun olduğunu vurguladı.

“Ağaç başına verimi artırabilmek için, damla ve basınçlı sulama sistemleri kurulmalı ve elektrik harcamaları, mazot ve gübre gibi çiftçilere yönelik destekler artırılmalıdır. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre ülkemizde 193 milyon zeytin ağacı bulunmaktadır. Ülkemiz ağaç varlığının en az 300 milyona ulaştırılması için Tarım ve Orman Bakanlığımızca fidan ve dikim desteklerinin sürdürülmesini istiyoruz. Ancak zeytin ağaç varlığı artırılırken, ihracat sektörümüzün ihtiyaçları da gözetilmeli, doğru çeşitlerin, doğru yörelerde dikimi desteklenmelidir.”

Çiftçinin girdi maliyetleri düşürülmeli, ürün fiyatları uyumlu hale getirilmeli 

Davut Er, “Manisa-Uslu, Domat ve Çelebi, Aydın-Memecik ve Çelebi, Bursa-Gemlik, Nizip-Kilis, Hatay-Savrani yağlık gibi türlerin desteklenmesi ile hem ihracatımızın iri taneli zeytin ihtiyacı, hem de yağlık zeytin ihtiyacımız doğru çeşitlerle karşılanmış olacaktır. Üreticimizin en büyük sorunu fiyat gibi görülsede, esas sıkıntı üretimdeki girdi maliyetlerinin yüksekliği ve bunun sonucunda ürün fiyatının yüksek oluşmasıdır. Sektör olarak beklentimiz, çiftçinin girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve sonuç olarak ürün fiyatlarının rakip üretici ülkelerle uyumlu hale getirilmesidir. Bu sayede, hem iç piyasada tüketici uygun fiyata sağlıklı zeytin ve zeytinyağına erişebilecek, hem de ihracatçımız dünya piyasalarına sunmak üzere sürdürülebilir markalar yaratabilecektir.” dedi.

Ambalajlı yüksek katma değerli zeytin zeytinyağı ihracatı vurgusu 

İhracatçıya sağlanan desteklerin arttırılması ve ambalajlı prina yağı ihracatına da destek sağlanması gerektiğine değinen Er, sektör olarak öncelikli hedeflerinin zeytin ve zeytinyağının ihracatının ambalajlı ve sürdürülebilir şekilde devamının sağlanması olduğunun altını çizdi.

“Ülkemiz zeytinyağı üreten ülkeler arasında kişi başına en az tüketen ülke konumundadır. Toplam tüketimimiz 140-150 bin ton civarında tahmin edilmektedir. Kişi başı tüketim 2 kg’ın altındadır. Üretici ülkelerden Yunanistan, İtalya, İspanya gibi ülkelerde kişi başına zeytinyağı tüketimi ise 10-15 kg arasında değişmektedir. Sektör olarak hedefimiz Türkiye’deki zeytinyağı tüketimini kısa vadede 5 kg seviyesine çıkarmak olup, bu hedefe ulaşılabilmesi için zeytinyağında %8 olan KDV oranının %1’e indirilmesi tüketimin arıtılması için önem arz etmektedir.”

Hedef 1 milyar dolar 

2020/21 ihraç sezonunda sofralık zeytin ihracatının 88,5 bin ton ve 150 milyon dolar, zeytinyağı ihracatının 45 bin ton ve 135 milyon dolar olarak gerçekleştiğini açıklayarak sözlerini şöyle noktaladı:

“Son iki sezonda en fazla ihracat yaptığımız ülkeler Sofralık zeytinde; Almanya, Irak, Romanya, ABD ve Bulgaristan olurken, Zeytinyağında ise ABD, İspanya Japonya İran ve Suudi Arabistan şeklinde sıralanıyor. Önümüzdeki yıllarda, üretici ve ihracatçılarımızın daha fazla desteklenmesi ve beklediğimiz üretim artışının gerçekleşmesiyle birlikte ihracatımızın ilk fırsatta 1 milyar dolara ulaşması hedeflenmektedir. Yönetim Kurulu olarak, zeytin ve zeytinyağımızı kutulu, ambalajlı ve yüksek katma değerli ihraç edebilmek için tüm gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.”

2020 yılında en çok ambalajlı zeytin ve zeytinyağı ihracatı yapan firmalar;

sıra AMBALAJLI ZEYTİN SIRALAMA
1 EKER GIDA NAK.İNŞ.SAN.TİC.LTD. ŞTİ.
2 MAROLİ GIDA SANAYİ VE DIŞ TİCARET A.Ş
3 YUNUSLAR TARIM ÜR. GIDA İNŞ. TUR. NAK. SAN. VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ
4 ZER YAĞ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
5 GÜNKAR İNŞAAT GIDA TEKSTİL NAK. İTH. İHR. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ
6 TOPRAK ZEYTİN ZEYTİNYAĞI GIDA TARIM ÜR. HAY. SAN.İ VE TİC. LTD. ŞTİ.
7 AYDONA GIDA İNŞ. NAK.OTO.SAN.İÇ VE DIŞ TİC.LTD.ŞTİ.
8 AGME GIDA SANAYİ  VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
9 SALTAY DIŞ TİC.LTD.ŞTİ.
10 ALRAYYAN GIDA İÇ VE DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
   
sıra AMBALAJLI ZEYTİNYAĞI SIRLAMA
1 SAVOLA GIDA SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
2 KOZMOPOLİTAN GIDA SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
3 YONCA GIDA SANAYİ İŞLETMELERİ İÇ VE DIŞ TİCARET A.Ş.
4 VERDE YAĞ BESİN MADDELERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
5 ALHATOĞLU ZEYTİNCİLİK GIDA SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ.
6 TİCARET VE SANAYİ KONTUVARI TÜRK A.Ş.
7 ZER YAĞ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
8 KÜÇÜKBAY YAĞ VE DETERJAN SANAYİ A.Ş.
9 POYRAZ ZEYTİNYAĞI TARIM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
10 A.KUARTET GIDA PAZARLAMA İÇ VE DIŞ TİCARET LTD.ŞTİ.

Zeytin ve Zeytinyağı İhracatında Hedef 1,5 milyar Dolar

27.01.2021 – Türkiye’de 41 ilde, 500 bin aile zeytincilik yapıyor. Yıllık ortalama 450 bin ton sofralık zeytin üretimi yapılırken, 200 bin ton zeytinyağı üretimi yapılıyor. 500 bin aile zeytinden geçimini sağlıyor. Zeytinin hasadında, budamasında, sofralık zeytin ve zeytinyağına dönüşüm sürecinde fabrikalarda önemli bir istihdam ortaya çıkıyor. 

Zeytin ve zeytinyağı sektöründe ihracat istatistiklerini ise; sezon bazında değerlendirmekte fayda var. 31 Ekim itibariyle biten 2019/20 zeytinyağı sezonunu 45 bin ton’luk ihracatla geride bıraktık. Geçtiğimiz sezon ise 52 bin ton zeytinyağı ihraç etmiştik. Zeytinyağı ihracatında yüzde 13’lük bir azalış söz konusu. Toplamda 110 milyon ABD$ da döviz girdisi elde edilmiş oldu.

30 Eylül tarihinde sona eren sofralık zeytin ihracatımız ise, bir önceki sezona göre miktar bazında %7 azalarak 84 bin ton olurken, tutar bazında %3 artarak 145 milyon ABD$ döviz geliri elde ettik.  Bu ihracat rakamı sektörümüzün yeni ihracat rekoru olarak kayıtlara geçti.

Miktar bazındaki düşüşe rağmen, döviz gelirimizin artmasının altındaki en önemli etken sofralık zeytinde birim fiyatımızın 1,55 dolardan 1,73 dolara yükselmesi oldu.

2020/21 ihracat sezonuna ise başarılı bir giriş yaptık. Yeni sezonda iki ay geride kalırken zeytinyağı ihracatı önceki sezonun aynı dönemine göre yüzde 20’lik artış yakalayarak 23,1 milyon dolardan, 27,8 milyon dolara yükseldi.

Zeytinyağı ihracatı miktar bazında bakıldığında ise; yüzde 13’lük artışla 9 bin 734 tondan, 10 bin 951 tona yükseldi. Türk zeytinyağı ihracatçıları, 2020/21 sezonunda sağlık iksirini dolar bazında yüzde 7 daha fazla fiyata ihraç etme başarısı gösterdi.

Türkiye zeytinyağı ihracatında en büyük artışı Amerika Birleşik Devletleri’nde yakaladı. ABD’ye sağlık iksirinin ihracatı yüzde 112’lik artışla 5,9 milyon dolardan 12,6 milyon dolara yükseldi. Zeytinyağı ihracatında ABD’nin aldığı pay yüzde 25’ten yüzde 45’e yükseldi.

1 Ekim 2020 tarihinde başlayan sofralık zeytin ihracatı yatay bir seyir izledi. Sofralık zeytin ihracatı 2019/20 sezonun ilk çeyreğindeki 40 milyon dolarlık ihracat seviyesini korudu.

Sofralık zeytin ihracatında siyah zeytin ihracatı 31 milyon 753 bin dolar olurken, yeşil zeytin ihracatı 8 milyon 241 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Türkiye, 1 Ekim – 31 Aralık 2020 tarihleri arasında 23 bin 208 ton sofralık zeytin ihraç etti.

Zeytincilik sektörünün 2020/21 sezonunun geride kalan dilimindeki toplam ihracatı yüzde 6’lık artışla 65 milyon dolardan 69 milyon dolara yükseldi.

Zeytinyağı ihracatımızın 2019/20 sezonunda en çok olduğu ülkeler ABD, Suudi Arabistan, İspanya, Japonya ve İtalya olurken, hedef pazarlarımız ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Çin, Hindistan, Irak, Iran, Japonya, Rusya ve Suudi Arabistan olarak sıralanabilir. Zeytinyağı ihraç ettiğimiz ülke ve serbest bölge sayısı 131 olarak kayıtlarımıza geçti.

Sofralık zeytinde ihracatımızın en çok olduğu ülkeler Almanya, Irak, Romanya, ABD ve Bulgaristan şeklinde sıralanırken, önemli hedef pazarlarımız, ABD, Almanya, BAE, Birleşik Krallık, Bulgaristan, Irak, Iran, Romanya, Rusya ve Suudi Arabistan’dır. Sofralık zeytin ihraç ettiğimiz ülke sayısı ise 119 oldu.

Zeytinyağı ve sofralık zeytin ihracatında hedefimiz ambalajlı ürün ihracatını arttırmak ve 2025’te 1.5 milyar dolar dövizi ülkemize kazandıracak konuma gelmek.

2019/20 sezonunun tamamında 21 bin ton ambalajlı zeytinyağı ihraç ettik, bu da toplam zeytinyağı ihracatımızın yaklaşık %57’sine denk gelmekte.

Sofralık zeytinde ise toplam zeytin ihracatımızın %95’ini ambalajlı olarak yapıyoruz. Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı sektöründe dünya genelinde domine eden bir oyuncu olabilmesi için üretimde sürekliliğin ve verimliliğin olması gerekiyor.

Dünya’da zeytin ve zeytinyağı sektörünü İspanya domine ediyor. Bunun en önemli nedeni de, dünya genelinde 3,2 milyon ton seviyesindeki zeytinyağı üretiminin yüzde 50’den fazlasını tek başına sağlıyor olması.

İhraç pazarlarında var olabilmeniz için ürün arzınızın sürekliliğini sağlamanız gerekiyor. Bir yıl var, bir yıl yok olduğunuz zaman sürekliliği sağlamanız mümkün olamıyor.

Sürekliliği sağlamanın yolu üretimi arttırmaktan geçiyor. Türkiye 180 milyona ulaşan zeytin ağacıyla ortalama 200 bin ton zeytinyağı üretirken, İspanya 330 milyon zeytin ağacıyla ortalama 1,6 milyon ton zeytinyağı üretebiliyor.

Bizim de, sofralık zeytin üreticisine verilen 15 kuruş, zeytinyağı üreticisine verilen 80 kuruş desteği sofralık zeytinde 70 kuruşa, zeytinyağında ise 3.5 TL’ye çıkarmalıyız. Üretici bu sayede ağacına daha güzel bakacak ve üretim artışı sağlanacaktır.

Tarım ve Orman Bakanlığı, 2023 yılı için 650 bin ton zeytinyağı, 1 milyon 200 bin ton sofralık zeytin rekoltesi hedefi belirmişti. Bu hedefe ulaşabilmemiz için zeytin üreticisinin desteklerinin arttırılması gereğinin altını çiziyoruz.

Uluslararası Zeytin Konseyi’nin yayınladığı son rapora göre, 2020/21 sezonunda dünya zeytinyağı üretiminin %3,5 artışla 3 milyon 320 bin ton olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Geçtiğimiz sezon oldukça kötü bir sezon geçiren İspanya’da zeytinyağı rekoltesi %41 artışla 1 milyon 596 bin ton olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Diğer önemli üretici ülkelerden İtalya’da %21’lik düşüş ile 290 bin ton, Tunus’ta ise %65 düşüş ile 120 bin ton zeytinyağı rekoltesi beklenmekte.

Yine aynı rapora göre, sofralık zeytinde dünya genelinde %2,6’lık bir artış yaşanması ön görülüyor. En büyük üreticilerden Mısır’da %6,7 artışla 800 bin ton, İspanya’da %28 artışla 590 bin ton, Yunanistan’da ise %3,6 artışla 230 bin ton üretim bekleniyor. Bir diğer önemli sofralık zeytin üreticisi olan Cezayir’de ise %4,2’lik düşüş ile 310 bin ton üretim öngörülmekte. Aynı şekilde Fas ve Tunus da önümüzdeki sezon sofralık zeytin üretiminde düşüş beklenen ülkeler arasında yer alıyor.

Türkiye, yıllara göre değişmekle birlikte sofralık zeytin üretiminde yıllık ortalama 450 bin tonluk üretimle dünyada ikinci ya da üçüncü sırada yer alıyoruz.

Türkiye, zeytinyağı üretiminde ortalama 200 bin tonluk üretimle dünya sıralamasında dördüncü ya da beşinci sıranın sahibi oluyor.

Bu yıl rekolte henüz resmi olarak açıklanmamakla birlikte üretici bölgelerden aldığımız bilgiler ve gözlemlerimiz rekoltenin geçen yılki rekoltemizin bir miktar altında kalacağı yönündedir.

Türkiye’nin sofralık zeytin ve zeytinyağı tüketimine bakacak olursak; Türkiye, yıllık 400 bin tonluk sofralık zeytin tüketimiyle dünya genelinde en çok sofralık zeytin tüketen ülkeler arasında gelmektedir.

Dünya genelinde, sağlıklı ürün tüketimi yükselen bir trend. Bu süreçte zeytin ve zeytinyağına olan talepte artış var.

Pandemi sürecinde sağlıklı beslenmenin önemi daha da iyi anlaşıldığı için dünya genelinde özellikle Avrupa ve ABD gibi gelişmiş ekonomilerde hane içi zeytin ve zeytinyağı tüketiminde artış söz konusu. Pandemi döneminde insanlar uzun süre evlerinde kaldılar ve tekrar kahvaltı yapmaya başladılar. Bu süreç sofralık zeytin tüketiminin artmasını sağladı.

Ancak pandeminin en olumsuz etkilediği sektörler olan turizm&ağırlama sektöründe yaşanan daralma nedeniyle, otel cafe ve restoranlardaki tüketimde ister istemez azalışlar yaşandı.

Türkiye, zeytinyağı üreten ülkeler arasında kişi başına en az zeytinyağı tüketen ülke konumunda. Ülkemizde zeytinyağı tüketimi kişi başına tüketim 2 kg’ın altında kalıyor.

Üretici ülkelerden Yunanistan, İtalya, İspanya’da kişi başı 15 kg’ın üzerinde tüketim yapılmakta.  Hedefimiz Türkiye’deki zeytinyağı tüketimini kısa vadede 5 kg seviyesine çıkarmak. Bu hedefe ulaşılabilmesi için ise sağlık iksiri ve şifa kaynağı olan zeytinyağında %8 olan KDV oranının %1’e indirilmesini talep ediyoruz. KDV’nin indirilmesi tüketimi artıracak ve böylece orta ve uzun vadede kalp, damar ve kanser hasatlıkları için yapılan sağlık harcamaları azalarak Sağlık Bakanlığımız ilaç harcama bütçesine azaltıcı yönde katkı sağlayacaktır.

Zeytin ve zeytinyağı sektörünün sorunlarını da başlıklar halinde şöyle özetleyebiliriz.  

Üreticinin desteklenmesi beklentimizi daha önce dile getirmiştim. Zeytin ve zeytinyağı sektöründe ihracatta verilen ihracat desteklerinin de arttırılmasını bekliyoruz. Şu an 1kg’a kadar ambalajlı zeytinyağı ihracatında ton başına 1600 TL, sofralık zeytinde ise 630 TL ihracat iadesi sağlanıyor.

Bu tutar ambalaj büyüdükçe azalmakta.  1-2 kg arasındaki ambalajlarda zeytinyağında 820, sofralık zeytinde 425 TL, 2-5 kg arasındaki ambalajlarda ise zeytinyağında 430 TL, sofralık zeytinde 280 TL destek verilmektedir.  Özellikle Uzak doğu ülkelerine ürünlerimizi galon tipi ambalajlarda ihraç ettiğimiz için, ambalaj büyüklük parametrelerinin 0-1 kg arası, 1-3 kg arası, 3-5 kg arası olarak revize edilmesinin sektörümüz için büyük faydası olacağını düşünüyoruz.

Zeytinyağı sektörünün sorunlarından bir tanesi yüzde 8 oranındaki KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi beklentisidir. 

Zeytinyağı ihracatında Avrupa Birliği’ne 100 ton olan ihracat kotamızın diğer üretici ülkeler seviyesine çıkarılması gerekmektedir. İlk aşamada 15 bin ton kotasız ihracat kotası verilmesi gerekmektedir.

Avrupa Birliği’nden ayrılan İngiltere ile yaptığımız Serbest Ticaret Anlaşması kapsamına Türk zeytinyağının alınmasını bekliyoruz.

Zeytin ve zeytinyağı üretiminde hedeflerimize ulaşabilmek için Tarım ve Orman Bakanlığımız öncülüğünde yaşlı zeytin ağaçlarının tıraşlanması (gençleştirilmesi) dolayısıyla oluşacak gelir kaybının, çiftçinin ürün kaybı yaşadığı yıllarda desteklenmesini istiyoruz.

Ülkemiz ekonomisi açısından önemli olan zeytinciliğin üretim bölgelerinin hava ve toprak şartları ile uyumlu, bölgelere adaptasyonunu tamamlamış çeşitlerden (örneğin; Akhisar-Uslu, Aydın-Memecik, Bursa-Gemlik gibi) dikim yapılmasının desteklenmesi gerekmekte. İhtiyaç duyulan ürünlerin, özellikle Tekir (Eşek), Domat, Memecik gibi iri taneli zeytin çeşitlerinin dikim ve üretiminin teşvik edilmesi gerektiğinin dillendiriyoruz.

Zeytin fakir toprakların meyvesidir ve ülkemizde kıraç topraklarda yetişen zeytin ağaçlarının büyük bir kısmı sulama altyapısından yoksun. Bu bakımdan damla sulama sistemleri, derin kuyu açılması ve elektrik harcamaları konularında Bakanlıklarının acil desteğine ihtiyaç duyulmakta. Ayrıca çiftçimize verilen mazot ve gübre desteğinin de artırılması büyük önem taşıyor.

Bakanlığımızın vereceği 1 birim desteğin 10 yıl içerisinde ülke ekonomisine artı 10 birim gelir olarak geri döneceğinden hiç şüphemiz yok.   

Sektörümüzde iç piyasaya baktığımızda, en önemli sorun olarak karşımıza zeytinyağında taklit ve tağşiş çıkmakta. Taklit ve tağşişin önüne geçilebilmesi için cezai yaptırımların arttırılarak tağşişli zeytinyağı ticareti yapanların nitelikli suçlar kapsamında cezalandırılması gerekmekte. Tağşişin süreklilik kazanması halinde ise ilgililerin ticaretten menedilmesi sağlanmalı.

 

Zeytinyağı İhracatı Yüzde 20 Arttı

19.01.2021 – Sağlık iksiri zeytinyağı pandeminin zirve yaptığı 2020 yılının son çeyreğinde, 2020/21 ihracat sezonuna başarılı bir giriş yaptı.

Yeni sezonda iki ay geride kalırken zeytinyağı ihracatı önceki sezonun aynı dönemine göre yüzde 20’lik artış yakalayarak 23,1 milyon dolardan, 27,8 milyon dolara yükseldi.

Zeytinyağı ihracatı miktar bazında bakıldığında ise; yüzde 13’lük artışla 9 bin 734 tondan, 10 bin 951 tona yükseldi. Türk zeytinyağı ihracatçıları, 2020/21 sezonunda sağlık iksirini dolar bazında yüzde 7 daha fazla fiyata ihraç etme başarısı gösterdi.

Türkiye zeytinyağı ihracatında en büyük artışı Amerika Birleşik Devletleri’nde yakaladı. ABD’ye sağlık iksirinin ihracatı yüzde 112’lik artışla 5,9 milyon dolardan 12,6 milyon dolara yükseldi. Zeytinyağı ihracatında ABD’nin aldığı pay yüzde 25’ten yüzde 45’e yükseldi.

Sofralık zeytin ihracatı yatay seyir izledi 

1 Ekim 2020 tarihinde başlayan sofralık zeytin ihracatı yatay bir seyir izledi. Sofralık zeytin ihracatı 2019/20 sezonun ilk çeyreğindeki 40 milyon dolarlık ihracat seviyesini korudu.

Sofralık zeytin ihracatında siyah zeytin ihracatı 31 milyon 753 bin dolar olurken, yeşil zeytin ihracatı 8 milyon 241 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Türkiye, 1 Ekim – 31 Aralık 2020 tarihleri arasında 23 bin 208 ton sofralık zeytin ihraç etti.

Zeytincilik sektörünün 2020/21 sezonunun geride kalan dilimindeki toplam ihracatı yüzde 6’lık artışla 65 milyon dolardan 69 milyon dolara yükseldi.

Er: “Rekolte düşüşüne rağmen ihracat rakamları sevindirici” 

Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, zeytinyağı ihracatında 2019/20 sezonunun yüzde 13’lük kan kaybı yaşadığını, kuraklık nedeniyle zeytinyağı rekoltesinin beklenenin altında kaldığını buna rağmen yeni sezonun ilk iki ayında yakalanan ihracat seviyesinin sevindirici olduğunu kaydetti.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği olarak öncelikli hedeflerinin, yüksek katma değere sahip, ambalajlı zeytin ve zeytinyağı ihracatının payının artırılması olduğunu vurgulayan Er, “Bunun sağlanabilmesi için, tarımsal ürünlerde ihracat iadesi desteğinin artırılmasının çok büyük önem arz ettiğinin altını çizmek istiyorum. Ülkemizin hem sofralık zeytinde hem de zeytinyağı ihracatında İspanya, İtalya, Yunanistan gibi rakip ülkelerle rekabette zorlanmasının en büyük nedeni ülkemiz aleyhine oluşan maliyet farkıdır. Ülkemizde ihracatçıya sağlanan iade desteği çok düşük düzeydedir. 2013 yılına kadar ABD$ üzerinden verilen destekler ile şu an TL üzerinden verilen destekler karşılaştırıldığında mevcut ihracat iadelerinin çok düşük kaldığı açıkça görülebilmektedir.  2013 yılında Tescilli Türk markalı ve “Made in Turkey” ibaresi ile 0-1 kg (1 kg dahil) ambalajlarda yapılan zeytinyağı ihracatında 650 ABD$/ton destek verilirken günümüze bu tutar 1.600 TL/ton, yani yaklaşık 200 ABD $ civarındadır, ton başına 440 ABD$’ tutarında bir destek kaybı söz konusu. Güncel kur oranlarını baz alarak karşılaştırdığımızda, 1-2 kg ambalajlı zeytinyağı ihracat desteği ton başına 360 ABD$’dan 105 ABD$’a düşerek 255 ABD$ azalmış, 2-5 kg arası ambalajlarda yapılan zeytinyağı ihracatı için verilen destek ise ton başına 200 ABD$’dan 55 ABD$’a düşerek, 145 ABD$ azalmıştır” diye konuştu.

“Sofralık zeytin için verilen desteklerde de büyük düşüşler gözlemlenmektedir” şeklinde konuşan Başkan Er sözlerini şöyle sürdürdü: “2013 yılında Tescilli Türk markalı ve “Made in Turkey” ibaresi ile 0-1 kg (1 kg dahil) ambalajlarda ihraç edilen sofralık zeytinlerde 260 ABD$/ton destek verilirken günümüzde bu tutar 630 TL/ton, yani yaklaşık 80 ABD$’a tekabül etmektedir. Yani ton başına verilen destek tutarında 180 ABD$ civarında bir azalış söz konusudur. Aynı şekilde güncel kur oranlarını baz alarak karşılaştırdığımızda, 1-2 kg arası ambalajlarda sofralık zeytin ihracat desteği ton başına 180 ABD$’dan 55 ABD$’a, 2-5 kg arası ambalajlarda sofralık zeytin ihracat desteği ise ton başına 130 ABD$’dan 35 ABD$’a düşerek, 95 ABD$ geriledi. Sonuç olarak rakamları mukayese ettiğimizde, zeytin ve zeytinyağı ihracatçısının şu an, 2013 yılında verilen ihracat desteğin 1/3’ünü ancak alabildiğini görüyoruz. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği olarak, zeytin ve zeytinyağına sağlanan ihracat desteklerinin en az yüzde 100 oranında artırılması durumunda, diğer üretici ülkelerle rekabet edebilir bir düzeye geleceğimize inanıyoruz. Ayrıca Japonya başta olmak üzere Uzakdoğu pazarlarından talep edilen ambalajlara (galon) yönelik desteklerin de artırılması gerekmektedir. Bunun sağlanabilmesi için verilen ihracat iadelerinin 0-1 kg, 1-3 kg ve 3-5 kg arası olacak şekilde sınıflandırılmasının yerinde olacağını düşünmekteyiz.”

5 yıl sonunda 1,5 milyar dolar ihracat hedefliyoruz 

Türkiye’nin 2002 sonrasında zeytincilik sektörüne büyük bir yatırım yaptığına ve zeytin ağacı varlığının 180  milyon seviyesini aştığına işaret eden EZZİB Başkanı Davut Er şunları kaydetti: “Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre yeni dikim ağaçlarımızın verimli hale gelmesi ve iklim koşullarının da uygun olması durumunda zeytin rekoltemiz 1 milyon 200 bin tona, zeytinyağı rekoltemiz ise 650 bin tona ulaşacak. Milli ve stratejik bir sektör olan zeytin-zeytinyapı sektörü önümüzdeki yıllarda ülkemiz için daha da büyük bir öneme kavuşacak. Türkiye, üretimde bu seviyelere ulaştığı takdirde ihracatta da dünya genelinde fiyat yapıcı konuma gelecek. Bugün en parlak sezonumuzda 500 milyon dolar seviyelerine yaklaşan zeytin ve zeytinyağı ihracatımızı önümüzdeki 5 yıl içerisinde 1,5 milyar dolar seviyelerine çıkarmayı hedefliyoruz.”

Zeytinyağında KDV yüzde 1’e indirilsin, iç tüketim artsın 

Türkiye’de zeytinyağı tüketiminin kişi başına 2 litrenin altında olduğu bilgisini paylaşan Er, “Türkiye, maalesef, zeytinyağı üreten ülkeler arasında kişi başına en az zeytinyağı tüketen ülke konumundadır. Üretici ülkelerden Yunanistan, İtalya, İspanya’da kişi başı tüketim seviyeleri ise 10-15 kg civarında. Kuraklığın etkisiyle düşen rekoltenin yanı sıra KDV ile zeytinyağı daha da pahalı hale gelmekte ve tüketim miktarı azalmaktadır. Sağlık iksiri ve şifa kaynağı olan zeytinyağında yüzde 8 olan KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi tüketimi artıracak ve ortalama kişi başı 5 kg olan tüketim hedefimize ulaşılmasında çok büyük katkısı olacaktır.” dedi.

Zeytinyağında ABD, zeytinde Almanya zirvede 

Türkiye’nin zeytinyağı ihracatında Amerika Birleşik Devletleri 12,6 milyon dolarlık tutarla açık ara birinci olurken, ikinci sırada 1,8 milyon dolarla İsrail yer aldı. İran ise 1,5 milyon dolarlık Türk zeytinyağı tercih etti.

Sofralık siyah zeytin ihracatında 2020/21 sezonunun ilk çeyreği geride kalırken, Almanya 10,8 milyon dolarlık taleple ilk sırada yer alırken, ikinci sıra 5,1 milyon dolarlık sofralık zeytin ithalatıyla Romanya’nın oldu. Türk zeytin ihracatçılarının güçlü olduğu Irak’a ise; 4,3 milyon dolarlık sofralık siyah zeytin ihraç edildi.

Almanya, 2,2 milyon dolarlık taleple yeşil zeytin ihracatında da ilk sıranın sahibi olurken, Irak, Türkiye’den 1,8 milyon dolarlık yeşil zeytin ithal etti. ABD ise 576 bin dolarlık Türk yeşil zeytini aldı.

 

 

Zeytinyağı İle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar

Türk mutfak kültüründe, özellikle Ege Bölgesi’nde geniş bir yere sahip olan zeytinyağının seçimi, sağlık ve lezzet açısından kritik bir önem taşıyor. Ödüllü zeytinyağı markası Nova Vera’nın Kurucusu Bahar Alan, tüketicileri bilinçlendirmek ve kulaktan dolma bilgilerin önüne geçmek amacıyla, zeytinyağı ile ilgili doğru bilinen 7 yanlış noktayı açıkladı.

YANLIŞ 1: Zeytinyağının rengi koyu yeşil ise kalitelidir

Zeytinyağının rengine bakarak kaliteli ya da kalitesiz tanımlamaları yapılamaz. Zeytinin yetiştiği toprağın özellikleri, hasat zamanı ve sıkım tekniği yağın rengini etkiler. Ayrıca zeytinyağı içerisine belirli maddeler eklenerek renk değiştirilebilir ve yanıltıcı olabilir.

YANLIŞ 2: Zeytinyağı dili ve boğazı yakıyorsa yüksek asit oranı içeriyordur

İyi bir zeytinyağının, dilin yanlarında acılık ve boğazda yakıcılık hissi oluşturması gerekir. Bu yakıcılığın asitle bir ilgisi yoktur, içinde yüksek miktarda antioksidan olduğunu gösterir.

YANLIŞ 3: Zeytinyağı ile kızartma yapılmaz

Zeytinyağı ile kızartma yapılabilir. Zeytinyağının yanma derecesi diğer yağlardan yüksektir. Dumanlaşma ile yanma birbirinden farklıdır. İçerisindeki bazı bileşikler buharlaştığında ortaya çıkan duman nedeniyle, kızartma yapılamayacağına dair yanlış bir inanç vardır. Zeytinyağı, kızartmalar için son derece sağlıklıdır, fakat çiğ tüketiminde sağlığa verdiği fayda elbette daha fazladır.

YANLIŞ 4: Zeytinyağı kilo aldırır

Zeytinyağı kalorili olarak bilinen bir yiyecektir. Endüstriyel zeytinyağları içeriklerini büyük ölçüde kaybettikleri için kalori-fayda dengesinde diyetten çıkarılmak istenebilir; ancak iyi bir zeytinyağı hem ilaç niteliğindedir hem de iştahı ve obeziteyi kontrol altına aldığına dair çok sayıda bilimsel çalışma vardır. Bu sebeple iyi zeytinyağı, beslenme programları için en temel unsurlardan biri olmaya adaydır.

YANLIŞ 5: Zeytinyağı koklandığında zeytin kokusu geliyorsa kaliteli üründür

Zeytinyağında siyah zeytin kokusu alınması, sanılanın aksine zeytinyağında istenmeyen bir kokudur. Siyah zeytin fermente olmuş zeytindir, yağda bu kokunun alınması zeytinin fazla bekletilerek sıkıldığını gösterir. Zeytinyağı koklandığında tazeliği çağrıştıran meyvemsi kokuların alınması, yağın iyi işlendiğinin ve iyi korunduğunun göstergesidir.

YANLIŞ 6: Zeytinyağının gerçek olduğunu anlamak için buzdolabında donup donmadığına bakılmalıdır.

Zeytinyağı 7-8 derecede donabilir. Ancak donmaması zeytinyağının yapıldığı zeytinin cinsiyle ilgili olabilir. Farklı yağlarla karıştırılmış yağlar da buzdolabında donabilir. Bu test, zeytinyağının hakiki olup olmadığına dair kesin bir gösterge değildir. Gerçek olup olmadığı ancak kimyasal analiz sonucunda anlaşılabilir.

YANLIŞ 7: Sağlıklı zeytinyağı için tek kriter doğal olmasıdır

“Yol kenarlarından” alınan yağların bir kısmı en az bir yıl önce sıkılmış, dolumdan önce plastik bidonlarda beklemiş yağlardır ve sıcakta bozulmuş olma ihtimali vardır. Pet şişedeyse içindeki zeytinyağı çözücü nitelikte olduğu için şişesindeki kimyasallarla etkileştiğinden son derece zararlıdır.

Nova Vera Hakkında:

Nova Vera; en sağlıklı meyve olan zeytini, doğru şekilde işleyip ürettiği yağın kalitesi, lezzeti ve sağlığa faydalı bileşen içeriğinin yüksekliği ile farklılaşmayı hedefleyen bir butik üreticidir. Zeytin ağaçlarının organik esaslara uygun bakımı, doğru hasat zamanının belirlenmesi, zeytinlerin modern yöntemlerle ve özenle hasat edilmeleri, en hızlı şekilde sıkıma ulaştırılmaları, bilimsel anlayışla işlenmeleri dahil; ürünlerinin ağaçtan tüketicinin sofrasına ulaşana kadar olan tüm aşamaları uzmanlar denetiminde yürütülmektedir. Nova Vera, tüm bu süreci en iyi şekilde kontrol edebilmek amacıyla; sadece kendi bahçelerindeki zeytinleri işlemekte, sadece erken hasat ve sadece soğuk sıkım yapmaktadır. Nova Vera 2018 Erken Hasat Premium ürünü ile ulaşılan 0,2 asit, 3,0 peroksit ve 461 toplam polifenol değerine sahip zeytinyağı hem lezzeti hem de uluslararası “Ultra Premium” kalite kriterlerine uygun içeriği ile “Ömrünüze Sağlık” sloganını desteklemektedir

Rayihası Bozulmadan Zeytinyağını Saklama Sırları

 

Zeytinin Anavatanı Anadolu’dur.

Zeytinin (Olea Europaea L.) anavatanı, Güneydoğu Anadolu bölgesini de içine alan Yukarı Mezopotamya ve Güney Ön Asya’dır. Binlerce yıllık tarihe tanıklık etmiş toprakların kadim meyvelerinden zeytin, Kuran-ı Kerim’de ve diğer Kutsal Kitaplarda da geçmektedir.

Zeytin yetiştiriciliğinin yaklaşık 6.000 yıl önce Anadolu’da başlamış olduğu söylenebilir. Ülkemizde zeytin gerek yemiş olarak gerek yağ olarak üretilmekte ve tüketilmektedir. Ancak tarihi, faydaları, sağlık konusunda kullanımı ve değeri göz önüne alındığında bu üretim ve tüketimin yüksek olduğu söylenememektedir. Bu yazımızı zeytin ve zeytinyağı hakkındaki farklı bilgilere ayırdık. Zeytinyağının çeşitleri, faydaları, şifa kaynağı olarak kullanımını ile birlikte Türkiye’deki üretim durumu ve ihracat bilgilerini de yine bu sayfada bulacaksınız.

 

Uzun Yaşın Sırrı Zeytinyağı

Zeytinyağının faydaları saymakla bitmiyor, ömrü uzatıyor, kalp damar hastalıklarına iyi geliyor, doğal bir anti aging etkisi yapıyor. Liv Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Serap Güzel zeytinyağının faydalarını anlattı.

Yemekleri zeytinyağı ile yapın

Tükettiğimiz yağlar bitkisel ve hayvansal kaynaklı olmak üzere iki çeşittir. Artık sağlık için faydası kanıtlanmış olan bitkisel yağları beslenmemizin temeli olması gerekir. Bunlardan zeytinyağı mucize gibi bir besindir. Mümkün olduğunca yemeklerin zeytinyağı ile yapılması gerekir. Çünkü tüm dünyada önerilen en sağlıklı beslenme şekli olan Akdeniz tipi beslenmenin temelinde de zeytinyağı vardır.

Kalp damar hastalıkları için koruyucudur

Zeytinyağı tekli doymamış bir yağ türüdür ve yapısının çoğu oleik asitten oluşur. Zeytinyağı öncelikle kalp- damar hastalıkları için koruyucudur. Çünkü tekli doymamış yağ asitleri kan kolesterolü LDL’yi düşürür ve iyi kolesterol dediğimiz damarlarımız için koruyucu olan HDL’yi yükseltir. Kan yağları yüksek ve kalp-damar hastalığı gelişme riski olan kişiler için tüketmesi oldukça faydalıdır.

Doğal bir anti – aging

Zeytinyağı içerdiği A ve E vitamini ve diğer pek çok fenolik bileşen ile iyi bir antioksidandır. Bu da immün sistemin kuvvetlenmesini, hastalıklara karşı vücudun daha dirençli olmasını sağlar. Hücre hasarını önleyerek yaşlanmasını geciktirir yani doğal bir anti-agingdir. Zeytinyağının sindirimi kolay olduğu için mide ve sindirim sistemi için de rahatlatıcı, koruyucudur. Aynı zamanda bağırsakları çalıştırarak kabızlığı önler ve yine antioksidan özelliği ile buradaki immünitenin (bağışıklık sistemi) oluşmasını sağlar. Unutmayın ki bütün vücudun bağışıklığı bağırsak sağlığından başlar. Zeytinyağının kansere ve obeziteye karşı önleyici olduğu da çalışmalarda bildirilir.

Zeytinyağlı sebze sağlık deposu

Zeytinyağlı yemekler genelde sebze ağırlıklı olduğu için, hem zeytinyağı hem sebze tüketmek bizim için iki kere sağlık demektir. Çünkü sebzeler içerdikleri posa, vitamin, mineral ve fitokimyasallar ile beslenmemizin önemli antioksidanlarıdır. Sebzelerin kalorileri düşük olduğu için tüketiminde sınır da yoktur. Günlük 2-3 porsiyon sebze ve salata tüketilebilir. Zeytinyağlı yemeklerde tüketilen domates en fazla likopen içeren sebzelerdendir. Domates pişirildiğinde ısı ile bu likopen miktarı artar. Dolayısıyla kansere, kalp damar hastalıklarına ve yaşlanmaya karşı koruyucu en güçlü antioksidanlardan olan likopeni de fazlasıyla almış oluruz.

Tüketimi artırılmalı

Ülkemizde de yaşlı nüfusun en fazla olduğu yerler, zeytinyağının en fazla kullanıldığı Ege bölgesindeki şehirlerdir. Zeytinyağı için uzun yaşın sırrı diyebiliriz. Biz dünyada zeytinyağı üreten Akdeniz ülkelerinin başında sayılırız ama hala kişi başı tüketim diğer Akdeniz ülkelerine göre düşük miktarda. Zeytinyağı tüketimini artırmakta fayda var.

 

Türkiye’de Zeytin ve Zeytinyağı Üretimi

Zeytinyağından sonra sofralık zeytin ihracatı da artışa geçti

17.04.2018

Zeytinyağının ihracat rekorları kırdığı 2017/18 sezonunda, Zeytin ihracatı da zeytinyağına ayak uydurdu. Sofralık zeytin ihracatı yüzde 14’lük artış yakaladı ve 71 milyon 53 bin dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırdı. 2016/17 sezonunun ilk yarısındaki sofralık zeytin ihracatı ise; 62 milyon 225 bin dolar olmuştu.  

Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre; sofralık zeytin ihracatında sezonların ilk yarıları dikkate alındığında 2017/18 sezonunda gerçekleştirilen 71 milyon 53 bin dolarlık zeytin ihracatı son 4 sezonun en yüksek ihracat rakamı olarak kayıtlara geçti.

Türkiye, 2014-15 sezonunun ilk yarısında 68 milyon 482 bin dolarlık sofralık zeytin ihraç etmişken, 2015-16 sezonunun aynı döneminde 66 milyon 605 bin dolarlık ihracat gerçekleştirmişti. 2016-17 sezonunun ilk yarısında sofralık zeytin ihracatı 62 milyon 225 bin dolara gerilemişti.

1 Ekim 2017 tarihinde başlayan 2017/18 sezonunda Türkiye, 58 milyon 322 bin dolarlık siyah zeytin ihraç ederken, yeşil zeytin ihracatı 12 milyon 730 bin dolar oldu.

Zeytin üretiminde hedef dünya liderliği 

Türkiye’nin zeytin ağacı varlığını 2002 yılı sonrasında yaptığı dikimlerle 90 milyondan, 180 milyona çıkardığını belirten Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Davut Er, Türkiye’nin 450 bin ton seviyesinde olan sofralık zeytin rekoltesini, 1 milyon 200 bin tona çıkarma ve dünya lideri olma hedefi olduğunun altını çizdi.

Romanya’ya zeytin ihracatı yıllar sonra artışa geçti 

2017/18 sezonunda Türkiye’deki hammadde fiyatlarının Mısır ve Yunanistan gibi rakip ülkelerle rekabet edilebilir düzeyde olduğu için sofralık zeytin ihracatında başarılı bir sezon geçirdiklerini dile getiren Er, “Romanya uzun yıllar Türkiye’nin sofralık zeytin ihracatında lider pazardı. Hammadde fiyatlarındaki yükseklik ve tüketici tercihlerinin iri taneli zeytine kayması nedeniyle Romanya pazarından son yıllarda kan kaybediyorduk. Bu yıl hammadde fiyatlarında rekabet gücü kazanmamız sayesinde Romanya’ya sofralık zeytin ihracatımız yüzde 56’lık arttı ve 8 milyon 194 bin dolara ulaştık. Aynı şekilde Bulgaristan’a ihracatta yüzde 49’luk artış yakalayarak 2 milyon 883 bin dolarlık ihracat yaptık. Avrupa Birliği üyesi ülkelere ihracatımız yüzde 28’lik artışla 38 milyon 655 bin dolara yükseldi” diye konuştu.

Almanya, Irak ve Romanya zeytin ihracatında lider durumda 

2017/18 sezonunun ilk yarısında Türkiye 94 ülkeye sofralık zeytin ihracatı yaparken, Almanya 23 milyon 263 bin dolarlık tutarla lider ülke oldu. Almanya’ya sofralık zeytin ihracatının 19 milyon 934 bin dolarlık kısmı siyah zeytin olurken, yeşil zeytin ihracatı 3 milyon 330 bin dolar oldu.

Türkiye’nin zeytin ihracatında güçlü olduğu ülkelerden Irak, ikinci sırada yer aldı. 2017/18 sezonunun ilk yarısında Irak’a yapılan zeytin ihracatı 12 milyon 190 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Romanya’ya ise; 8 milyon 385 bin dolarlık zeytin ihraç edildi. İhracatta ilk üç ülkeye yapılan ihracat toplam ihracattan yüzde 62 pay aldı.

 

Zeytinyağında KDV Yüzde 1’e İndirilsin

19.04.2018

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği (EZZİB) Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Davut Er tekrar seçildi. Tek liste ile gidilen seçimlerde Davut Er’in hazırladığı liste 70 oyla seçimi kazandı. Ege İhracatçı Birlikleri’nde yapılan EZZİB olağan seçimli Genel Kurul Toplantısı’nda iki yıldır EZZİB Başkanlığı görevini sürdüren Davut Er, 2018-22 dönemi için seçilerek güven tazeledi.

Genel kurulda konuşan EZZİB Başkanı Davut Er, iki yıldır ihracat rekorları kırdıklarını, 2016/17 sezonunda Türkiye’nin zeytinyağı ihracatının 120 ülkeye 45 bin ton seviyesinde olduğunu, 174 milyon dolar döviz geliri elde edildiğini kaydetti. Er, “Türkiye geneli 12 bin ton zeytinyağı ihracatı yaparak toplam 55 milyon dolarlık döviz geliri elde ettiğimiz bir önceki sezon olan 2015/2016 sezonu ile mukayese ettiğimizde, miktar bazında yüzde 249 tutar bazında ise; yüzde 213 artış gerçekleştiğini görmekteyiz” diye konuştu.

2016/17 sezonunda sofralık zeytin ihracatının 58 bin tona karşılık 110 milyon dolar olarak kayıtlara geçtiği bilgisini veren EZZİB Başkanı Er şöyle devam etti: “İçerisinde bulunduğumuz, 1 Ekim 2017’de başlayan 2017-2018 sezonunun, 31 Mart 2018 itibariyle ilk 6 aylık döneminde ise, Türkiye geneli sofralık zeytin ihracatımızın miktar bazında yüzde 8 artışla, 35 bin ton, tutar bazında ise yüzde 14 artış ile 71 milyon dolar olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Bu sezon ihracatçılarımız daha katma değerli sofralık zeytin ihracatı gerçekleştirdi. Bu sezonun ilk 5 aylık dönemine ait zeytinyağı ihracatımıza baktığımızda, miktar bazında yüzde 102 artışla yaklaşık 42 bin tona, tutar bazında da yüzde 131 artışla 173 milyon dolara ulaşıldığını görmekteyiz. Ambalajlı zeytinyağı ihracatımız, toplam ihracattan yüzde 26 pay aldı. Bu ihracat rakamları 2017/2018 sezonu için koyduğumuz 80/100bin tonluk ihracat hedefimize ulaşacağımızın bir göstergesidir.”

Tarımsal ürünlerde ihracat iadesi artmalı 

Dünya pazarlarında hâkim konumda olan İspanya ve diğer Avrupa Birliği üyesi ülkelerde zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin önemli ölçüde desteklendiğinin altını çizen Er, “Ülkemizde ihracatçıya sağlanan “Tarımsal Ürünlerde İhracat İadesi” desteğinin düşük düzeyde olduğu inancındayız. Yönetim Kurulu olarak talebimiz, Zeytin ve zeytinyağına sağlanan desteklerinin yüzde 100 oranında arttırılması gerektiği yönündedir. Organik zeytin ve zeytinyağı için hem kutulu hem organik desteğinin beraber verilmesi gerektiği düşüncesindeyiz” dedi.

Üreticiye kg başına sofralık zeytine 50 kuruş, zeytinyağına ise en az 2,5 TL düzeyinde destek sağlanması talebini tekrarlayan EZZİB Başkanı Er, verilecek primlerin hasat dönemi başlangıcı olan Eylül-Ekim aylarında açıklanması halinde piyasadaki oluşacak fiyatların dengeli oluşacağını dile getirdi.

KDV İnmeli

Türkiye’de zeytinyağı tüketiminin kişi başına 2 litrenin altında olduğu bilgisini paylaşan EZZİB Başkanı Er, “Zeytinyağı üretici ülkeler arasında kişi başı en az tüketime sahip ülkelerden birisi konumundayız. Zeytinyağı tüketimini kısa vadede kişi başı 5 lt seviyesine çıkarmak için, bu hedefe ulaşılabilmesi için sağlık iksiri ve şifa kaynağı olan zeytinyağına uygulanan yüzde 8 KDV oranının yüzde 1’e indirilmesi gerekmektedir” dedi.

Türk zeytinyağı sektörünün en önemli sorunlarından bir diğerinin Avrupa Birliği’nin Türk zeytinyağına uyguladığı 100 tonluk yıllık kota olduğuna işaret eden EZZİB Başkanı Er, AB ile ülkemiz arasındaki Gümrük Birliği Anlaşması gözden geçirme sürecinde, bu rakamın en az 30.000 tona çıkartılmasının Türk zeytinyağı sektörünün ihracatının sürekliliği için çok faydalı olacağının altını çizdi.

EİB – Ege İhracatçılar Birliği , EZZİB – Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği

EZZİB – Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı : Eroğlu Yerli Ür.Gıda.Hy.Tur.İnş. Sar.Nak.İh.İt.Sa.ve Tic.Ltd.Ş. – Davut Er

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Listesi:

  • Uygun Rafine Yağ Sanayı ve Tıc.Ltd.Stı. – Emre Uygun
  • Savola Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi – Aysun Aras
  • Günkar İnş.Gıda Teks.Nak.İth.İhr.San.Ve Tic.Ltd.Şti. – M. Kadri Gündeş
  • Eker Gıda Nak. İnş.San.Tic.Ltd. Şti. – İbrahim Eker
  • Zer Yağ Sanayi ve Ticaret A.Ş. – İsmail Selçuk
  • Zeyko Tarım Gıda San. İth.İhrc. Pazarlama Ltd.Şti. – Şafi Tunç
  • Marbıl Yag San. ve Tıc. A.S. – Levent Bilginoğulları
  • S.S.Tariş Z.Ve Z.Yağı T.Sa.Ko. Br.Kısa Adı.Tariş Zey.Z.Yağ B. – Güngör Şarman
  • Oktav Tarım Ür. İnş. San. ve Tic. Ltd.Şti. – Bahaettin Oktav
  • Yeniçağ Gıda San. ve Tic. A.Ş. – Ayhan Bakan