Hayat Tabloları, 2017 – 2019
17.09.2020 – Türkiye İstatistik Kurumu 2017-2019 yılları Hayat Tabloları İstatistiklerini yayımladı. Bu kapsamda TÜİK İstanbul Bölge Müdürü Ali İhsan YÜCEDAĞ tarafından verilen bilgiye göre;
100.000 TL Paranız Olsa Nasıl Yatırım Yapardınız? Sanal Para ile Deneyin!
Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi 78,6 yıl oldu. Yeni doğmuş bir bireyin mevcut ölümlülük risklerine maruz kalması durumunda yaşaması beklenen ortalama yıl sayısı olarak tanımlanan “doğuşta beklenen yaşam süresi” Türkiye’de 2013-2015 döneminde 78 yıl iken, 2017-2019 döneminde 78,6 yıla yükseldi.
Kadınların erkeklerden 5,4 yıl daha uzun yaşadığı görüldü. Türkiye’de 2013-2015 döneminde erkeklerde 75,3 yıl olan doğuşta beklenen yaşam süresi, 2017-2019 döneminde 75,9 yıla, kadınlarda ise 80,7 yıldan 81,3 yıla yükseldi. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşamakta olup, erkekler ve kadınlar arasındaki doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,4 yıldır.
Beklenen yaşam süresi 15 yaşındaki kişiler için 64,6 yıl oldu. Çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaşındaki kişilerin ortalama kalan yaşam süresi 64,6 yıl oldu. Erkekler için bu süre 62 yıl iken kadınlarda 67,3 yıl oldu.
Beklenen yaşam süresi 30 yaşındaki kişiler için 50 yıl oldu. Ülkemizde, 30 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 50 yıl oldu. Erkekler için bu süre 47,6 yıl iken kadınlarda 52,5 yıl oldu. Bu yaş için kadın ve erkek arasındaki beklenen yaşam süresi farkı 4,9 yıldır.
Beklenen yaşam süresi 50 yaşındaki kişiler için 30,9 yıl oldu. Türkiye genelinde, 50 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 30,9 yıl oldu. Erkekler için bu süre 28,6 yıl iken, kadınlarda 33,1 yıl oldu.
Kadınlarda 65 yaşta beklenen yaşam süresinin erkeklerden 3,3 yıl daha fazla olduğu görüldü. Türkiye’de 2017-2019 dönemi hayat tabloları verilerine göre, 65 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 18 yıl olarak hesaplandı. Erkekler için bu süre 16,3 yıl iken kadınlarda 19,6 yıl oldu. Diğer bir ifade ile 65 yaşındaki kadınların erkeklerden ortalama 3,3 yıl daha uzun yaşaması beklenmektedir.
“Türkiye’de Ölüm Nedenlerinde 1 Numara Dolaşım Sistemi Hastalıkları”
Ölüm ve Ölüm Nedeni İstatistikleri, 2019
Kaba ölüm hızının en yüksek olduğu il binde 9,9 ile Kastamonu oldu. Kaba ölüm hızının en yüksek olduğu il 2019 yılında binde 9,9 ile Kastamonu oldu. Bu ili binde 9,3 ile Sinop, binde 8,9 ile Balıkesir, binde 8,6 ile Edirne izledi. Kaba ölüm hızının en düşük olduğu il ise binde 2,4 ile Şırnak oldu. Bu ili binde 2,7 ile Hakkari, binde 2,9 ile Van ve binde 3,1 ile Batman ve Şanlıurfa izledi.
Kaynak: Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) Veritabanı
Ölüm nedenleri arasında dolaşım sistemi kaynaklı hastalıklar ilk sırada yer aldı. Ölümler nedenlerine göre incelendiğinde, 2019 yılında %36,8 ile dolaşım sistemi hastalıkları ilk sırada yer aldı. Bu ölüm nedenini %18,4 ile iyi ve kötü huylu tümörler, %12,9 ile solunum sistemi hastalıkları izledi.
Nedenlere göre ölüm oranı, 2018, 2019
Grafikteki rakamlar, yuvarlamadan dolayı toplamı vermeyebilir.
Dolaşım sistemi hastalıkları kaynaklı ölümlerin %39,1’ini iskemik kalp hastalığı oluşturdu. Dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklı ölümler alt ölüm nedenlerine göre incelendiğinde, ölenlerin %39,1’inin iskemik kalp hastalığından, %22,2’sinin serebro-vasküler hastalıklardan, %25,7’sinin diğer kalp hastalıklarından öldüğü görüldü.
Dolaşım sistemi hastalıklarından ölenlerin oranı, 2018, 2019
Grafikteki rakamlar, yuvarlamadan dolayı toplamı vermeyebilir.
Dolaşım sistemi hastalıkları kaynaklı ölümlerin en yüksek olduğu il %47,2 ile Aydın oldu. Dolaşım sistemi hastalıklarından ölenler illere göre incelendiğinde, 2019 yılında dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı ölüm oranının en yüksek olduğu il %47,2 ile Aydın oldu. Bu ili %47,0 ile Denizli, %46,2 ile Kırıkkale, %44,2 ile Çanakkale izledi. Dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı ölüm oranının en düşük olduğu il ise %24,5 ile Hakkari oldu. Bu ili %27,6 ile Van, %28,8 ile Kayseri, %29,7 ile Şırnak ve Ağrı izledi.
Grafikteki rakamlar, yuvarlamadan dolayı toplamı vermeyebilir.
İyi ve kötü huylu tümörlerden kaynaklı ölümlerin en yüksek olduğu il %22,2 ile İstanbul oldu. İyi ve kötü huylu tümörlerden ölenler illere göre incelendiğinde, 2019 yılında iyi ve kötü huylu tümörlerden kaynaklı ölüm oranının en yüksek olduğu ilin %22,2 ile İstanbul olduğu görüldü. Bu ili %22,1 ile Tekirdağ, %21,9 ile Kırklareli ve Edirne, %21,8 ile Erzurum izledi. İyi ve kötü huylu tümörlerden kaynaklı ölüm oranının en düşük olduğu illerin ise %10,7 ile Şanlıurfa, Hakkari ve Şırnak olduğu görüldü.
Bebek ölüm hızı binde 9,1 oldu. Bebek ölüm sayısı, 2018 yılında 11 bin 598 iken 2019 yılında 10 bin 770 oldu. Bin canlı doğum başına düşen bebek ölüm sayısını ifade eden bebek ölüm hızı, 2018 yılında binde 9,3 iken 2019 yılında binde 9,1 oldu. Diğer bir ifade ile 2019 yılında bin canlı doğum başına 9,1 bebek ölümü gerçekleşti.
Bebek ölüm sayısı ve hızı, 2009-2019
Ölen bebeklerin %63,6’sı bir ayını, %86,9’u ise beş ayını tamamlayamadan öldü. Bir ayını tamamlayamadan ölen bebeklerin oranı 2018 yılında %65,1 iken 2019 yılında %63,6 oldu. Ölen bebeklerin 2019 yılında %12,3’ünün ilk gün, %29,6’sının 1-6 günlükken, %21,7’sinin ise 7-29 günlükken yaşamını yitirdiği görüldü. Ölen bebeklerden 1-4 aylıkken yaşamını yitirenlerin oranı ise %23,3 oldu.
Günlük ve aylık bebek ölüm oranı, 2018, 2019
Grafikteki rakamlar, yuvarlamadan dolayı toplamı vermeyebilir.
Beş yaş altı ölüm hızı binde 11,2 oldu. Doğumdan sonraki beş yıl içinde ölme olasılığını ifade eden beş yaş altı ölüm hızı, 2018 yılında binde 11,3 iken 2019 yılında 11,2 oldu.
Beş yaş altı ölüm sayısı ve hızı, 2009-2019
Ölüm verisi, idari kayıtlara gecikmeli yansıyan yeni kayıtlardan dolayı 3 yıl geriye dönük olarak güncellenmektedir. Bu haber bülteninde, 2016-2018 yıllarına ilişkin ölüm istatistiklerinin 31 Mart 2020 tarihi itibariyle güncellenmiş verileri ile aynı tarih itibariyle 2019 yılı ölüm istatistikleri verilmiştir.
Ölüm nedeni istatistikleri, 2019 yılından itibaren ölüm istatistikleri ile beraber yayımlanmaya başlamıştır. Ölüm nedeni verisi, Ölüm Bildirim Sistemi’nden elde edilen ölüm bildirim formlarının Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Uluslararası Hastalık Sınıflaması (UHS-10)’na göre ölümün altta yatan nedeni kodlanarak oluşturulmaktadır. Ölüm nedeni verisi, idari kayıtlara gecikmeli yansıyan yeni kayıtlardan dolayı 1 yıl geriye dönük olarak güncellenmektedir.
Türkiye’de Kadınlar Daha Uzun Yaşasa da Sağlıklı Yaşamda Erkekler Önde
Hayat Tabloları, 2016-2018
Türkiye’de En Fazla Ölüme Neden Olan Hastalıklar Açıklandı
Ölüm Nedeni İstatistikleri, 2018
Dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklı ölümler, 161 bin 920 oldu
Ölüm nedenlerinde ilk üç sıra 2018 yılında da değişmedi. Ölüm vakalarının %38,4’ünü oluşturan dolaşım sistemi hastalıkları ilk sırada yer aldı. Bunu %19,7 ile iyi ve kötü huylu tümörler, %12,5 ile solunum sistemi hastalıkları izledi.
Ölüm nedenlerinin dağılımı, 2017, 2018
Dolaşım sistemi kaynaklı ölümlerin %39,7’sini iskemik kalp hastalığı oluşturdu
İskemik kalp hastalığından sonra sırasıyla %22,4 ile serebro-vasküler hastalık ve %8,3 ile hipertansif hastalıklar görüldü.
Dolaşım sistemi hastalıklarından ölümlerin alt gruplara göre dağılımı, 2017, 2018
Tümörden ölüme en çok gırtlak ve soluk borusu/bronş/akciğer tümörü neden oldu.
Kötü huylu tümör nedeniyle gerçekleşen ölümlerin toplam sayısı 2018 yılında 81 bin 129 oldu. Bu ölümlerin %30,8’i gırtlak ve soluk borusu/bronş/akciğerin kötü huylu tümöründen kaynaklandı.
Kötü huylu tümörlerden kaynaklı ölümlerin alt gruplara göre dağılımı, 2017, 2018
Ölüm nedeni istatistikleri yaş gruplarına göre incelendiğinde; 2018 yılında dolaşım sistemi hastalıklarının en çok 51 bin 376 kişi ile 75-84 yaş grubunda, iyi ve kötü huylu tümörlerin ise en fazla 23 bin 674 kişi ile 65-74 yaş grubunda olduğu görüldü.
İkamet edilen illere göre ölüm nedenleri incelendiğinde; 2018 yılında dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı ölümlerin oranının en yüksek olduğu ilk beş il sırasıyla; %48 ile Çorum, %47,2 ile Denizli, %46,7 ile Adana, %46,2 ile Çanakkale ve Afyonkarahisar oldu. İyi ve kötü huylu tümörler nedeniyle gerçekleşen ölümlerin oranının en yüksek olduğu ilk beş il ise sırasıyla; %24,6 ile Kırklareli, %23,8 ile İstanbul, %23,2 ile Van ve Eskişehir, %23 ile Edirne oldu.
Yolda Yürürken Telefon Kullanmak Ölüme Yaklaştırıyor
06.03.2018 – ABD’de yapılan bir araştırmaya göre 6 bine yakın yaya yürürken hayatını kaybetti. Üstelik bu sayı her yıl katlanarak artıyor sebebi ise akıllı telefonlar. İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medical Park Hastanesi Klinik Psikoloji Uzmanı Özlem Kelle, Türkiye’de de yayaların telefonla meşgul olması nedeniyle çok sayıda kazaya neden olduklarını belirterek, akıllı telefonların tükenmişlik sendromu yarattığını söyledi.
Uzmanlara göre sadece ABD’de değil dünyanın her yerinde akıllı telefon kullanımının yaygınlaşmasıyla trafik kazalarında belirgin oranda artış söz konusu. Yolda yürürken telefonu ile meşgul olan ve kazaya neden olan yayaların sayısı azımsanmayacak kadar yüksek. Araç kullanırken telefonuyla ya da diğer teknolojik cihazlarla dikkatini bölen sürücülerin de etkisiyle trafik kazası oranında da hayatını kaybedenlerin sayısında da ciddi bir artış var.
İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medical Park Hastanesi Klinik Psikoloji Uzmanı Özlem Kelle, Türkiye’de de yayaların telefonla meşgul olması nedeniyle çok sayıda kazaya neden olduklarını söyledi. Kelle “Akıllı telefonların kullanımına kadar sürücülerden kaynaklı trafik kazaları yaygındı. Son dönem yapılan araştırmalar gösteriyor ki akıllı telefonların hayatımıza girmesiyle birlikte yayalardan kaynaklanan kazalarda artış var. Yayalar açısından baktığımızda, yol boyunca hem yürüyor olmak hem mesaj ya da aramayla bir kişiyle irtibat halinde olmak, sosyal medya ile ilgileniyor olmak dikkatte bölünmeye sebep oluyor. O an karşıya geçiyorsak, tehlikeli bir yerdeysek, caddeye, trafiğe odaklanmak yerine zihnimiz başka yerde olduğundan kazalar kaçınılmaz oluyor” dedi.
“YÜRÜRKEN TELEFON KULLANIMINA KISITLAMA GETİRİLEBİLİR”
Türkiye’de akıllı telefon kullanımın trafik kazalarıyla ilişkisine dair bir araştırma olmadığına vurgu yapan Kelle, “İsveç, Amerika, Almanya gibi ülkelere baktığımızda devlet politikalarının yürürlükte olduğunu görüyoruz. İsveç’te artık trafik levhaları gibi levhalar var, “bu yolda yürürken telefon kullanımınıza dikkat edin” gibi ya da Amerika’da artık şoförlere bir yaptırım getiriliyor. Zaman zaman akşam haberlerinde, gazetelerin 3. sayfalarında rastlıyoruz ama öngörümüz akıllı cihazların kullanımının trafik kazalarında artış göstereceği yönünde” ifadelerini kullandı.
“AKILLI TELEFONLAR TÜKENMİŞLİK SENDROMU YARATIYOR”
Teknolojik cihazların hayatımızı işgal ettiğini belirten Kelle, “Ne kadar çok teknolojik cihazlara maruz kalıyorsak, günlük rutinimizden, keyif alacağımız şeylerden kendimizi o kadar mahrum bırakıyoruz. Bu ortamdan keyif alıyorum ya da bu ortam beni sıkıyor kararını vermekten ziyade kendimizi sadece sosyal medya akışına bırakıyoruz. O da bizi andan koparmaya, en sonunda tükenmişlik sendromuna, hatta hayattan zevk almamaya kadar götürüyor. Depresif belirtiler de görülmeye başlıyor. Pek çok kişi o teknolojik cihaza maruz kaldığı an ne yediğinin ne içtiğinin farkında değil. Sonrasın da sosyal çevreden kopmayla içe dönük depresif bir karakter oluşuyor” dedi.