Ana Sayfa Haberler Sabancı Ünive...

Sabancı Üniversitesi IICEC: Karadeniz’deki Keşif Türkiye’nin Enerji Hedeflerine Önemli Katkı Yapacak

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC):

KARADENİZ’DEKİ KEŞİF TÜRKİYE’NİN ENERJİ HEDEFLERİNE ÖNEMLİ KATKI YAPACAK

Türkiye’nin Çok Önemli Doğal Gaz Keşfine İlişkin IICEC Açıklaması:

21.08.2020 – IICEC Araştırma Direktörü Bora Şekip Güray, son dönemde Enerji Bakanlığı tarafından atılan önemli adımların ve yoğun çalışmaların bir sonucu olarak Fatih sondaj gemisinin Karadeniz’de keşfettiği 320 milyar metreküplük doğal gaz rezervinin, Türkiye enerji sektörünün daha güvenli, rekabetçi ve sürdürülebilir büyümesine önemli katkı sağlayacağını belirtti.

Bu önemli keşfin, Türkiye’nin teknoloji odaklı arama ve üretim çabalarının bir meyvesi olarak ileride yeni rezervlerin bulunmasında da öncü rol oynamasını beklediğini belirten Güray, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde doğal gaz ithalat müzakerelerinde de Türkiye’nin elini güçlendirebilecek olması bakımından bunun çok değerli bir gelişme olduğunu belirtti.

Doğal gazın enerji sektörü içerisinde elektrik üretimi, pek çok sanayi dalı ve binalarda ısınma amaçlı kullanım bakımından anahtar role sahip olduğunu vurgulayan Güray, bu keşif ve devamında gelebilecek yeni keşifler yoluyla doğal gaz arzında yerli üretimin artırılmasının, enerji ithalatı kaynaklı cari açığın azaltılması ve enerji güvenliğinin güçlendirilmesi gibi makro hedeflere sağlayacağı katkının Türkiye için çok önemli olduğunu ifade etti.

 

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi’nin (IICEC) petrol konulu yeni raporu kamuoyu ile paylaşıldı:

“Rusya, Suudi Arabistan ve ABD’nin Stratejik Çıkar Çatışmaları Küresel Petrol Pazarını Dalgalandırabilir”

5 Ekim 2018

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi’nin (IICEC), Rusya Ulusal Araştırma Üniversitesi – Enerji Politikaları Merkezi Başkanı Dr. Vitaliy Yermakov tarafından hazırlanan, “Rusya, Suudi Arabistan ve ABD: Üç Büyük Petrol Üreticisi Arasında Tedarik Dinamikleri” konulu raporu kamuoyu ile paylaşıldı. Dr. Yermakov tarafından açıklanan rapora göre, dünya düşük karbonlu bir geleceğe geçiyor ve bu geçiş Rusya, Suudi Arabistan ve ABD’nin küresel petrol pazarında stratejik çıkar çatışmasına dayalı dramatik ve yıkıcı fiyat dalgalanmasına neden olabilir.

Enerji ve iklim alanlarındaki kilit paydaşları bir araya getiren Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC), sektör adına önemli raporların hazırlanmasına öncülük ediyor. Rusya Ulusal Araştırma Üniversitesi – Enerji Politikaları Merkezi Başkanı Dr. Vitaliy Yermakov tarafından IICEC Enerji ve İklim Araştırmaları Serisi için hazırlanan “Rusya, Suudi Arabistan ve ABD: Üç Büyük Petrol Üreticisi Arasında Tedarik Dinamikleri” başlıklı rapor, İstanbul’da düzenlenen bir toplantıyla kamuoyu ile paylaşıldı.

Toplantıya ev sahipliği yapan Sabancı Üniversitesi IICEC Direktörü Prof. Difiglio, açılışta yaptığı konuşmada “Enerji ve iklim alanlarındaki kilit paydaşları bir araya getiren, seçkin bir platform olan Sabancı Üniversitesi IICEC, bu hedef doğrultusunda sektörün önemli isimlerine ev sahipliği yapmaya devam edecek” dedi.

Toplantıda konuşan raporun yazarı Dr. Vitaliy Yermakov; Rusya, Suudi Arabistan ve ABD’deki petrol piyasasının son on yılda tecrübe ettiği gelişmelerin petrol sanayîni nasıl şekillendirdiğini, stratejilerinin hangi sebeplere dayalı olarak ve nasıl değiştiğini ve bu değişikliklerin sektörün bugünü için ne anlama geldiğini anlattı. Raporun paylaşımının ardından düzenlenen panelde ise Abdullah Bin Hamad Al-Attiyah Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Vakfı Enerji Danışmanı Howard Bevan ve Engie Türkiye CEO’su Denis Lohest, rapora ve sektöre ilişkin görüşlerini aktardı.

Dr. Yermakov: “Rusya belki asla göründüğü kadar güçlü olamayabilir ancak asla göründüğü kadar da zayıf olmayacaktır.”

Dr. Yermakov, toplantının açılışında yaptığı konuşmasına petrol fiyatlarındaki değişkenliğin hızına vurgu yaparak başladı. Reel arz-talep dengesinin ve reel ülke stratejilerinin petrol piyasasına olan etkilerine değinen Dr. Vitaliy Yermakov, Amerika, Rusya ve Suudi Arabistan için “bu 3 ülkenin toplam petrol üretimi tüm dünyadaki üretimin hemen hemen 3’te 1’i ” dedi. Dr. Yermakov sözlerine şöyle devam etti: “Üretimdeki artış petrol fiyatlarını düşürdü. Amerika’nın üretim artışı ise herkes için sürpriz oldu. Petrol ticareti yeni coğrafyalara kaydı, özellikle Amerika, Avrupa ve Asya pazarlarını hedeflemeye başladı. Diğer taraftan Suudi Arabistan OPEC’te daha etkin rol oynamaya başladı.” Rusya ve OPEC arasında yapılan anlaşmanın beklenenden daha uzun soluklu oluşuna değinen Dr. Yermakov, “bu anlaşma ile piyasadaki fazla petrol tüketilmiş oldu ve bu durum piyasaya bir denge getirdi. Yakın geçmişte sıkıntılı yaşanan son 2-3 yılda, Rusya’nın taktiksel olarak Ruble’nin değerini düşürmesi uzun vadede petrol üretimi konusunda Rusya’ya istikrar sağladı” diyerek sunumunu tamamladı.

Abdullah Bin Hamad Al-Attiyah Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Vakfı Enerji Danışmanı Howard Bevan, paneldeki konuşmasında şunları söyledi: “OPEC ile Rusya arasındaki antlaşmanın uzun soluklu oluşunu sadece bu iki tarafın başarısına bağlamamak gerektiğini düşünüyorum. Bu durumu ortamda olan negatiflikler ve diğer ülkelerde yaşanan olumsuzlukların yarattığı bir şans olarak değerlendiriyorum.”

Engie Türkiye CEO’su Denis Lohest ise şöyle konuştu: “Petrol piyasasında parçalanma ihtimali olup olmadığına odaklanmalıyız, hangi etkenlerin bu piyasayı ne denli etkileyeceği önemli. Artık petrol üretimi petrol piyasası üzerinde çok etkili”

Üç büyük üretici, piyasaları nasıl şekillendirdi?

IICEC Enerji ve İklim Araştırmaları serisinin “Rusya, Suudi Arabistan ve ABD: Üç Büyük Petrol Üreticisi Arasında Tedarik Dinamikleri” raporunda, “üç büyük” küresel petrol üreticisinin günümüz dünya petrol piyasasını oluştururken yarattıkları dinamikleri ve bu bağlamda, petrol piyasalarını nasıl şekillendirdiklerine ve bugünkü duruma nasıl gelindiğine dikkat çekiliyor.

Rapora göre, dünya düşük karbonlu bir geleceğe geçiyor ve bu geçiş, küresel petrol pazarında stratejik çıkar çatışmasına dayalı dramatik ve yıkıcı fiyat dalgalanmasına yol açabilir. Bu noktada, geçmiş-şimdi-gelecek zaman zincirini düşünmek; “üç büyük”teki yeni petrol piyasası gelişmelerinin petrol sanayiini nasıl şekillendirdiğini, stratejilerin neden ve nasıl değiştiğini ve bu değişikliklerin ne anlama geldiğini anlamak önem kazanıyor. Rapor, “üç büyük” küresel üreticinin karşılaştığı zorlukları ortaya koyarak, küresel petrol piyasasındaki gelişmeleri kapsamlı bir şekilde inceliyor. Dr. Yermakov’un raporda en çok dikkat çektiği temel problem ise farklı gelir ihtiyaçları ve farklı finansal dayanıklılık düzeylerine sahip üretici ve ihracatçı ülkelerin, nasıl uzlaşma sağlayabileceği.