Ana Sayfa Haberler Rusya’y...

Rusya’ya Yaptırımlar: AB’nin Rus Petrolü Planı…

Rusya’ya Yaptırımlar: AB’nin Rus Petrolü Planı… Enver Erkan yazıyor…

30.05.2022 – Avrupa Birliği’nin Rusya’dan petrol ithal edilmesini yasaklamaya yönelik yaptırım planı Macaristan’ın engeliyle karşılaşmış durumda.  Petrol ve gaz ihtiyacının büyük kısmı Rusya’ya bağlı olan Macaristan, yaptırımların ekonomisini olumsuz etkileyeceği gerekçesiyle bu plana karşı çıkıyor. Bu kapsamda Macaristan, Rusya’nın enerji ihracatını hedef alan hiçbir yaptırımı desteklemeyeceği konusunda ısrar ediyor.

Macaristan konusu… Macaristan, gazının yaklaşık %80’ini ve ihtiyaç duyduğu petrolün %65’ini Rusya’dan ithal ediyor. AB petrol boykotunun ekonomi için yıkıcı sonuçları olacağını savunan Macaristan, denize kıyısı olmayan bir ülkedir ve bu nedenle boru hattı kaynaklarına çok bağımlıdır. Başbakan Orban, Macaristan’ın petrol rafinerilerini ve boru hatlarını Rus olmayan kaynaklardan gelen petrolü işlemek için dönüştürmenin beş yıl alacağını ve büyük bir yatırım gerektireceğini söyledi. Bunun, yüksek enerji fiyatlarını daha da artıracağını ve bunun da kapanmalara ve işsizliğe yol açacağını söyledi. Avrupa Komisyonu ise, özellikle Macaristan, Slovakya, Çek Cumhuriyeti gibi Rus petrolüne bağımlı olan ülkelere yardım etmeyi değerlendirmekte.

Rusya'dan ithal edilen doğalgaza en çok bağımlı Avrupa ülkeleri… Kaynak: Eurostat
Rusya’dan ithal edilen doğalgaza en çok bağımlı Avrupa ülkeleri… Kaynak: Eurostat

Rus enerji devi Gazprom, ruble cinsinden gaz teslimatlarını ödemediği için Bulgaristan ve Polonya’ya gaz tedarikini durdurdu. Bu açıkça Kremlin’in Batı’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle uyguladığı birkaç yaptırım turuna şimdiye kadarki en sert tepkisi. Putin, Mart ayının sonunda yaptığı açıklamada, Gazprom’a Rus gazı için yalnızca ruble olarak ödeme yapılması gerektiğini söylemişti. Polonya, Bulgaristan ve Almanya dahil olmak üzere çoğu AB ülkesi bunu kabul etmedi. Gazprom’a ruble olarak ödeme yapacağını söyleyen tek AB lideri, Macar Viktor Orban’dı.

Rusya ve enerji fiyatları… Batı yaptırımlarına ve Ural Brent petrolündeki ciddi düşüşe rağmen Rusya, artan enerji fiyatları nedeniyle rekor bir cari fazla veriyor. Rusya’nın cari fazla vermesi, onu mali yaptırımlara karşı daha dayanıklı hale getiriyor. Artan petrol ve doğalgaz fiyatlarının yanında, enerji ihracatı da kesilmeyen Rusya, bu yıl bu fiyat avantajı sayesinde neredeyse geçen yılın tamamında elde etmiş olduğu cari işlemler fazlası seviyesine ulaşmış durumda. Ekonomiye sağlanan bu net döviz girişi, 24 Şubat’tan sonra yaptırımların sert dalgasıyla karşılaşıp ciddi şekilde faiz artırmak durumunda kalan Rusya Merkez Bankası’nı da rahatlattı ve banka politika faizini son toplantılarda neredeyse savaş öncesi seviyelere indirdi, rublede de stabilizasyon sağlandı.

Sonuç? Rusya ekonomisine ciddi şekilde zarar vermenin yolunun enerji ambargosundan geçtiği görülmekte. Ancak Rus enerji kaynaklarına bu kadar bağımlı olan Avrupa ülkeleri, B planını hazır etmeden enerji yaptırımlarını tamamen devreye alacak olursa, dağıtıcı ekonomik etkilerle kendileri de yüzleşmek durumunda kalabilir. Enerji fiyatları yükselmeye devam ediyor ve Brent petrol de 120 dolar bandına yeniden gelmiş durumda. Rusya’nın cari fazlasının 2/3 kadarı da enerji ihracatından gelmekte. Bu ortamda, ambargolar kesilmeden artmaya devam edecek olan fiyatlar ve AB’nin Rus kaynaklarını ikame edememesi Rusya’nın işine yarayacaktır.

 

Rus Yaptırımları, Oligark Varlıklarının Durumu

Global: Rusya’ya yönelik SWIFT kararı…

28.02.2022

Enver Erkan yazıyor…

Batı dünyası (ABD, Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya), hali hazırda yaptırıma tabi olan Rus bankalarını SWIFT sisteminden çıkardığını duyurdu. SWIFT yasağı şimdilik, mevcut yaptırım paketine dahil olan bankaları içeriyor. Ancak savaşın ilerlemesine veya süresine bağlı olarak Rus ekonomisine daha direkt hasar verecek şekilde genişletilmesi imkanı da bulunuyor. Enerji sektörü şirketleri ise, hali hazırda Avrupa’nın ihtiyacına zarar gelmemesi adına şimdilik dışarıda bırakılmış görünüyor. Bu konudaki arayışlar ise devam edecektir. Rusya Merkez Bankası’nın bu durumu aşmaya yönelik rezerv kullanımını engelleyici bazı hususlar da bulunuyor. Buna göre;

• İlk olarak, seçilen Rus bankalarının SWIFT mesajlaşma sisteminden kaldırılması sağlanacak. Bu, bu bankaların uluslararası finansal sistemden kopmasını ve küresel olarak faaliyet gösterme yeteneklerine zarar vermesini sağlayacaktır.
• İkinci olarak, Rusya Merkez Bankası’nın uluslararası rezervlerini yaptırımların etkisini zayıflatacak şekilde kullanmasını engelleyecek kısıtlayıcı önlemler alınacak.
• Üçüncüsü, Ukrayna’daki savaşı ve Rus hükümetinin zararlı faaliyetlerini kolaylaştıran kişi ve kuruluşlara karşı hareket edilecek. Özellikle, Rus hükümetine bağlı varlıklı Rusların Batı ülkelerinin vatandaşı olmasına ve finansal sistemlerine erişmesine izin veren altın pasaportlar olarak adlandırılan vatandaşlık satışını sınırlamak için önlemler alınacak.
• Dördüncüsü, yetki alanında bulunan yaptırım uygulanan şahıs ve şirketlerin varlıklarını belirleyip dondurarak mali yaptırımların etkin bir şekilde uygulanmasını sağlayacak bir transatlantik görev gücü önümüzdeki hafta başlatılacak.
• Son olarak, dezenformasyona ve diğer hibrit savaş biçimlerine karşı koordinasyon artırılacak.

Ekonomiye hiç şüphesiz zararı olacak ve Rus bankalarının sistem dışı kalmasıyla dış ticarette uluslararası para transferini zorlaştıracak bir önlem olacaktır. Yaptırımların şu aşamada caydırıcı olmaktan çok cezalandırıcı derecede kaldığını görüyoruz. Bütün Rus bankalarını içermediğinden (duruma göre genişletilebilir elbette), ticaret ve transferlerin yaptırıma uğramayan bankalara yönlendirilmesiyle bu aşılabilir. Sonuçta bu işlemler karşılıklı mutabakat ve muhabir banka kullanımıyla gerçekleştiriliyor. Yaptırımın seçilmiş finansal oyuncularla sınırlı kalması ise, Rusya’nın dış ticaretinin çok komplike olması ve Avrupa’nın da çok yoğun şekilde Rus enerji kaynaklarına ihtiyacı nedeniyledir. Dolayısıyla, bütün finansal kurumları keskin bir şekilde işin dışına itmek, zararı sadece Rusya’ya değil, Rusya ile ticaret yapan, fon ve para transferi yapan ülkelere de verecektir. Yani yaptırımı sadece Rusya’ya uygulamış olmuyorsunuz. Rusya’ya ihracat yapanlar ise şimdiden yeni pazarlar ve stratejik ortaklıklar aramaya başlasalar iyi olacak.

Rusya’nın ve Çin’in sistemleri, olası bir SWIFT hamlesinin bağlayıcılığını azaltmak için kullanılabilecek alternatifler. Ancak SWIFT’in tekel yapısını ve kıyaslanamayacak teknolojik yapısını düşünecek olursak, CIPS ve SPFS’in daha çok gelişmesi gerekiyor. Veri transferi kapasitesindeki fark nedeniyle SWIFT tabii ki daha yaygın ve kullanışlı. Ayrıca SWIFT 7/24 kullanılabiliyor.

28.02.2022 – Global: AB, Rusya Merkez Bankası ile tüm işlemleri yasaklıyor… Enver Erkan yazdı…

SWIFT açıklamasından sonra, Rusya Merkez Bankası’nın uluslararası rezerv varlıklarını yönetmesine ilişkin daha önemli bir hamle geldi: AB ülkeleri Rusya Merkez Bankası ile olan tüm işlemleri yasakladı. Bu aynı zamanda Banka’nın dış finansal varlıklarının dondurulabileceği anlamına geldiğinden stratejik bir müdahale. Aynı zamanda Rusya Merkez Bankası’nın swap işlemleri kanalını da kapatması ve dış rezerv kaynaklarını kısıtlamayı amaçlıyor. Rusya Merkez Bankası’nın web sitesinde rezerv yönetimi ilkeleri şu şekilde açıklanmış:

“Rusya Merkez Bankası, uluslararası rezervleri yönetmek için dış piyasada döviz varlıkları ve iç piyasada altın ile operasyonlar yürütmektedir. 

Dış piyasada, Rusya Merkez Bankası mevduat yerleştirir, finansal varlıkları alır ve satar, repo anlaşmaları düzenler, diğer işlemleri gerçekleştirir. İç piyasada, Rusya Merkez Bankası değerli metaller satın almaktadır.”

Rusya Merkez Bankası’nın rezerv kompozisyonuna bakacak olursak; 630 milyar dolarlık resmi rezervlerin 463 milyar doları çevrilebilir döviz cinsinden. Bunun büyük bir çoğunluğunun da dolar olduğunu varsayalım. Dolar olmasının önemi, elbette dünyadaki rezerv paranın kontrolünün ABD’de olmasından ileri geliyor. Rusya Merkez Bankası’nın dış finansal işlemlerden koparılmasının bu nedenle büyük önemi var. Çünkü yabancı rezervlerin büyük bölümü G-7 ülkelerinde bulunuyor. Rusya’nın bu varlıkları dondurulursa ciddi bir finansal kilitlenme ve banka şoku yaşanması potansiyeli var. 132,3 milyar dolar altın rezervi ise Rusya’da tutuluyor. 60 milyar dolar karşılığı renminbi ise Çin’de.

Rusya’nın 630 milyar dolarlık rezervi, GSYH’nin %44,32’sine denk geliyor, ki bu gelişmekte olan ülkeler arasındaki en yüksek rezerv yeterliliği… SWIFT kısıtlaması belli oranda para transferini zorlaştıracağından ticaret gelirlerinin rezerv katkısını sınırlandıracaktır. Rezervlere erişimin sınırlanması çok ayrı boyutta bir sıkıntı ve rubleyi savunmayı güçleştiriyor. Yaptırımların uzun sürmesi, rezerv kullanımı gereksinimini yoğunlaştıracaktır. 2015 krizinde FX rezervleri 300 milyar dolar bandının altına inmişti. O dönem ekonomiyi finanse etmek ve döviz piyasalarındaki dalgalanmayı kontrol etmek için 100-150 milyar dolar civarında bir kullanım görülüyor. Son yıllardaki rezerv değişimine bakacak olursak; 2014-15’teki Ukrayna krizi ve ardından gelen ekonomik çalkantıdan kullanılan rezervlerden sonra sürekli olarak rezervlerin takviye edilerek güçlendirildiği görülmektedir. Rublenin oynaklığı ekonomik dengeleri ne derecede bozacak önemli. Faiz oranlarıyla dengeleme işi zorlaşıyor, çünkü savaş ve yaptırımlar nedeniyle borçlanma profili finans dışı bir hasar görecektir. Rusya ciddi anlamda ekonomiyi kilitleyerek belli bir dönem daralma yaşayacak görünüyor.

Rusya’ya Swift Yaptırımı?