Ana Sayfa Haberler PAGDER: Rekab...

PAGDER: Rekabet Gücümüzü Korumak İçin Yeni Yatırımlar Şart

16.02.2022  – Bir ülkeyi ayağa kaldıracak olan itici gücün üretim ve sanayi olduğunu belirten Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz: “Üretim ve istihdamın devam etmesi, sanayicimizin rekabet gücünün artması için yeni yatırımlar şart. Yatırım ve üretimin daha da önem kazandığı bir döneme girdik. Orta ve uzun vadeli stratejilerimiz için yatırım olmazsa olmazımız” dedi. 

Elektrik Fiyatlarındaki Yüksek Artışın Sanayiye Yansıtılması Yatırımları Zora Sokuyor

2022 yılında da elektrik fiyatlarındaki artışın yüksek oranda sanayiye yansıtıldığını söyleyen Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkanı Ömer Karadeniz, “Yeni yılın ilk ayında açıklanan elektrik fiyatlarındaki yüksek artışın sanayiye yansıtılması, ülkemizin kalkınması için gerekli olan yatırımları zora sokacak. Söz konusu fiyat artışları sanayiye yansıdığı sürece enflasyon daha yüksek seviyelere gelecek ve belirsizliği gören yatırımcı, kararsız kaldığı için yatırım yapmanın bir risk olduğu kanaatine varacaktır. Ülkemizin yatırım anlamında risk olarak görülmesi, sanayimizin küresel piyasada rekabet gücünün azalması hatta ciddi bir şekilde kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kalması demektir. Bu tehdidi kalıcı bir şekilde bertaraf edecek aksiyonların bir an önce alınması şart” dedi.  

Bir Ülkede Yatırım ve Üretim Yoksa O Ülkenin Gelişmesi Söz Konusu Olamaz

Sanayiye yönelik yatırımların zorlaştırılmasının üretimi ve ihracatı da sekteye uğratacağını söyleyen Ömer Karadeniz, “Bir ülkeyi ayağa kaldıracak olan itici güç üretim ve sanayidir. Günümüzde sanayici zaten üretim için arazi sıkıntısı çekiyor, buna bağlı olarak fabrikaların kurulamamasından kaynaklı üretim de yapılamamakta. Üretimin önemi ve gereksinimine vurgu yapan orta ve uzun vadeli stratejiler yapılmalı. Bir ülkede yatırım ve üretim yoksa o ülkenin gelişmesi asla ve asla söz konusu olamaz. Bunun en güzel örneğini gelişmiş ülkelerde görüyoruz. İhracatta yükseliş gösteren sanayimiz bu engeli de aştığı takdirde üretimi ve konumu açısından birçok ülkeye rol model olacak seviyededir. Bu bilinç ve çabayla hareket edip kamu otoritelerimizin daha da fazla desteğini alarak ilerlemeliyiz” dedi. 

Yatırım Eksikliğinden Kaynaklı Hammaddenin Yetersiz Olduğu Bir Sanayide Dışa Bağımlılık Artacaktır

Ülkemizdeki hammadde eksikliğinin kapatılması için gerekli yatırımların yetersiz kaldığını belirten Ömer Karadeniz, “Hammaddenin yetersiz olduğu bir sanayide üretimin de bir o kadar eksik kalacağı ve dışa bağımlığın git gide artacağı çok açık. Sanayiye yük bindirmeyecek desteklerin sağlanması çok önemli. Bu çerçevede dolaylı teşviklerin arttırılması, finansman erişiminin kolay sağlanması, nitelikli eleman yetiştirilmesi, AR-GE merkezi desteklerinin çoğalması, enerji fiyatlarının rekabetçi bir düzeye çekilmesi, üniversite-sanayi iş birliğindeki yetersizliklerin ve lojistik alanındaki kısıtlamaların ortadan kaldırılmasıyla hammadde üreticisinin yatırım yapacağı uygun koşullar sağlanmış olacaktır” dedi.   

2023 Yılı Hedeflerinin Temelleri 2022’de Atılmış Olmalı

Bir sanayici olarak 2023 yılı hedeflerini “Güçlü Sanayi, Güçlü Türkiye” olarak açıklayan Ömer Karadeniz, “2023 ve daha ilerisi için sanayimiz adına atacağımız adımların sağlam temellerini 2022’de oluşturmamız gerek. Gelecek nesillere bırakacağımız en güzel miras; üreten, muhtaç olmayan ve güçlü sanayisi olan Türkiye’dir. Geçirdiğimiz bir dakika hatta bir saniye bile çok değerli. 2022 yılının Şubat ayını da bitiriyoruz, zaman çok hızlı geçiyor. Biz zamandan da daha hızlı olmalıyız, daha çok üreterek, çalışarak sanayimizi, ülkemizi hep ileriye taşımalıyız. Bu bilinç ve çabayla hareket edip kamu otoritelerimizin daha da fazla desteğini alarak ilerlemeliyiz” dedi. 

 

Plastik Sanayicileri: Dövizdeki Artış Sanayicimizi Daha Zorlu Bir Sürecin İçine Sürüklüyor

25.11.2021 – Pandemi sürecinde global şirketlerin üretimi azaltması ve uluslararası taşımacılıkta yaşanan konteyner sorununun navlun fiyatlarına yansımasının plastik sektörünü hammadde krizine sürüklediğini belirten Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz: “Son dönemde döviz kurlarındaki hızlı yükselişlerden kaynaklı risk ve belirsizliklerin giderek artması, hammadde konusunda sıkıntı çeken sanayicimizi daha zorlu bir sürecin içine sürüklüyor” dedi. 

Dövizdeki Hızlı ve Yüksek Artışlardan Kaynaklı Sektörde Ciddi Bir Durgunluk Yaşanacak

Plastik sektörünün, sanayinin en önemli üretim kollarından biri olduğunu ve büyük ölçüde ithal hammaddeyle çalışıldığını söyleyen Ömer Karadeniz, “Hammaddeyi döviz üzerinden satın alan üreticilerimiz, son dönemde kurdaki yüksek artış ile ciddi sıkıntıya girmiştir. Yaşanan bu sıkıntı devam ettiği sürece maalesef iç piyasaya da olumsuz yansıyacak, dövizdeki hızlı ve yüksek artışlardan kaynaklı sektörde ciddi bir durgunluk yaşanacaktır. Çok uzağa değil, pandeminin etkisini ağır hissettirdiği yakın geçmiş döneme baktığımızda, hammaddede yüzde 150’lere varan fiyat artışı nedeniyle pek çok sanayici üretimi durdurdu. Öte yandan tedarik zincirinin de bozulması ile navlun fiyatları kısa sürede yaklaşık 5 kata kadar yükseldi. Son günlerde içinde bulunduğumuz duruma bakarsak sanayicinin işi daha da zorlaşıyor” dedi. 

Üretim, İstihdam ve İhracat Sekteye Uğramamalı

Dövizdeki yükselişten kaynaklı hammadde fiyatlarındaki artışın üretim, istihdam ve ihracatı sekteye uğratmaması gerektiğini vurgulayan Ömer Karadeniz, “Hammadde fiyatlarındaki ciddi artışlar ülkemiz sanayisi için önemli olan üretimi, istihdamı ve ihracatı etkileyecektir. Özellikle hammaddedeki artış enflasyonu tetikleyecek ve geliri düşük olan tüketiciye ciddi zorluklar yaşatacaktır. Gündelik olarak dövize bağlı artış gösteren fiyatlardan ötürü sanayici yeni ücret tarifesi oluşturmakta zorluk çekecek, iç pazarda talepler azalma noktasına gelecektir. Üretim sayesinde ayakta duran sanayimiz, bu hızlı yükselişler ve doğuracağı sonuçların önüne geçilmediği sürece üretim yapamaz hale gelme tehlikesi ile karşı karşıya kalacak ve fabrikalarda üretim çarklarının durması kaçınılmaz olacaktır. Adeta domino etkisi yaratacak olan bu durum beraberinde işsizlik ve istihdam sorununu da getirecektir. Üretimin durduğu, işsizlik ve istihdam sorununun olduğu bir ülkede ihracatın olması asla söz konusu olamaz. Ülke ekonomisine en büyük katkı sağlayan etkenlerden biri, hatta en önemlisi diyebileceğimiz ihracatın en az hasarla devam etmesi bu süreçte daha da önemlidir” dedi. 

Bekle – Gör Politikası İzlenmemeli

Dövizdeki ve hammaddedeki yükselişten dolayı sektörde yaşanan sıkıntının bir müddet daha devam edeceğinin altını çizen Ömer Karadeniz, “Plastik sektörünün birçok sektöre ara girdi sağlaması sebebiyle önemi büyük. Biz sanayiciler bekle – gör politikasını izlemeye değil, her zaman olduğu gibi yine bu zorlu süreçte mücadelemizi verip üretmek için çalışıp çabalamaya devam etmeliyiz. Gerek mevcut durum, gerek ortaya çıkan güçlüklerin aşılması hususunda işbirliği içerisinde müşterek bir çalışma yürütmemiz şart. Sektörü yine bir ciddi sınav bekliyor. Sanayicimiz zor bir dönemden geçiyor ama şunu unutmamalıyız ki; bir ülkeyi kurtaracak olan sanayidir” dedi.