29.06.2020 – Akaryakıt sektöründe e-İrsaliye döneminin başlamasına sayılı günler kala, sektörün lideri Petrol Ofisi, sunduğu avantajlarla desteklediği yeni uygulamaya ilişkin tüm hazırlıklarını da tamamladı. Petrol Ofisi CEO’su Selim Şiper’in konuyla ilgili yaptığı açıklamada şöyle denildi:
“Türkiye akaryakıt sektörü olarak, 509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında, bazı farklı sektörlerle birlikte e-İrsaliye uygulamasına geçeceğiz. Tebliğ kapsamında EPDK sisteminde kayıtlı lisanslı üretici, dağıtıcı kurumları ve bayilik lisansına sahip mükellefler, 1 Temmuz 2020 itibari ile gerçekleştirecekleri sevkiyatlarda, e-İrsaliye kesmeye başlayacaklar.
Bu kapsamda Petrol Ofisi olarak da, e-İrsaliye ile ilgili tüm hazırlıklarımızı tamamladık, sistemimiz kurulu ve testlerimizi yapmış olarak 1 Temmuz itibari ile tüm sevkiyatlarımızda e-İrsaliye düzenlemeye hazırız. e-İrsaliye uygulamasını, sunduğu avantajlardan, kazanımlardan dolayı faydalı bir sistem olarak görüyor ve destekliyoruz. Öncelikle mal hareketlerinin elektronik ortamda düzenli bir şekilde izlenebilmesine olanak sağlayacak olan e-İrsaliye uygulaması, baskı, arşivleme, depolama ve sevkiyat maliyetlerini de ortadan kaldıracak. Bununla birlikte raporlama kolaylığı, anında ulaşılabilirlik, yasal mevzuat gereği 10 yıl boyunca güvenle saklama gibi avantajlar sunacak. Tüm bunlarla birlikte en önemli kazanımlardan biri de sürdürülebilirlik alanında olacak. Basılı sevk irsaliyesini ortadan kaldırarak, tonlarca kâğıt israfının, yani binlerce ağacın kesilmesinin de önüne geçilecek.
Petrol Ofisi olarak bu konudaki hassasiyetimiz kapsamında, uzun süredir evrakların çok büyük bir bölümünü elektronik ortama taşıyıp, kâğıt kullanımını minimize ederek kazanım sağlıyoruz. e-İrsaliye uygulaması ile de yılda 14 tonluk kağıt israfının önüne geçilerek, irsaliyelerin kargo dağıtımından da 12.000 km’lik tasarruf sağlanıyor. Tüm bunlardan kaynaklanan yaklaşık 25 tonluk CO2 azalışı da söz konusu. e-İrsaliye; kamu, şirketler, ticari hayat açısından taşıdığı avantajların yanı sıra sürdürülebilirlik açısından da önemli kazanımlar sağlıyor. Sunduğu tüm bu avantajlarla birlikte sektör lideri olarak e-İrsaliye uygulamasına hazırız.”
Petrol Ofisi Türkiye’nin İlk Yeni Nesil Denizcilik Yakıtı VLSF İkmalini Gerçekleştirdi
05.10.2019 – Uluslararası Denizcilik Örgütü IMO 2020 değişim süreci ile birlikte 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren tüm dünyada gemilerin kullanacağı denizcilik yakıtlarının sülfür oranı %3,5’dan %0,5’e düşürülecek. Denizcilik tarihinde çok önemli bir mihenk noktası oluşturacak bu gelişme ile ilgili hazırlıklarını aylar öncesinde tamamlayan Petrol Ofisi, denizcilik yakıtlarındaki markası PO Marine ile IMO 2020 kriterleri kapsamındaki ilk ikmalini İstanbul’da gerçekleştirdi. Kumkapı açıklarında gerçekleştirilen ikmal ile Petrol Ofisi’nin Demre-8 adlı barcı tarafından, 100 ton yeni nesil denizcilik yakıtı VLSF ikmali yapıldı.
Petrol Ofisi’nin tüm alanlarda olduğu gibi, PO Marine ile denizcilik yakıtlarında da, tecrübesi ve gücü doğrultusunda öncülük yaptığına vurgu yapan Ticari ve Endüstriyel Satışlar Direktörü Ulvi Kılıç, “IMO 2020 sürecine titiz çalışmalarla hazırlandık ve yürürlüğe girmesine aylar kala ülkemizdeki ilk yeni nesil denizcilik yakıtı VLSF ikmalini gerçekleştirdik. Denizcilik tarihinde mihenk noktası oluşturacak bu çok önemli gelişmede ilk yakıt ikmalini yapmakla kalmadık, bu alanda bir başka ilki daha gerçekleştirerek bu süreçte armatörlere çok önemli bir avantaj sağlayan Denizcilik Yakıtları Kalite ve Miktar Güvence Sistemi’ni de dünyada bir ilk olarak hayata geçirdik” dedi.
Dünya denizciliği, 1 Ocak 2020 itibari ile tarihi bir gelişme yaşayacak. IMO 2020 kriterine göre bu tarihten itibaren gemilerin kullanacağı denizcilik yakıtlarının sülfür oranı %3,5’dan %0,5’e düşürülecek. Dünya denizcilik sektörünü derinden etkileyecek IMO 2020 kriterleri; armatör, yakıt ikmalcisi, navlun fiyatları, ürün bulunabilirliği, ürünlerin karışabilirliği gibi birçok etken ile zorlu bir süreç yaşatacak. Türkiye akaryakıt ile madeni yağlar ve kimyasallar pazarının geleneksel lideri Petrol Ofisi, her alanda olduğu gibi denizcilik yakıtlarındaki bu tarihi gelişmeye de öncülük yaparak, hazırlıklarını aylar öncesinden tamamladı.
Petrol Ofisi, denizcilik yakıtlarındaki markası PO Marine ile IMO 2020 kriterlerinin başlamasına aylar kala, Türkiye’nin ilk VLSF (Very Low Sulfur Foil) ikmalini İstanbul’da gerçekleştirdi. Petrol Ofisi Derince Terminali’nden yeni nesil denizcilik yakıtı VLSF yüklenen Petrol Ofisi barcı Demre-8, 4 Ekim’de İstanbul’a gelerek ikmalin yapılacağı gemiye Kumkapı açıklarında yanaştı. Gerekli hazırlıkların ardından başlayan ve 2 saat süren ikmal neticesinde 100 ton VLSF yakıtı Türk bandralı gemiye teslim edildi. Başarıyla gerçekleştirilen ikmal sırasında Petrol Ofisi’nin sunduğu Denizcilik Yakıtları Kalite ve Miktar Güvence Sistemi prosedürleri de yerine getirilerek, verilen yakıt güvenli bir şekilde ikmal edildi.
“Hazırlıkları aylar öncesinde tamamladık”
Türkiye’de gerçekleştirilen ilk VLSF ikmali ile ilgili açıklama yapan Petrol Ofisi Ticari ve Endüstriyel Satışlar Direktörü Ulvi Kılıç, şöyle konuştu:
“IMO 2020 kriterleri, gerçekten de dünya denizciliğini derinden etkileyecek. Petrol Ofisi olarak üstlendiğimiz liderlik misyonu ile her alanda olduğu gibi bu alanda da öncülük ederek, bu zorlu sürece büyük bir titizlikle yürüttüğümüz çalışmalarla hazırlıklarımızı aylar öncesinden tamamladık. Bu zorlu süreçte armatörlerimizin karşılaşabileceği sorunlara çözüm sunabilmek adına da, Denizcilik Yakıtları Kalite ve Miktar Güvence Sistemi’ni de geliştirdik.
Dünyada ilk kez Petrol Ofisi uyguluyor
Dünya gemicilik endüstrisi, yeni regülasyonun çevreyi korumak adına çok büyük faydası olacağı konusunda hemfikir olsa da, geçiş sürecinde ciddi zararlara uğramaktan çekiniyor. Zira IMO 2020 başlangıcı ile birlikte en büyük sorun yakıt ile ilgili teknik problemler ve kalite standartları oturmamış yakıtların gemilere verebileceği muhtemel zararlar olacak. Bu alanda da dünyada bir ilki gerçekleştirip, istisnasız %100 tüm ikmallerimizde bağımsız gözetim hizmeti vereceğiz. Petrol Ofisi’ni tercih eden armatörler, ne ürün aldıklarını, ürünlerini eksiksiz ve tam olarak aldıklarını, şahit numunelerinin akredite ve bağımsız bir gözetmen tarafından dünya standartlarına uygun alındığını ve bu şahit numunelerin akredite laboratuvarlarda 3 ay süre ile muhafaza edildiğini bilecekler.
Hatta ikmal bitimiyle birlikte en geç 2 saat içinde, fatura, yakıt teslim formu, gözetmen raporu, şahit numuneler, fatura ve ikmal fotoğrafları armatör ve müşterilerimize direkt e-mail olarak gönderilmektedir. Halihazırda, bu hizmeti müşterilerine %100 ücretsiz sunan dünyadaki tek dağıtım şirketi olmaktan gurur duyuyoruz.”
Petrol Ofisi’nin Güneş Enerjili İstasyonu Türkiye’nin de İlklerini Oluşturuyor
Petrol Ofisi’nin güneş enerjili istasyonu Türkiye’nin de ilklerini oluşturuyor…
Türkiye’nin lider akaryakıt şirketi Petrol Ofisi, solar çatısı ile ilk güneş enerjili istasyonunu Bodrum Ortakent’te hizmete soktu. 153 adet yüksek verimli güneş paneli bulunan Petrol Ofisi bayisi Paşalılar Petrol’ün solar sistemi 42,075 kWp kurulu güçle, istasyonun tüm elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 70’ini karşılayacak. Yaklaşık 30 evin senelik elektrik ihtiyacını karşılaşabilecek kapasitedeki sistem ile yılda 180 ağaç kurtarılıyor ve 32 ton karbon salımı engelleniyor.
07.08.2019 – Petrol Ofisi istasyonunun, birkaç alanda birden ilkleri oluşturmasının yanı sıra karbon ayak izini azaltma konusunda da önemli bir örnek olduğuna vurgu yapan Petrol Ofisi CEO’su Selim Şiper, “Bu proje, Petrol Ofisi’nin ruh ve felsefisini taşıyan, lidere ve onun sorumluluklarına yakışır, öncülük yapacak bir proje” dedi.
Solar çatılı istasyon, Petrol Ofisi’nin yanı sıra Türkiye’nin de bazı ilklerini oluşturuyor. İstasyon, yeni yönetmelik kapsamında ön kabulü yapılarak, şebekeye elektrik sağlayan Türkiye’deki ilk akaryakıt istasyonu. Ayrıca yeni yönetmelik kapsamında aylık mahsuplaşma yapan Türkiye’deki ilk akaryakıt istasyonu unvanını da elinde bulunduruyor.
Petrol Ofisi’nin ilk güneş enerjili istasyonu, Bodrum Ortakent’te düzenlenen törenle hizmete girdi. Petrol Ofisi bayisi Paşalılar Petrol’ün ve Mustafa Paşalı’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen törene Petrol Ofisi CEO’su Selim Şiper, Petrol Ofisi yöneticileri, projenin uygulamasını yapan RM İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Akıncı, Solarçatı CEO’su Utku Korkmaz, Solarçatı yöneticileri ve Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz da katıldılar.
İstasyonun elektrik ihtiyacının %70’ini karşılıyor
Açılışı gerçekleştirilen Petrol Ofisi istasyonunda, 275 Watt’lık 153 adet yüksek verimli yerli üretim panel ve 2 adet invertör kullanılıyor. Toplam 42,075 kWp’lık kurulu güce sahip istasyonda, yıllık 70.266 kWh’lık elektrik üretilmesi bekleniyor. Kurulu sistem, istasyonun elektrik tüketiminin yaklaşık %70’ini karşılıyor. Petrol Ofisi istasyonunda kurulu solar sistem ile, 30 dairelik bir site ya da küçük bir sokağın tüketimine eşdeğer elektrik üretiliyor.
Özellikleri ile Türkiye’de de ilklere imza atıyor
Atatürk Bulvarı üzerinde yer alan güneş enerjili istasyon, Petrol Ofisi’nin yanı sıra farklı özellikleri ile Türkiye’nin de bazı ilklerini oluşturuyor. Solar çatıya sahip Petrol Ofisi istasyonu, yeni yönetmelik kapsamında ön kabulü yapılarak, şebekeye elektrik sağlayan Türkiye’deki ilk akaryakıt istasyonu konumunda. Ayrıca yeni yönetmelik kapsamında aylık mahsuplaşma yapan Türkiye’deki ilk akaryakıt istasyonu olarak, gündüz ürettiği elektriği gece kullanabilme avantajına da sahip.
Yılda yaklaşık 30 evin elektrik ihtiyacı karşılanıyor,
180 ağaç kurtarılıyor, 32 ton karbon salımı engelleniyor
Açılışı gerçekleştirilen solar çatılı Petrol Ofisi istasyonunun, karbon ayak izinin azaltılmasına en güzel örneklerden birini oluşturduğunu belirten Petrol Ofisi CEO’su Selim Şiper, şöyle konuştu:
“Her şeyden önce açılışını gerçekleştirdiğimiz bu istasyon, Petrol Ofisi’nin standartlarına, ruhuna yakışır bir projeye imza atmıştır. Petrol Ofisi olarak biz işimizi en iyi, en kaliteli şekilde yapan, öncü, örnek olan, ilklere imza atan bir şirketiz. Bunu bir anlamda 78 yıllık köklü bir geleneğimizin, pazar ve sektör liderliklerimizden aldığımız sorumluğun da bir eseri, mirası olarak görüyoruz. Bu istasyonumuz da, bayimiz Paşalılar Petrol de çok doğru, sadece Petrol Ofisi çatısı altında değil Türkiye çapında gerçekleştirdiği ilklerle de örnek, alanında öncü bir proje geliştirmiştir. Güneş enerjisi ile istasyonumuzda üretilen elektrikle, yaklaşık 30 evin 1 yıllık elektrik ihtiyacının tamamını karşılamaya yetiyor. Elde edilen bu yenilenebilir enerji ile yılda yaklaşık 180 ağaç kurtarılıyor ve 32 ton karbon salımını engelleniyor.
Petrol Ofisi yaklaşımlarını en güzel şekilde yansıtıyor
Petrol Ofisi olarak, elektrikli araç teknolojilerini, geliştirdiğimiz e-POwer ile destekliyoruz. Elektrikli araçları, ayrı ve özgün bir kanopi altında şarj imkanı sunuyoruz. e-POwer’ları, şehirlerarası karayollarının belirli noktalardaki istasyonlarımıza yerleştirerek, şarj ve menzil sorunları nedeniyle adeta şehiriçlerinde sıkışıp kalmış elektrikli araçları özgürleştirdik. Şimdi elektrikli araçlar Petrol Ofisi kalite ve güvencesi altında, İzmir’e, Antalya’ya, Bodrum’a, Ankara’ya, Eskişehir’e, Bursa’ya ve hatta İpsala’ya dahi rahatlıkla gidebiliyorlar. Keza geçtiğimiz hafta da alanında Türkiye’nin ilk ve öncü projesi olan Yakıt Emniyet Sistemi – YES’in lansmanını gerçekleştirdik. PO/Gaz’da yakıt kalitesi ve tam dolum konularında yüzde 100 garanti sunan YES ile tüm dünyada ‘temiz enerji’ olarak kabul edilen LPG’nin yani otogazın kullanımını destekliyor, yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Bu adımları attığımız dönemde gerçekleşen bu proje, bizler için ayrı bir anlam ve önem taşıyor, Petrol Ofisi’nin bu yaklaşımını en güzel şekilde yansıtıyor” dedi.
Sektör lideri ile çalışmanın, Petrol Ofisi ailesinin bir üyesi, bayisi olmanın verdiği sorumlulukların farkında olduklarını belirten Mustafa Paşalı da “Taşıdığımız bu sorumlulukla tüm adımlarımızı, Paşalılar Petrol’e ve Petrol Ofisi’ne yakışır şekilde atmaya özen gösteriyoruz. Güneş enerjisi projemizde de, aynı özen ve titizlikle hareket ettik, en iyisini, en idealini hedefledik. Projemizde, yeni nesil daha verimli ve öncelikle yerli üretim teknolojileri tercih ettik. Bugün kurduğumuz güneş enerjisi sistemi ile istasyonumuzun elektrik ihtiyacının büyük bölümünü, yüzde70’ini karşılayabiliyoruz. Kapasitemiz, bir sitenin ya da küçük bir sokağın elektrik ihtiyacına eşdeğer” şeklinde konuştu.
WLPGA Regional Summit Turkey 2019’da LPG endüstrisinin ana başlıkları masaya yatırıldı:
Selim Şiper: “Geleneksel istasyonlar, artık
bütüncül yakıt istasyonlarına dönüşmüştür”
Dünya LPG Birliği Bölgesel Zirvesi – WLPGA Regional Summit Turkey 2019, LPG endüstrisinin uluslararası temsilcilerini İstanbul’da buluşturdu. 43 ülkenin katılımıyla 3 gün süreyle uluslararası LPG endüstrisinin nabzının attığı zirvede, sektörün tüm önemli başlıkları ele alındı. Türkiye’nin otogazda dünya ölçeğinde örnek bir pazara sahip olduğuna dikkat çeken Petrol Ofisi CEO’su Selim Şiper, “Geleneksel akaryakıt, yani sadece benzin ve dizelin bulunduğu akaryakıt istasyonları; artık otogaz LPG’nin ve hatta elektriğin de ikmal edildiği bütüncül yakıt istasyonlarına dönüşmüş durumdadır” dedi. Selim Şiper, Petrol Ofisi’nin güçlü altyapısı ve faaliyetleri ile; her alanda olduğu gibi PO/Gaz ile de sektöre ve ülkeye yaptığı katkıya da vurgu yaptı.
21.06.2019 – Türkiye akaryakıt sektörü lideri Petrol Ofisi’nin de ana destekçileri arasında yer aldığı Dünya LPG Birliği Bölgesel Zirvesi (WLPGA Regional Summit Turkey 2019), LPG sektörünün uluslararası temsilcilerini 3 gün süreyle İstanbul’da buluşturdu. Dünya LPG Birliği (WLPGA) tarafından Türkiye LPG Derneği’nin ev sahipliğinde Türkiye’de ilk kez düzenlenen zirveye, 43 ülkeden yaklaşık 400 delegenin yanı sıra 50’si yapancı toplam 70 firma katıldı. LPG Endüstrisinin tüm paydaşlarını bir araya getiren WLPGA Regional Summit Turkey 2019’da 50’den fazla uluslararası konuşmacı ile sektörün tüm önemli konuları ele alındı. Petrol Ofisi’nin ana destekçileri arasında bulunduğu bu önemli uluslararası buluşmada, PO/Gaz standı ile de yer aldı.
“Türkiye, otogaz pazarı ile dünyaya örnek teşkil eden ülke”
Türkiye’nin otogaz açısından, gerek rakamları ile gerekse piyasa yapısı ve düzenlemeleri ile dünyaya örnek teşkil edecek bir pazar olduğuna dikkat çeken Petrol Ofisi CEO’su Selim Şiper, “Ülkemiz, otogaz tüketimi açısından dünyanın ikinci, LPG’li araç ve ikmal istasyonu sayıları ile de dünyanın birinci pazarıdır. Türkiye’deki otogaz başarısı ve yaygınlığı nedeni ile geleneksel akaryakıt, yani sadece benzin ve dizelin bulunduğu akaryakıt istasyonları; artık otogaz LPG’nin ve hatta elektriğin de ikmal edildiği bütüncül yakıt istasyonlarına dönüşmüş durumdadır. Ülkemizde tüketilen toplam LPG’nin %79’u otomotiv yakıtı olarak kullanılmaktadır. Toplam 3,3 milyon tonluk otogaz pazarının %77’lik payı ise doğrudan veya ilintili olarak PETDER bünyesinde yer alan akaryakıt dağıtım şirketlerinin tedarikindedir. Dolayısıyla akaryakıt dağıtım şirketleri arasında da otogaz yadsınamaz bir gerçektir” açıklamasında bulundu.
“PO/Gaz ile otogaz pazarında da öncülük ediyor, gelişimine katkı sağlıyor”
Türkiye akaryakıt sektörünün geleneksel lideri Petrol Ofisi olarak, otogaz ikmali yapılabilen 1.300’ü aşkın istasyonu ile ülkemizin en yaygın ağlarından birine sahip olduklarını belirten Selim Şiper, “PO/Gaz olarak, 400.000 tonun üzerinde otogazı tüketiciye ulaştırıyoruz. İstasyonlarımızda ortalama günde 150.000 üzerinde araca ve yılda 50 milyonun üzerinde araca otogaz dolumu yapıyoruz. PO/Gaz’ın bu önemli satış hacmi ve istasyon ağının yan ısıra, yüksek depolama kapasitesi ve LPG terminallerinden oluşan önemli bir alt yapı ile akaryakıtta olduğu gibi bu alanda da Türkiye’ye hizmet veriyoruz, otogaz pazarını geliştiriyor, katkı sağlıyoruz” dedi.
2018 yılında pazar payını %22.4’e yükselterek, zirvedeki yerini daha da güçlendirdi
Akaryakıtın geleneksel lideri Petrol Ofisi
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun yayınladığı Petrol Piyasası 2018 Yılı Sektör Raporu’na göre Türkiye akaryakıt pazarı, 2018 yılında 27.807.222 tonluk hacme ulaştı. Petrol Ofisi ise 6.228.949 tonluk satışı ile Türkiye akaryakıt pazarındaki geleneksel liderliğini 2018 yılında da sürdürdü.
Petrol Ofisi CEO’su Selim Şiper, “Türkiye akaryakıt pazarındaki geleneksel liderliğimizi, 2018 yılında sektörde yaşanan küçük de olsa daralmaya karşın payımızı geliştirip, %22.4’e çıkararak sürdürmek bizler için ayrı bir anlam ifade ediyor” açıklamasında bulundu.
Bu topraklarda milli değerlerle kurulmuş Türkiye’nin en önemli markalarından biri olarak Petrol Ofisi’nin gelişim ve büyüme hedeflerine de vurgu yapan Selim Şiper, “Geçmişimizden devraldığımız mirasımız ve liderlik sorumluluğumuzla, doğduğumuz bu topraklara, ülkemize katkı yapmaya, Türkiye’yi geleceğe taşımaya devam edeceğiz” dedi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu – EPDK, Petrol Piyasası 2018 Yılı Sektör Raporu’nu yayınladı. EPDK raporuna göre Türkiye akaryakıt pazarı, bir önceki yıla oranla -%2,3 küçülerek 2018 yılında toplam 27.807.222 tonluk bir hacme ulaştı. Bir önceki yıla oranla -%2.44 oranında küçülmesine karşın 23.576.884 ton ile motorin türleri, en çok satış yapılan ürün oldu ve 2018 yılı Türkiye akaryakıt pazarının %85.39’unu oluşturdu. 2017’ye göre %1.16’lık büyüme kaydederek 2.329.919 ton ile %8.01’lik paya ulaşan benzin türleri ise pazarda ikinci sırada yer aldı. Türkiye akaryakıt pazarında en çok satışı yapılan üçüncü ürün ise bir önceki yıla oranla %1.14 büyüme kaydederek ulaştığı 1.280.674 ton ve %4,37’lik pay ile havacılık yakıtları oldu. Pazarda, fuel oil türleri 359.919 ton, denizcilik yakıtları 43.805 ton, gazyağı 2.698 ton ve diğer ürünler de 213.321 tonluk satış rakamları ile yer aldı.
Daralan pazarda payını arttırarak liderliğini pekiştirdi
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Petrol Piyasası 2018 Yılı Sektör Raporu’nda Yurtiçi Satış Miktarları sıralamasında ise Petrol Ofisi, 6.228.949 tonluk toplam satış ve %22.40’lık pazar payı ile geleneksel liderliğini 2018’de de sürdürdü. Petrol Ofisi, 2018’de -%2.3’lük bir daralma yaşanan pazarda, bir önceki yıl %21,93 olan payını, %22.4’e yükselterek liderliğini pekiştirdi. Petrol Ofisi 2018 yılında, benzin türlerinde 372.434 ton, motorin türlerinde 5.298.082 ton, fuel oil türlerinde 84.563 ton, havacılık yakıtlarında 450.654 ton, denizcilik yakıtlarında 22.271 ton ve gazyağında ise 943 tonluk satış gerçekleştirdi. Petrol Ofisi ayrıca, EPDK LPG Piyasası 2018 Yılı Sektör Raporu verilerine göre; 396.892 tonluk otogaz satışı ile bu segmentte de %12.09’luk pazar payına ulaştı.
Petrol Ofisi’nin geleneksel liderliğini Türkiye akaryakıt pazarındaki daralmaya karşın pazar payını arttırarak sürdürdüğüne dikkat çeken Petrol Ofisi CEO’su Selim Şiper, bu sonucun yürütülen gelişim ve dönüşüm döneminin somut göstergesi olduğuna vurgu yaparak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Petrol Ofisi olarak son iki yıldır, stratejisinden organizasyonel yapısına, kurumsal kimlikten ürünlerine kadar çok yönlü ve önemli bir gelişim süreci yönetiyoruz. Daha efektif bir yönetim ve organizasyon yapısını, sektör liderine yakışır şekilde ürün, hizmet ve rekabette çıtayı yeni zirvesine çıkarmayı hedefliyoruz. Böylesine büyük ve önemli bir yapıda tüm kulvarlarda eş zamanlı çok hassas çalışmalar yürütüyoruz. 2017 yılı sonunda hazırlık aşamalarını tamamladığımız bu çalışmalarda 2018 yılında imaj filmimizi, yeni logomuz ve kurumsal kimlik çalışmalarımız, istasyon yenilemelerimiz takip etti. Pazarlama alanında da başarılı çalışmalar gerçekleştiriyoruz ve konvansiyonel mecraların yanı sıra dijital platformları, sosyal medyayı da çok aktif şekilde kullanıyoruz. 2019 yılında ise ürün bazında 1 yılı aşkın süredir geliştirme ve hazırlık dönemini yürüttüğümüz, yeni teknolojimiz Active-3 teknolojisini tanıttık ve istasyonlarımızda satışa sunduk.
Active-3 teknolojisi: temizler, korur, tasarruf sağlar
Active-3 teknolojisini, Petrol Ofisi’nin benzersiz bilgi birikimi ve uzmanlığıyla, akaryakıt katkıları alanında dünyanın önde gelen kuruluşu Afton Chemicals ile birlikte İngiltere’de geliştirdik. Uluslararası bağımsız laboratuvarlardaki test süreçleri İTÜ tarafından da onaylanan Active-3 teknolojisini Türkiye’ye getirdik ve tüm yakıtlarımızı bu teknolojiyle üretmeye başladık. Active-3, tek depoda dahi motoru temizleyen, koruyan ve %4’e ulaşan tasarruf sağlayan, gelişmiş ileri bir teknoloji. Nisan ayında lansmanını gerçekleştirdiğimiz Active-3 ile ilgili, hem bayi ve hem de müşterilerimizden çok olumlu dönüşler alıyoruz.
Yürüttüğümüz bu sürece paralel olarak Türkiye akaryakıt pazarındaki son iki yıllık rakamlara baktığımızda Petrol Ofisi olarak 2017 yılında bir önceki yıla oranla satış hacmimizi geliştirerek liderliğimizi sürdürmüştük. Yürüttüğümüz sürecin pazarda bulduğu karşılığın ilk işareti olan bu gelişme ile birlikte 2018 yılı pazar rakamları da daha somut ve başarılı bir örnek oluşturdu. 2018 yılında Türkiye akaryakıt sektöründe yaşanan -%2.3’lük daralmaya karşın, Petrol Ofisi pazar payını arttırıp %22.4’e çıkararak geleneksel liderliğini geliştirerek sürdürmüştür. Petrol Ofisi önümüzdeki dönemde de, sektör liderine yakışır bir şekilde sektörü geliştirici yeniliklere imza atmaya, büyümeye hedeflerine devam edecektir.”
Petrol Ofisi’nin bu topraklarda milli değerlerle kurulmuş Türkiye’nin en önemli markalarından biri olduğuna dikkat çeken Selim Şiper, “Geçmişimizden devraldığımız mirasımız ve liderlik sorumluluğumuzla, doğduğumuz bu topraklara, ülkemize katkı yapmaya, Türkiye’yi geleceğe taşımaya devam edeceğiz” dedi.
