Dubai’nin kurucusu şöyle demiştir: “Benim dedem deveye binerdi, babam da deveye bindi. Ben Mercedes kullanıyorum, oğlum ise Land Rover’a biniyor. Torunum da Land Rover kullanabilir ama onun oğlu deveye binecek.”
Emir El Maktum aslında bu sözleri ile petrolün geleceği ve ülkesinin ekonomisindeki gelir kaynaklarının çeşitliliğin azlığından kaynaklanan endişelerini dile getirmektedir. Bununla birlikte onun bu sözü çoğu aile servetinin ancak üç kuşağa yeterli geldiğini gösteren araştırma sonuçlarını da çok güzel bir şekilde özetlemektedir.
Aile Servetleri ve Nesiller
Aile servetlerinin nasıl ortaya çıkıp nasıl yok olduğu ile ilgili tipik bir durumu aşağıda anlatalım dedik. Tabi bu, bu işin hep böyle olacağı anlamına gelmiyor ama toplumlarda sık karşılaşılan bir durum olduğu da gerçek.
1.nesil: Sadece parayı kazanmakla kalmayıp aileyi toplumda daha yukarıya taşımak için uğraşıp didinen jenerasyondur. Maddi yönden olduğu kadar sosyal yönden de saygınlık için uğraşır. Bu jenerasyonun çocukları sosyal piramitte tırmanmanın zorluğunu görür.
2.nesil: Ebeveynlerinin yaptığı fedakarlık ve uğraşıya şahit olmuş nesildir. Ailenin karşısına dikilen engelleri, önüne konan sosyal bariyerleri görmüştür. Bunun bilinciyle servetin ve eldekilerin değerini bilir ve ailenin bekası için çalışır.
3.nesil: Ailenin bulunduğu konuma gelmek için geçirdiği zorlukların farkında değildir. Onların elinde sermaye vardır ama sermayenin nasıl değerlendirilebileceğine dair bilgi yoktur. Bu duruma nasıl zor gelindiği ile ilgili bilinç ve farkındalık da bu jenerasyonda görülmez. Paraları harcarlar. Durumun iyiye gitmediğini anladıklarında bile harcama alışkanlıklarından vazgeçemezler. Bir kısmı bulundukları durumdan kurtulmak için çalışmak yerine “iyi evlilik” yaparak durumunu kurtarmak ister. Kurtaramayanlar kendi yaşamlarını iyi-kötü idare etseler bile çocuklarına hiçbirşey kalmaz.
Yine tekrarlayalım bu durum hep böyle olur diye bir kaide yok. Dünyada nesiller boyunca aile işini devam ettiren ve hatta servetine servet katan aileler de var…
