Ana Sayfa Haberler Kariyer ve İstihdam Piyasası Haberleri Kurum Kültürü...

Kurum Kültürü ve İyi Tasarlanmış Ofis Yetenekli Çalışanları Çekiyor

En iyi işverenler yetenekli çalışan bulma konusunda % 30 avantajlı 

Kurum kültürü ve iyi tasarlanmış ofis yetenekli çalışanları çekiyor  

Esnek ve mobil çalışma eğilimiyle birlikte çalışanların etkileşim içinde olduğu, yaratıcı düşünmeyi ve inovasyonu merkeze alan açık ofis sayısı hızla artıyor. Şirketler özellikle Y kuşağı için cazibe merkezi olabilecek ofislere yatırım yapıyor.

Değişen çalışma hayatı ile birlikte çalışma mekanları da dönüşüyor. Teknolojinin de etkisiyle iş hayatıyla özel hayat iç içe geçmiş, belirli bir saate kadar mesai ve sonrasında başlayan özel hayat döngüsü kırılmış durumda. Günümüzün çalışma ortamında ofis dışına çıkmadan akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlarla ödeme veya alışveriş yapılabiliyor, sohbet edilebiliyor veya özel hayata ilişkin diğer işlemler gerçekleştirilebiliyor. Bununla birlikte iş süreçleri de özel hayatın içinde çünkü artık her yer ofis, her yer çalışma alanı.

Ofisler çalışanların verimliliğini etkiliyor

Çalışma kültürü ve mekanlarındaki değişim Ersa Mobilya tarafından düzenlenen etkinlikte tartışmaya açıldı. Bakırküre Mimarlık Kurucusu Gürhan Bakırküre moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Çalışma Mekanları Nedir? Ne Değildir?” başlıklı oturumda Great Place To Work İletişim ve Pazarlama Müdürü Volkan Tarsus, British American Tobacco Türkiye Genel Müdürü Gökhan Bilgiç ile Joint Idea Kurucu Ortakları Eda Çarmıklı ve Markus Lehto konuşmacı olarak yer aldılar. Etkinliğin Keynote konuşmacısı Haworth Çalışma Alanı Stratejisti Stefan Kiss ise çalışma mekanı trendleri ve çalışma mekanlarında verimlilik üzerine değerlendirmelerde bulundu. Sürekli evden çalışmanın uzun vadede verimliliği düşürdüğüne dikkat çeken Bilgiç, çalışanların günde ortalama 8 saat ofiste bulunduğunun, çalışma ömrünün yaklaşık yüzde 35’inin ofislerde geçirildiğinin altını çizdi.

Mekanda farklılaşan şirketler yetenekli çalışanları çekiyor

Şirketlere mükemmel iş yerleri inşa etmeleri, geliştirmeleri konusunda destek veren bir araştırma ve danışmanlık kurumu olduklarını söyleyen Great Place To Work İletişim ve Pazarlama Müdürü Volkan Tarsus, şu değerlendirmede bulundu: “En iyi işveren şirketleri seçerken güvenilirlik, saygı, hakkaniyet, gurur ve takım ruhu gibi beş Great Place to Work felsefesine ait boyutu analiz ediyoruz. İnsani dokunuşu yüksek kurum kültürüne sahip şirketlerin ortak özellikleri, çalışan odaklı yönetim anlayışına sahip olmaları. Yenilikçilik, yoğun rekabet ortamında farklılaşmak isteyen şirketler için önemli bir faktör. Sabit kalıplardan uzaklaşan şirketler, yaratıcılığı beslemek için çalışanlarına yatırım yapıyor. Şirketlerin çalışanlardan beklediği ortak özellikler, potansiyellerini üst seviyede kullanmaları ve katkı sağlamaları. İş yeri mekânlarının yaratıcılığı beslediği ise kaçınılmaz bir gerçek. İnovasyon ekosistemine, üretkenliğe teşvik eden, rahatlık ve konfor sunan mekanlar, çalışanlar için cazibe merkezi konumunda.” 

Mekân özellikle Y nesli için belirleyici

Mekân seçimlerinin çalışanlara ve şirket kültürüne göre değiştiğini belirten Tarsus, “Mekanlar için tek doğru bulunmuyor, şirketten şirkete değişkenlik gösteriyor. Çalışan deneyimi için öncelikle çalışan taleplerinin dikkate alınması gerekiyor. Geleneksel iş yeri kavramının değiştiği günümüzde, yeni çalışma şekillerine en uygun fiziksel çevrenin seçilmesi, verimsizliği ve durağanlığı aşmanın en iyi yollarından biri. Bu konunun mobilitenin de etkisiyle özellikle Y nesli için önemli olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.

Kendilerini şirketin parçası olarak hisseden çalışanlar 5 kat daha azimli

Great Place to Work Enstitüsünün her yıl belirlediği Türkiye’nin En İyi İşverenleri araştırma sonuçlarına göre çalışanlar, iş yerlerini “çok iyi bir iş yeri” olarak tanımlayabilmek için öncelikle kendilerine şirketin bir parçası gibi davranılıp davranılmadığına bakıyor. Çalışanların diğer dikkat ettikleri faktörler arasında yeteneklerinin en iyi şekilde değerlendirilmesi ve takım ruhuna sahip olma beklentileri ön plana çıkıyor. Araştırmada dikkat çeken verilerden biri de kendilerini şirketin bir parçası olarak hisseden çalışanların yaptıkları işi tamamlamak için 5 kat daha gayretli olmaları. Çalışanların güven ve bağlılık duygularının güçlenmesi, şirketlerin yetenekli çalışan bulma şanslarını büyük ölçüde arttırıyor. En iyi işveren unvanına sahip şirketler, liste dışında kalan şirketlere göre yüzde 30 daha fazla iş başvurusu alıyor.