Ana Sayfa Haberler İstanbul Yava...

İstanbul Yavaşladı… Trafikte Zaman Kaybı Aylık 6 Gün

16.10.2020 – ‘İstanbul Trafik Otoritmi’ raporunun sonuçlarına göre, İstanbul’da son 3 buçuk yılda trafik yoğunluğu artarken, yavaşlamaya bağlı olarak ise sürücülerin trafikteki zaman kaybı yüzde 79’lara yükseldi. 15 dakikalık mesafe 50 dakikaya çıkarken, toplamda günlük zaman kaybı ortalama 70 dakika, aylık ise 6 gün olduğu belirtildi.

Dünyanın en önemli metropollerinden biri olan İstanbul’daki trafik yoğunluğu, 3 buçuk yılda katlanarak arttı. Bahçeşehir Üniversitesi Büyük Veri Analitiği Programı Öğretim Üyesi Dr. Serkan Gürsoy ve 2 üniversitenin akademisyenlerinin bir araya gelerek yaptığı ‘Karayolu Trafik Yoğunlukları ve Değişimi’ isimli araştırmanın sonuçları yayınlandı. Araştırma, Ana Arterler’de 2019 yılı ile 2020’nin 1’inci ve 2’inci çeyreklerini kapsarken, sonuçlar ise 5 bin 84 kilometre uzunluğundaki kent içi yol ağındaki hareketlilik değişimlerinin takip edilerek ve karayolu hareketliliğinin de sayısallaştırılmasıyla elde edildi.

1 AYDA TRAFİKTE GEÇİRİLEN SÜRE 6 GÜN

Rapor, İstanbul’da Ana Koridor, Doğu-Batı Aktarma Koridoru ve Batı-Doğu Aktarma Koridoru olarak 3 ana koridordan 112 rotaya karşılık gelerek hazırlanırken, arterlerde gerçekleşen hareketliliğin ise yüzde 87’sinin ele alındığı belirtildi. 07:00-09:00 ve 18:00-20:00 saatleri arasında seyahat süresi boyunca harcanan zamanın ne kadarının trafik yoğunluğundan kaynaklandığının ­hesaplandığı raporun sonuçları ise şu şekilde;

İstanbul’da yaşayan ve karayolu ile işine giden ve yine işten dönen bir kişi akıcı trafikte, yaklaşık 15 dakikada alabileceği mesafeyi, trafik yoğunluğundan dolayı ortalama olarak 50 dakikada tamamlıyor. Raporda, yine bir sürücünün 35 dakikasını gidiş-dönüş olarak hesaplanmasıyla, 70 dakikasını yoğunluktan dolayı kaybettiği vurgulandı. Tüm bu hesaplamalardan yola çıkan araştırmacılar, 1 kişinin hafta boyunca benzer trafik yoğunluğuna maruz kalması durumunda, her ay ortalama 6 gününü trafikte geçirdiğinin altını çizdi.

EN SERT DÜŞÜŞ AKŞAM SAATLERİNDE

Trafikteki zaman kaybının en çok akşam saatlerinde arttığını ortaya koyan raporda, hafta içi sabah trafiğinde ise hızın 2017 yılında 27 kilometre, 2018 yılında 25, 2019 yılında ise 24 kilometreye kadar düştüğü ifade edildi. İstanbul’da işe gidiş trafiği önceki yıllara göre yüzde 11 daha yavaşladığı vurgulanırken, sabah trafiğinin 3 yıl içerisinde saatte 3 km hız kaybettiği, öğlen ve akşam saatlerinde trafik akış hızında daha sert düşüşler yaşandığı belirtildi. Rapora göre, öğlen saatlerinde sürücüler önceki yıllara göre saatte 6 km daha zaman kaybederken, oransal olarak en sert düşüşün yüzde 21 azalarak, 18 km sürüş hızı seviyesine inen akşam trafiğinde yaşandığı ifade edildi.

 

İstanbul Trafiğine Çözüm Önerisi Bir Model

26.06.2019 – Türkiye’nin yenilikçi araç kiralama şirketi Garenta tarafından geliştirilen ve geçen yıl Eylül ayında hizmete giren MOOV by Garenta rekorlara doymuyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yenileme seçimlerinin gerçekleştiği 23 Haziran Pazar günü MOOV by Garenta’dan 2 bin 150 defa kiralama yapıldı.

İstanbul trafiğine yeni nesil bir alternatif oluşturan MOOV by Garenta ile kullandığınız kadar araç kiralayabiliyorsunuz. Aplikasyon üzerinden çalışan MOOV by Garenta’da kendinize en yakın araçları sistem üzerinden görüp anında kiralayabiliyor ve hizmet bölgesindeki istediğiniz yerde kiralamayı sonlandırabiliyorsunuz.

Anadolu Grubu’nun önde gelen markalarından Garenta, MOOV by Garenta hizmetiyle fark yaratmaya devam ediyor. Kullanıcılarına diledikleri kadar araç kiralama özgürlüğü sunan MOOV by Garenta’da, 23 Haziran Pazar günü toplamda 2 bin 150 defa kiralama gerçekleştirildi. Araç paylaşımı modeline göre hizmet veren MOOV by Garenta’nın İstanbul trafiği için alternatif bir çözüm olduğunu belirten Garenta ve ikinciyeni.com Genel Müdürü Emre Ayyıldız şunları kaydetti:

İstanbul’da Otomobil Sayısı Ne Kadar?

Bugün İstanbul’da trafiğe kayıtlı 4.2 milyon araç bulunuyor ve bu araçların yüzde 69’u otomobil. Yani İstanbul’da 2.9 milyon trafiğe kayıtlı otomobil var diyebiliriz. Bu araçlar trafiğe çıktığı zaman çok ciddi bir emisyon, çevre kirliliği, trafik ve maliyete sebep oluyor.

Özellikle Avrupa’da bunun önüne geçmek için belediyeler çeşitli önlemler alıyor. Paris’te geçtiğimiz yıllarda “arabasız gün” uygulaması yapıldı. 2020 yılı itibarıyla şehir merkezine otomobille girme yasağı geliyor. Hollanda’nın, Almanya’nın bazı şehir merkezlerine otomobille giriş yasaklandı. Çünkü ne kadar çok araç şehir trafiğinde olursa, hem o kadar çevre kirliliği oluşuyor hem de trafik daha kötü hale geliyor.

Araç paylaşım modeli şehirler için bir gereklilik. Bu gerekliliği özel şirketler ve yerel yönetimler ortaklaşa çözüyor. İtalya’da Çevre Bakanlığı araç paylaşım projesini yüzde 50 fonluyor. Yerel yönetimler araç paylaşım modeliyle çalışan uygulamalara minimum müşteri sayısı garanti ediyor. Özel otopark alanları oluşturuyor, toplu taşımanın sınırlı kaldığı yerlerde araç paylaşımını teşvik eden çözümler sunuyor.

Bu trafiği ve çevre kirliliğini araç paylaşımı modeliyle engellemek mümkün. Araç paylaşımı sistemindeki bir araç, bir günde 30 defaya kadar kullanılabilir ve bu da trafiğe 15 aracın çıkmasını engellemiş olur.

Aslında hepimiz araçlarımızı gün içerisinde kullanmıyoruz. Gideceğimiz yere gidiyoruz, aracımızı park ediyoruz ve sonra belki de bir daha akşam evimize giderken kullanıyoruz. Bu belirli saatlerde trafikte yoğunlaşmaya sebep olmakla birlikte, ekonomiye ve çevreye de zarar veriyor. Bunun yerine yerel yönetimlerin de desteğiyle araç paylaşımı modeli geliştirilebilir.

Moskova’da 2016 yılında, tüm yıl boyunca 45 bin adet araç paylaşımı yolculuğu yapılırken; şu anda paylaşımdaki araçlar bir günde 30 bin defadan fazla kullanılıyor. 300 binden fazla kişi araç paylaşımı modeliyle çalışan uygulamalara abone olmuş durumda.

Moskova’da yerel yönetim, trafik sıkışıklığının önüne geçmek için 10 bin adet aracın filoya eklenmesi için destek oldu. Yerel yönetimin bu desteğiyle birlikte, 2017 yılında araç paylaşım pazarı dört kat arttı. Toplam araç sayısının çok kısa bir zamanda 15 bin adedi geçmesi bekleniyor.

Ayrıca yerel yönetim şehir içi parklanmayı yasakladı ve şehir içinde araç paylaşım şirketlerine özel park yerleri yarattı. Böylece şehir içine geliş ve gidişlerde araç paylaşımının tercih edilmesine güçlü bir motivasyon yaratmış oldu.

2018 yılının başında 5 bin kişi başına bir adet paylaşımlı araç düşerken, şu anda her 1082 kişi başına bir adet düşüyor ve çok kısa bir sürede her 500 kişiye bir araç düşmesi bekleniyor.

Paris’te 3 bin 700’den fazla araç, paylaşım sisteminde bulunuyor. Parisliler haftada 100 bin defadan fazla araç paylaşımında bulunan araçları ihtiyaçları kadar kullanıyor ve yerel yönetim bu araçlar için özel istasyonlar oluşturmuş durumda.

Yine Avrupa’dan birkaç örnek vermek gerekirse;

Fransa ve İngiltere’de 15’den fazla, Almanya ve İtalya’da ise 20’den fazla araç paylaşımı modeliyle hizmet veren şirket var ve bu şirketler yerel yönetimler tarafından destekleniyor.

Avrupa’da araç paylaşımı modelinden yararlanan vatandaşlara, yerel yönetimler tarafından toplu ulaşım kullanımlarında çeşitli fırsatlar sunuluyor. Kendi aracını araç paylaşımı modeline dahil edenlere ücretsiz toplu taşıma kartı veren şehirler bile var. Yani Avrupa’da araç paylaşımı modeli teşvik ediliyor.

Garenta olarak bir ilke imza attık ve 2018 yılında MOOV by Garenta adıyla İstanbul’da araç paylaşımı modelini geliştirdik. Şu anda 1.200’den fazla araçla İstanbul’un 27 ilçesinde hizmet veriyoruz. MOOV by Garenta’da sahada bulunan 45 kişilik ekibimiz araçlarla ilgili tüm operasyon sürecini katlanabilir elektrikli mopedlerle yürütüyor (mini motosiklet).

Müşterilerimizden olumlu dönüşler alıyoruz. Araç sayımızı arttırmayı hedefliyoruz.

Şu anda MOOv by Garenta uygulamamızla günde ortalama 2 bin defa araç kiralanıyor.

Kiralama sürelerine baktığımızda, ortalama 2,5 saat kullanım görüyoruz.

İstanbul’un merkezi noktalarına araç giriş çıkışının sınırlı hale getirilmesi, AVM, havalimanı ve şehrin merkezi noktalarında araç paylaşımı uygulamalarına özel otopark alanlarının oluşturulmasıyla bu kültürün gelişeceğini ve İstanbul’un trafik sorununun bu modelle rahatlayacağını düşünüyoruz.

Yurt dışındaki paylaşım ekonomisi kültürünün yayılım etkisini göz önüne aldığımızda Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek İstanbul’a sunduğumuz MOOV by Garenta hizmetimizi, belediyemizin de desteğiyle geliştirmeyi arzu ediyoruz. Bu anlamda sorumluluk almaya hazırız.

 

İstanbul’da Günde 4 Bin Trafik Cezası Kesildi

18.01.2018 – Geçtiğimiz yıl trafik ihlali yapan İstanbullu sürücülere, toplam 1 milyon 475 bin 308 cezai işlem uygulanırken, günde yaklaşık 4 bin trafik cezası kesildi.

Medya takibinin öncü kurumu Ajans Press, trafik cezaları üzerine medya araştırması gerçekleştirdi. Ajans Press’in 2017 yılı içerisinde yaptığı incelemeye göre trafik cezalarıyla ilgili geçtiğimiz yıl 16 bin 235 haber çıkışı tespit edildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve medyadan elde edilen verilere göre, 1 Ocak-31 Aralık 2017 tarihleri arasında, polis sorumluluk bölge alanlarında kurallara uymayan sürücülere, 1 milyon 475 bin 308 trafik cezası kesildi. İstatistiklere göre geçtiğimiz yıl günde 4 bin 41 ceza kesildiği belirlendi. Medyaya yansıyan başlıklarda ve uzman yorumlarında, güvenlik güçleri tarafından yapılan denetimlerin trafik kazalarını azalttığına dikkat çekildi.

Trafik cezalarına neden olan sebepler incelendiğinde, trafik ekipleri tarafından en çok ceza 400 bin 166 sürücüye kesilen “park yasağı” oldu. Park yasağını 145 bin 770 cezayla “hız kurallarına uymama”, 128 bin 130 cezayla “trafik işaret levhaları,cihazları ve yer işaretlerine uymama”, 53 bin 75 cezayla “cep telefonlarıyla konuşma”, 37 bin 292 cezayla “emniyet kemeri kullanmama”, 19 bin 151 cezayla “şerit ihlali”, 16 bin 910 cezayla “korsan taşımacılık”, 16 bin 498 cezayla “alkollü araç kullanma”, 14 bin 804 cezayla “kırmızı ışık ihlali”, 12 bin 884 cezayla “fazla yolcu taşıma”,12 bin 601 cezayla “motosiklette koruma başlığı ve gözlüğü bulundurmama”, 10 bin 519 cezayla “tonaj fazlası yük taşıma”, 763 cezayla da “yetkisiz tepe lambası, çakar ve siren bulundurma” başlıkları takip etti.