Ana Sayfa Haberler DHL Express, ...

DHL Express, e-ticarette Tarihi Zirve Bekliyor

20.11.2020 – Covid-19, e-ticaretteki yükselişi daha da hızlandırırken Küreselleşme ve Dijitalleşme, çevrimiçi alışverişi ve dünyanın dört bir yanına gönderilen kargo miktarını yeni zirvelere taşıyor

  • DHL Express’in global ağında bu sene yüksek sezonda, 2019’un aynı dönemine kıyasla %50’den fazla hacim artışı olması bekleniyor
  • 10 binin üzerinde ek istihdam, yeni uçaklar ve yıllık ortalama 1 milyar euro’luk yatırım ile ciddi oranda büyütülen operasyon kapasitesi sayesinde DHL Express, artan talebi karşılamaya hazır

Dünyanın lider ekspres hizmet sağlayıcısı DHL Express, 2020’nin yaklaşan yüksek sezonunda bugüne dek görülmemiş çevrimiçi alışveriş ve kargo gönderim hacimlerine ulaşılmasını bekliyor. Giderek yükselen küreselleşme ve dijitalleşme seviyesi, küresel çapta satış yapan tüccarların sayısını çoğaltırken aynı zamanda da müşterilerin dünyanın dört bir yanında satışa sunulan ürünler arasında dilediklerini seçebilmelerini sağlayan alışveriş aplikasyonları gibi çevrimiçi pazaryerlerinin önemli ölçüde artmasını sağladı. Bunun sonucu olarak, ülkeler arası ticaret son yıllarda sürekli olarak büyümeye devam etti. Bu yıl pandemiyle birlikte gelen hâkim belirsizlik hali de eklenince, tüketicilerin alışveriş etkinlikleri, eşi görülmemiş biçimde çevrimiçi dünyaya taşındı. Bu durum, özellikle, yaklaşan “Kara Cuma” ve “Siber Pazartesi” gibi son derece popüler alışveriş günleri ve elbette yılbaşı alışverişi sezonunun tamamı için geçerli olacak. Bu nedenlerle, DHL Express, e-ticaret yoluyla alışverişte dünya çapında yepyeni bir zirveye ulaşılmasını bekliyor. 2020 yılında tüm ağında %35 civarında bir e-ticaret hacmi artışı deneyimi yaşayan DHL Express, yaklaşmakta olan yüksek sezonun bu oranı daha da artıracağını ve gönderi sayılarında, geçen yılın yüksek sezonuna kıyasla yüzde 50’den fazla artış olacağını öngörüyor.

Lassen; “Geçen yılın yüksek sezonuna göre %50’den fazla artış bekliyoruz”

DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen, söz konusu durumu şöyle açıklıyor: “Küreselleşme ve dijitalleşme gibi mega trendlerin küresel ticaret üzerinde muazzam bir etkisi var. Aynı zamanda Covid-19’un, çevrimiçi alışveriş ve buna bağlı kargo süreçlerini yeni normal haline getirerek 2030’u 2020’ye çektiğini söylemek bile mümkün. Üstelik bu sadece B2C perakendeciler için değil B2B e-ticaret için de geçerli. Yılın geride kalan kısmında önemli alışveriş tarihlerinde elde edilen rakamlar, çevrimiçi satışların en az yüzde 35 arttığını şimdiden ortaya koymuş durumda ve bu sonuç yüksek sezon için %50’nin üzerindeki beklentimizi doğruluyor. Bizler de bu yoğun talebe en iyi şekilde cevap vererek gönderilerin mümkün olan en hızlı şekilde teslim edilebilmesini garanti altına almak için çalışıyoruz. İnsanları birbirleriyle bağlantılandırmak ve hayatlarına değer katmak için üstlendiğimiz misyonu yerine getirmek üzere gayret sarf eden çalışanlarımızın ve sahadaki kuryelerimizin, işlerini güçlü bir adanmışlıkla yapmalarından gurur duyuyoruz. Covid-19’un hem ekonomiyi hem de kişisel hayatları sekteye uğrattığı bu dönemde sergiledikleri performans olağanüstü.”

“1 milyar euro yatırım, 10 bin personel istihdamı”

Bir yandan gönderi hacminin böylesine artması ve bir yandan da Covid-19’un dünya çapında yayılması ile karşı karşıya olan lojistik hizmet sağlayıcılar açısından, son derece zorlayıcı koşullar söz konusu olduğunu dile getiren Lassen “Müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak ve ürünlerini mümkün olan en kısa taşıma süresi içerisinde dünyanın her yerine kargolamak için her yıl aşağı yukarı 1 milyar euro yatırım yapıyoruz. Covid-19 ikinci dalgasına hazırlıklı olmak adına dünya çapında 10 binin üzerinde yeni personel alımı gerçekleştirdik. Her yıl altyapıyı güçlendirmek adına hub’lara ve gateway’lere, uçaklara, araçlara ve son teknolojiye yaptığımız yatırımlar sayesinde, operasyonlarımızın kapasitesini katlayarak büyütmeyi başardık ve böylelikle gönderi hacminde beklenen artışı yönetmeye hazır hale geldik. E-ticaret gönderileri ve aynı zamanda son derece önemli koruyucu ve tıbbi malzemeler alanlarındaki büyük talepleri yönetebilmek için ciddi miktarda ek kargo uçuşu gereksinimi de söz konusu; aynı zamanda yolcu uçaklarının çoğu da hâlâ uçuş yapamıyor. DHL Express olarak bu sorunun üstesinden gelebilmek için günlük uçuş sayısında kayda değer bir artışa gittik. Bu yıl yalnızca DHL Express’te dört yeni B777 F tipi geniş gövdeli uçağı faaliyete geçirdik ve iki tanesinin de önümüzdeki ay faaliyete geçmesi bekleniyor. Bu altı yeni uçak, şirketimizin yılda 3 bin kıtalararası ek uçuş gerçekleştirmesini sağlayacak” dedi.

Yatırımlar ve katlanarak büyüyen kapasite (seçilmiş örnekler):

Yer

Yatırım Rakamı

Hayata Geçtiği Tarih

Kapasite artış %

Köln (Almanya)

123 Milyon EUR

Kasım 2019

Üçe katlandı

Malmö (İsveç)

20 Milyon EUR

Ekim 2020

Üçe katlandı

Malpensa (İtalya)

109 Milyon EUR

Eylül 2020

12 kat daha fazla

İstanbul

135 Milyon EUR

2021’in ilk çeyreği

25 kat daha fazla

DHL Express’te Covid-19 önlemleri

DHL Express, dünya çapında 220’den fazla ülke ve bölgede 100 binin üzerinde çalışanı için, bir dizi koruyucu önlem aldı; yalnızca yüz maskeleri ve dezenfektan tedarik etmekle kalmayarak sosyal mesafe kontrol mekanizması ve uygun departmanlarda evden çalışma gibi unsurları hayata geçirdi. Şirket aynı zamanda alıcılar için de müşterinin gönderisini imza atmadan alabilmesini sağlayan güvenli teslimat prosedürleri geliştirdi. Tüm bunlar, DHL’in müşterileri açısından iş sürekliliğini teminat altına alıyor ve küresel ticaretin devam edebilmesini mümkün kılıyor.

 

 

DHL : Dijitalleşme ve Otomasyon COVID-19 ile Hız Kazanıyor

25.09.2020 – DHL tarafından hazırlanan ve lojistik sektörünün geleceğine dair ipuçları veren Lojistik Trend Radarı’na göre COVID-19, hem geleceğin çalışma biçimlerine hem de dijitalleşme ve otomasyon alanlarındaki gelişmelere ivme kazandırıyor.

  • Sürdürülebilirlik ise paketleme, planlama, optimizasyon ve bina yönetimi gibi alanlarda emisyonu azaltmak için gereken inovasyonlara hız kazandıran sektörler üstü bir zorunluluk haline geliyor.

DHL, hazırladığı Lojistik Trend Radarı’nın (Logistics Trend Radar) beşinci sayısında, önümüzdeki yıllarda lojistik sektörünün gelişimi üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilecek 29 temel eğilimi bir kez daha ortaya koydu. Makro ve mikro trendler ile araştırma kuruluşları, teknoloji alanındaki oyuncular, startup’lar ve müşterilerin dahil olduğu büyük bir partner ağından elde edilen verilerin kapsamlı şekilde analiz edilmesi sonucunda oluşturulan rapor; lojistik sektöründe yeni teknolojilerin kullanımı, büyüyen e-ticaret ve bir sürdürülebilirlik konularında önemli bilgiler veriyor.

“E-ticaretteki büyüme, inovasyon alanındaki gelişmelerin önünü açmaya devam ediyor”

Rapora ilişkin değerlendirmede bulunan DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Lojistik uzmanları olarak bizim için, müşterilerimize en iyi şekilde tavsiyelerde bulunabilmemiz adına ileride karşılaşılabilecek zorlukları tahmin etmek ve olası çözümleri öngörmek büyük önem arz ediyor. Gündemimizde yer almaya devam edecek mega trendlerin yabancısı değiliz, bunlar: Yeni teknolojiler, büyüyen e-ticaret ve sürdürülebilirlik. Ancak bazı alanlar diğerlerinden daha hızlı gelişeceğinden, bu ana başlıkların altında yer alan eğilimleri ve bunların lojistik üzerindeki etkilerini anlamaya ihtiyacımız var; elbette COVID-19’un küresel ticaret ve tüm iş gücü üzerindeki etkisi de bu ihtiyacı artıran önemli bir faktör. E-ticaret hâlâ hızla büyümeye devam ediyor. Firmadan firmaya (B2B) e-ticaretin de aynı yolda ilerlemesi ve tüketici pazar büyüklüğünü üçe katlaması bekleniyor. Coronavirüs pandemisi, yalnızca e-ticarette büyümeyi hızlandırmakla kalmadı aynı zamanda tedarik zinciri inovasyon ajandalarının da ivme kazanmasına yol açtı. Her zaman olduğu gibi yeni teknolojiyi en hızlı şekilde adapte edip yaygınlaştıran ve iş gücünü bu teknolojiye uyum sağlayacak şekilde eğitebilenler pazarda rekabet avantajına sahip olacak. Lojistikte dünya lideri bir marka olarak, durumu değerlendirebilmemizi sağlayacak birikim ve uzmanlığımızın rehberliğinde yol almaya devam edeceğiz.”

Dönüşüm süreçleri hızlanıyor

Lojistik Trend Radarı, son dört yılda trendlerde genel bir istikrar yaşandığını ortaya koyuyor. Ancak lojistik sektöründe mevcut küresel pandeminin etkisiyle birlikte dönüşüm süreçlerinin hız kazandığı da vurgulanıyor. COVID-19’un lojistik alanındaki güncel inovasyon, otomasyon ve dijital çalışmalara dair değişikliklerin daha hızlı gerçekleşmesini sağladığı ve sektördeki dijitalleşme çalışmalarını birkaç yıl ileri taşıdığı belirtilirken, daha önce lojistik endüstrisi için oyununun gidişatını değiştireceği düşünülen pek çok trendin, değişim potansiyelini henüz yerine getirmediği üzerinde duruluyor. Raporda ayrıca otonom araçlar ve drone’ların yasal ve teknik zorlukların yanı sıra sınırlı bir toplumsal kabul görmeleri nedeniyle geri planda kalmaya devam ettiği de aktarılıyor. Veri analitiği, yapay zekâ, robotik, IoT, Bulut ve API’larda gözlenen dinamik büyümenin, lojistik sektörü için bir yeni normale işaret ettiği; Kuantum Bilişim, Blockchain ve Uzay Lojistiğinde gerçekleşen atılımların, lojistik alanındaki hizmet sağlayıcıların büyük ölçekli sorunları çözebilmeleri ve yeni hizmetler yaratabilmeleri için yeni olanaklar oluşacağının sinyalini verdiği belirtiliyor.

“Sürdürülebilirlik, lojistik endüstrisi için artık bir zorunluluk”

Raporda yer alan önemli başlıklardan bir diğeri olan sürdürülebilirliğin, lojistik endüstrisi için artık bir zorunluluk haline geldiğini belirten Lassen, “Yerel ve ulusal yönetimler ile çözüm sağlayıcılar karbondioksit emisyonu ve atık üretiminin azaltılması konusuna odaklanmış durumdayken; atıkları azaltmak, yeni sevk tekniklerinden yararlanmak ve tesisleri optimize etmek için sürdürülebilir çözümler kullanmak tedarik zincirinin de en önemli gündemleri arasında yer alıyor. Bugün, tek kullanımlık plastiklere yönelik 90’dan fazla ülkede yasaklar getirilmiş durumda ve hacimli ambalajların kargo alanında yüzde 40 oranında daha fazla yer kaplaması, paketleme konusunun yeniden gözden geçirilmesi kaçınılmaz hale getiriyor. Süreç ve malzemelerin optimizasyonu, yeni sevk tekniklerinin kullanımı ve akıllı tesisler, lojistik sektörünün daha çevre dostu hale gelebilmesi için büyük bir potansiyel barındırıyor. Taşımacılıkta akıllı konteyner kullanımının kalabalık şehirlerde teslimat için çevre dostu formatların geliştirilmesinde de önemli olacağı görülüyor” dedi.

Lojistik Trend Radarı hakkında

DHL, küresel lojistik sektörü için kilit önem taşıyan bir araç olan Lojistik Trend Radarı’nı, düzenli olarak yayımlamaktadır. Raporun beşinci sayısı için 20.000’i aşkın lojistik profesyoneli ve teknoloji uzmanı, son iki yıl içerisinde DHL İnovasyon Merkezleri’ne yaptıkları ziyaretlerde, sektörün geleceği hakkındaki bakış açılarını paylaştılar. Elde edilen tüm bulguları derli toplu bir şekilde ortaya koyan Lojistik Trend Radarı, önceki sayılarda tespit edilen trendlerin gelişimini takip ediyor ve her güncellemede, mevcut ve gelecekte karşımıza çıkacak trendleri belirleyerek dinamik ve stratejik bir öngörü aracı işlevi görüyor. Hem DHL içinde hem de sektör genelinde, strateji ve inovasyon için büyük takdir toplayan bir kaynak olmasının yanı sıra Rapor, belirli trendlerin, örneğin son olarak ambalajlama, 5G, robot teknolojisi ve dijital ikiz gibi trendlerin, gideceği yönü şekillendirecek önemli bir araç haline gelmiştir.

 

DHL Global Ticaret Barometresi: Global Ticaret Ortalamada…

  • DHL Global Ticaret Barometresi Endeksi, Kasım 2019 itibarıyla 2 puan gerileyerek 45 oldu.
  • Dünya ticareti yılı büyük olasılıkla ortalama bir seviyede tamamlayacak ama hala büyüme beklentisi olan alanlar mevcut.
  • Değerlendirilen ülkeler arasında Hindistan pozitif büyüme görünümünü geri kazanırken, büyüme görünümü en zayıf ülke Çin oldu.

Bonn, 4 Aralık 2019: DHL Global Ticaret Barometresi (GTB), önümüzdeki üç ayda dünya ticaretinde bir miktar daha daralma olacağına işaret ediyor. Toplam ticari görünüm endeksi 2 puan gerilemeyle 45 puana düştü. Bu, global ticaretin hafif ölçekte de olsa ivme kaybetmeye devam ettiği anlamına geliyor.

Önceki GTB güncellemelerinin aksine, aşağı yönlü eğilim, düşüşün hızlandığı ya da en dip seviyeye ulaştığına yönelik bir sinyal vermiyor; daha ziyade yumuşak ve sürekli bir görünüm arz ediyor. Hindistan hariç olmak üzere değerlendirmeye alınan ülkelerin tümü, 50 puanlık büyüme eşiğinin altında endeks değerleriyle, yavaşlamadan etkilenmiş görünüyor.

Endeksteki genel düşüşün tetikleyicileri hem hava hem de konteynerize deniz ticaretindeki ufak çaplı azalmalar. Hava ticareti 3 puan gerileyerek 42 puana; konteynerize deniz ticareti ise 2 puan gerileyerek 46 puana düştü.

DHL Global Ticaret Barometresi’ni ve sunduğu verileri daha erişilebilir kılmak üzere, logisticsofthings.dhl/gtb adresinde yeni bir dijital platform oluşturuldu. Aynı zamanda Bloomberg Terminal aboneleri de artık “DHLG <GO>” kodunu kullanarak endekse ulaşabilecek.

DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen, son öngörülere ilişkin değerlendirmesinde, “DHL GTB’ne göre dünya ticareti yılı büyük olasılıkla ortalama seviyede tamamlayacak. Öte yandan bu noktaya nereden geldiğimizi unutmamak gerek: Son yıllarda dünya ticaretinde görülen hızlı büyüme, Everest Dağı’na tırmanmak gibiydi. Artık inişe geçmiş durumdayız ama hâlâ yüksek irtifa havası soluyoruz” dedi.

Yumuşak ama sürekli düşüş Hindistan hariç tüm ülkeleri olumsuz etkiledi

Değerlendirmeye alınan 7 ülkeden 6’sı hafif ölçekte olumsuz ticari görünüm kaydetti. Almanya ve Çin 3’er puan kaybederek sırasıyla 45 ve 42 endeks değerine geriledi. Almanya açısından bu gelişmenin temel nedeni, zayıflayan hava ticaretinin 7 puanlık kayda değer bir kayıpla 45’e düşmüş olması. Çin ise hem hava hem de deniz ticaretindeki durgunluğun ticarette yavaşlamaya yol açması sonucu, değerlendirilenler arasında en zayıf büyüme görünümüne sahip ülke oldu. Tahmin edileceği gibi bu zayıflama, Çin ve ABD arasında süregiden ticaret savaşı ile ilişkilendirilebilir. Endeks değeri yalnızca 1 puan gerilemeyle 44 puan seviyesinde neredeyse sabit bir seyir izleyen ABD ticaretinin de bir miktar daha daralması bekleniyor.

Hindistan deniz ticaretinin gücü sayesinde 5 puan artışla 54 puana ulaşarak ortalama bir büyüme görünümüne geri dönmeyi başaran tek ülke oldu. Güney Kore’nin toplam görünümü ise 2 puan düşerek 43 puanlık yeni bir endeks değerine ulaştı.

Bir önceki dönemden gelen düşüş, Japonya ve Birleşik Krallık’a rötarlı ulaştı

Eylül ayındaki bir önceki güncellemede pozitif ticari görünüme sahip iki ülke olan Japonya ve Birleşik Krallık bu dönemde ise en büyük kayıp yaşayan ülkeler oldu. Hem Japonya hem de Birleşik Krallık, 50 puan eşiğinin altına düştü.

Japon ticaretindeki büyüme döneminin ardından Japonya için öngörüler 5 puan azalarak 48’e düştü. Bu yavaşlama beklentisinin ardında esas olarak 7 puan düşüşle 42 endeks puanına gerileyen Japon hava ticaretine dair zayıflayan beklentiler yer alırken, deniz ticareti 4 puan inişle 51 oldu ve pozitif büyüme ivmesini sürdürdü.

Japonya’dan farklı olarak Birleşik Krallık ticareti bir önceki güncellemede zaten aşağı yönlü bir eğilim kaydetmişti. Önümüzdeki üç ay için Birleşik Krallık’a dair öngörüler 4 puanlık gerilemeyle ilk kez eşiğin altına düştü ve 49 oldu. Görece dirençli geçen birkaç çeyreğin ardından bu gelişmenin, süregiden Brexit belirsizliğinin bir yansıması olduğu açık.

 

DHL Global Ticaret Barometresi:

Dünya ticareti ivme kaybediyor ama aşağı yönlü eğilim geçen üç aya göre daha zayıf

DHL Global Ticaret Barometresi Endeksi, Eylül 2019 itibarıyla 1 puan gerileyerek 47’ye düştü. Bu durum global ticaretin önümüzdeki 3 ayda ivme kaybetmeye devam edeceğini gösterse de, tüm ülke endekslerinin 50 puan civarında seyretmesi aşağı yönlü eğilimin zayıfladığını gösteriyor.

Bonn, 15 Ekim 2019: DHL Global Ticaret Barometresi (GTB), dünya ticaretinde küçük çaplı bir düşüş öngörüyor. Toplam endeksin 1 puan gerileyerek 47’ye düşmesi, global ticaretin önümüzdeki 3 ayda ivme kaybetmeye devam edeceğine işaret ediyor. Öte yandan, GTB endeksinin 8 puanlık düşüş kaydettiği haziran ayındaki güncellemeden bu yana, aşağı yönlü eğilim fark edilir ölçüde yavaşladı.

Ticarette yavaşlama neredeyse tüm GTB ülkelerine yayılmış durumda; 7 ülkeden 5’i şu anda negatif bölgede yer alıyor. Bu durumun temel nedeni, global hava ticaretinin 4 puan kaybederek 45 puana gerilemesi olarak görünürken, global deniz ticareti 48 puanda sabit kaldı.

DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen, son öngörülere ilişkin değerlendirmesinde, “Dünya çapındaki ticari çekişmeler, alttan alta kızışmaya devam ediyor. Jeopolitik gerilimler belirsizliğe sebep oluyor. Arka planda bunlar olurken, global ticaret şaşırtıcı şekilde gelişmeyi sürdürüyor. DHL Global Ticaret Barometresi her ne kadar 47 puanlık endeks değeri ile biraz daha düşmüş olsa da dünya ticareti hâlâ yüksek seviyede kalmaya daha yatkın. Bu durum, küreselleşmenin devam edeceğine ve lojistik sektörünün gelecekte de küreselleşmeyi mümkün kılan kilit aktör olarak kalacağına dair kanaatimizi güçlendiriyor” dedi.

Mevcut genel tablo, dünya ticaretinde durağanlığa işaret ediyor

GTB endeksi, gerek haziran ayındaki son güncellemeye gerekse bileşenleri oluşturan 7 ülke ekonomisine kıyasla çok büyük farklılık göstermiyor. Bütün ülke endeksleri, büyüme eşiği kabul edilen 50 puan civarında konumlanıyor. Yedi ülkeden beşi, ufak miktarda negatif büyüme göstergeleri ile 50’nin hemen altında endeks değerleri kaydediyor.

Yalnızca Birleşik Krallık ve Japonya’da büyüme öngörülüyor

Barometre, önümüzdeki üç ayda yalnızca Birleşik Krallık ve Japonya için pozitif büyüme hızı öngörüyor (53 puan). Bir önceki çeyrekle yapılan kıyaslama, her iki ülkenin de ‘tahterevalli’ pozisyonunda olduğunu gösteriyor; Japon ticareti negatiften pozitif endekse geçerken, Birleşik Krallık’ın haziran ayından bu yana 3 puan gerilediği görülüyor.

Süregiden Brexit belirsizliği nedeniyle Birleşik Krallık’ta, başta moda tüketim ürünleri, endüstriyel hammadde ve kara araçları & parçaları olmak üzere pek çok endüstri sektöründe yaşanan yavaşlamanın ardından hem hava hem de deniz ticaretinde düşüş gerçekleşti. Japon ticaretinde ise, hazirandaki güncellemeden bu yana 3 puanlık bir yükselişle büyümenin hızlandığı görülüyor. Bu pozitif gelişmenin ardında esasen, Japonya’da, endüstriyel hammaddelerin güçlü bir büyüme görünümü sergilemesi ve buna bağlı olarak deniz ihracatının artması sonucu deniz ticaretinin canlanarak 6 puanlık artışla 55’e ulaşması yatıyor.Bunun dışında, son çeyrek, Japonya için bile oldukça durgun geçti ve diğer tüm sektörlerde daralma bekleniyor.

ABD-Çin geriliminin etkisi kendi sonuçlarına yansıdı

Çin ve ABD arasında içten içe kaynamaya devam eden ticari çekişme, ticari atmosferin genel olarak zayıflaması ile sonuçlanırken eylül ayında en olumsuz ticari görünümlerin ABD ve Çin’de gerçekleşmesine sebep oldu. Hazirandan bu yana oluşan 1 puanlık tırmanışa rağmen ABD ticaretinin küçülmeye devam etmesi ve 45 puanla negatif bölgede kalması bekleniyor. Bir önceki GTB güncellemesi ile kıyaslandığında ABD’nin hem hava hem de deniz ticareti görünümleri hemen hemen hiç değişmemiş durumda. Çin ticaretine ilişkin olarak ise GTB, 4 puanlık ılımlı bir düşüşle 45 seviyesinde öngörüde bulunuyor. Bu gelişmenin arkasında yatan ana unsur, geçtiğimiz üç ayda ciddi bir düşüşle 8 puan kaybederek 43’e inen Çin hava ticaretinin zayıf performansı.

ABD ve Çin’in yanı sıra Güney Kore de genel görünümde yalnızca 45 endeks puanına sahip üçüncü ülke oldu. Geri kalan iki ülke olan Almanya ve Hindistan, sırasıyla 48 ve 49 puan kaydederek 50 puanlık eşik değerinin altına düştüler.

DHL Global Ticaret Barometresi hakkında

Ocak 2018’de hayata geçirilen DHL Global Ticaret Barometresi (GTB), global ticaretin mevcut durumu ve gelecekteki gelişimine dair yeni ve eşsiz bir ön gösterge. GTB, yapay zekanın yardımıyla değerlendirilen çok sayıda lojistik verisine dayanıyor. Endeks değerinin 50 puanın üzerinde olması pozitif bir büyüme tahmini anlamına geliyor. Gösterge, dünyanın önde gelen lojistik şirketi DHL ile BT hizmeti sağlayıcısı Accenture arasındaki iş birliği sonucunda geliştirildi. Yılda dört defa yayınlanan endeksin bir sonraki güncellemesi Kasım 2019 sonunda gerçekleştirilecek.

 

DHL Global Ticaret Barometresi:

Global ticarette önümüzdeki 3 ay beklentisi ufak çaplı daralma yönünde

DHL Global Ticaret Barometresi Endeksi, Haziran 2019 itibarıyla Mart 2019’a kıyasla 8 puan kaybederek ilk kez 50 barajının altına indi ve 48’e geriledi. Ara ve ham ürünlerden elde edilen lojistik veriler, bu alandaki ticaret akışının önümüzdeki 3 ayda az da olsa gerileme göstereceğine işaret ediyor.

Bonn, 2 Temmuz 2019: DHL Global Ticaret Barometresi (GTB), yayınlanmaya başlandığı Ocak 2018’den bu yana ilk kez, önümüzdeki üç ayda dünya ticaretinde ufak çaplı bir daralma yaşanacağına işaret ediyor. Dünya ticaretinin görünümünü ortaya koyan endeks toplam 8 puanlık bir düşüşle 48’e geriledi. Ara ve ham ürünler alanındaki ticaret akışı üzerinden yapılan değerlendirmeler belirlenen endeks değerindeki bu yeni seviye, dünya ticaretinin, önümüzdeki üç ayda az da olsa gerilemesinin beklendiği anlamına geliyor. Bu düşüşte GTB’nin iki temel bileşeni olan hava ve konteynerize deniz ticaretindeki kayda değer azalma etkili oldu. Hava ticaretinin endeks değeri 6 puan gerileyerek 49’a, konteynerize deniz ticaretinin endeks değeri ise 8 puan gerileyerek 48’e düştü.

Ticaret ivmesinde arka arkaya son birkaç çeyrektir düşüş görülüyor

Son gelişmeler, GTB’nin 2018 ortalarından bu yana kayıt altına aldığı aşağı yönlü eğilimin devamı niteliğinde. Şu anda yaşanan daralma, aynı zamanda, 2013’ten itibaren geçmiş verileri de hesaba katan GTB’nin 2015 ortasında bir aydan uzun bir süre boyunca global ticaret hacminde ölçümlediği düşüşten bu yana ilk olma özelliğine sahip.

DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen, endekse ilişkin değerlendirmesinde, ABD ve Çin arasında tansiyonun yükseldiği bir dönemde, 2019 yılı üçüncü çeyreği için global ticaret açısından hafif ölçekte olumsuz bir görünüm oluşmasının büyük sürpriz olmadığını belirterek, “Son GTB ölçümleri, neden ticari çekişmelerin hiçbir kazananının olamayacağını açıkça ortaya koyuyor. Bununla beraber, Almanya gibi bazı majör ekonomiler, pozitif ticari büyüme kaydetmeye devam ediyorlar. Yılbaşından bugüne kadar olan süreyi perspektife aldığımızda, dünya ticaretindeki büyüme -yine de- pozitif. Dolayısıyla, ticari büyümede yavaşlama olmakla birlikte, 2019’un toplamda pozitif bir yıl olacağı yönündeki öngörümüzün hala geçerli olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

ABD-Çin arasındaki ticarî anlaşmazlık global ticaret ivmesini aşağı çekiyor

Tüm GTB endeksi ülkeleri arasında global arenada süregiden ticari çekişmenin taraflarından olan ABD en ağır kaybı yaşadı. Görünümü 11 puan düşerek 44’e geriledi. Söz konusu kayıp asıl olarak temel ihracat kategorilerinde negatif bir görünüm ortaya çıkmasından kaynaklandı. Çin, kayıplar bakımından ikinci sıraya yerleşti ve 7 puanlık düşüşle 49 puana indi. Çin’in negatif görünümünde itici güç, çeşitli kategorilerde ithalatın düşmesine karşılık toplam ihracatta yalnızca çok ufak bir büyüme gerçekleşmesi oldu.

İki ülke arasındaki ticari çekişme, Ocak 2018’de GTB hayata geçirildiğinden bu yana sürekli eşikte duran bir tehlike olsa da, daha önce hiçbir zaman kendini güncel ticaret öngörülerinde bugün olduğu kadar açık ve net dışa vurmamıştı. ABD ve Çin’in global endekse olan katkılarının büyüklüğünden dolayı, azalan ticarî büyüme oranları da öngörülen global düşüşe ciddi oranda etki ediyor. Global ticarî daralmanın hâlâ nispeten hafif sayılabilecek boyutta olması, ticarî anlaşmazlıklar sırasında ticaret akışının tamamen kesilmediği gerçeğiyle açıklanabilir. Daha ziyade, ticaret rotaları ve tedarik zincirleri başka ülkelere kayıyor. Küresel ölçekte bakıldığında, bu durum, ülkeler arasındaki ticari gerilimin olumsuz etkilerini kısmen telafi ediyor.

Birleşik Krallık’ta ticaret Brexit tehdidinden etkilenmezken, Almanya ve Hindistan makul büyüme oranlarını koruyor

Genel ticarî zayıflamanın yaşandığı bir iklimde, GTB bileşeni üç ülke, ekonomik durgunluk seviyesinin üzerinde kalmayı başarırken önceye göre daha yavaş ticari büyüme görünümü kaydetti: Almanya bir önceki çeyreğe göre yalnızca 1 puanlık bir düşüşle 52’ye inerken Hindistan 6 puan kaybetti ve 53 puanlık bir endeks görünümü elde etti. Birleşik Krallık ise 2 puanlık artış kaydederek endeks değerini 52’te çıkardı. Hâlâ açıklığa kavuşmayan Brexit belirsizliği düşünülecek olursa bu sonuç bir miktar şaşırtıcı görünüyor. Bu durum, ekim sonunda keskin bir Brexit gerçekleşmesi riskine karşılık şirketlerin giderek daha çok demirbaş stokladığının bir göstergesi olabilir.

Doğu-Asya ekonomilerinde ticaretin zayıflama eğilimi devam ediyor

Çin’in yanı sıra Doğu-Asya’daki Japonya ve Güney Kore ekonomileri de ticari ivmede düşüş kaydetti. Japonya’nın endeks değeri 7 puan düşerek 50 bandına yerleşti ki bu durum, ticari dinamiklerde durgunluğun habercisi. Güney Kore, ticarî büyüme bakımından önümüzdeki üç ayda düşüş yaşayacağı tahmin edilen üçüncü GTB ülkesi. Mart 2019’da hafif bir düşüşle 49 puana gelmesinin ardından endeks 3 puan daha kayıpla 46’ya inmiş durumda.

DHL Global Ticaret Barometresi hakkında

Ocak 2018’de hayata geçirilen DHL Global Ticaret Barometresi (GTB), global ticaretin mevcut durumu ve gelecekteki gelişimine dair yeni ve eşsiz bir ön gösterge. GTB, yapay zekanın yardımıyla değerlendirilen çok sayıda lojistik verisine dayanıyor. Endeks değerinin 50 puanın üzerinde olması pozitif bir büyüme tahmini anlamına geliyor. Gösterge, dünyanın önde gelen lojistik şirketi DHL ile BT hizmeti sağlayıcısı Accenture arasındaki iş birliği sonucunda geliştirildi. Yılda dört defa yayınlanan endeksin bir sonraki güncellemesi Eylül ayında gerçekleştirilecek.

 

Alman DHL Express, Çin’de Drone ile Teslimatlara Başladı

22.05.2019 – DHL Express ve EHang’in Çin’de başlattığı stratejik ortaklık, lojistikte büyük bir yeniliği hayata geçiriyor. Tam otomatik yükleme ve indirmeyi içeren drone ile teslimat çözümü, daha az enerji tüketimiyle verimliliği artırıp maliyetleri düşürecek. Önümüzdeki dönemde çözümün kapıya teslimat noktasında daha da geliştirilmesi hedefleniyor. 

Bonn/Guangzhou (Çin), 22 Mayıs 2019: Dünyanın lider uluslararası hızlı taşımacılığı hizmet sağlayıcısı DHL Express ile önde gelen akıllı otonom hava aracı üreticisi EHang stratejik bir ortaklığa imza attı. Çin’in büyük şehirlerinde kapıya teslimat konusunda yaşanan zorlukların üstesinden tam otomatik ve akıllı drone’larla gelmeyi mümkün kılan ortaklık kapsamında DHL ülkenin drone ile teslimat hizmeti veren ilk uluslararası hızlı hava taşımacılığı şirketi oldu. 

Teslimat süresi 40 dakikadan 8 dakikaya indi

İlk etapta bir DHL müşterisi için DHL Liaobu, Dongguan hizmet merkezi ile müşterinin tesisleri arasında özel bir rota oluşturuldu. EHang’in yeni piyasaya sürdüğü Falcon serisi İHA’ların akıllı otomasyon kabiliyeti ve güvenliği sayesinde, şehir trafiği ve yolların karışıklığı gibi sorunların üstesinden gelinmiş oluyor. Tek taraflı teslimat süresini 40 dakikadan 8 dakikaya indiren sistem, teslimat başına maliyeti yüzde 80’lere varan oranda azaltırken, karayolu taşımacılığına göre daha az enerji tüketilmesini ve karbon ayak izinin küçülmesini sağlıyor.  

Şehir içinde zamanında teslimat için etkili çözüm

Akıllı drone ile teslimat çözümü DHL’in teslimat kapasitesini geliştirirken, lojistik sektörüne getireceği yeni müşteri deneyimi ile sürdürülebilir büyüme ve ekonomiye katkı için yeni fırsatlar doğuracak. Çin’de son kullanıcıya hizmet veren işletmelerin (B2C) ve adrese teslim uygulamasının yaygınlaşmasıyla birlikte teslimat hizmetlerinde drone’ların kullanılması, özellikle şehir içinde kapıya teslim uygulamalarında giderek artan zamanında teslimat taleplerini karşılamak açısından önemli bir çözüm olarak dikkat çekiyor.  

Sefer başına 5 kilogram taşıma kapasitesi

Dört kolunda sekiz pervanesi bulunan EHang Falcon, akıllı ve güvenli uçuş kontrol modüllerinin yanı sıra yedek sistemleriyle uçuş emniyetini ön plana çıkarıyor. Dikey kalkış ve iniş, hassas GPS ve görsel tanımlama sistemleri, akıllı uçuş rotası planlama, tam otomatik uçuş ve canlı ağ bağlantısı gibi özelliklere sahip. Sefer başına 5 kilograma kadar yük taşıyabilen drone’lar, tam otomatik ve akıllı çözümler olarak sevk edilen ürünün otonom bir şekilde yüklenmesini ve indirilmesini sağlayan akıllı istasyonlar arasında sefer yapıyor. Ekspres gönderilerin ayrılması, taranması ve depolanması gibi otomatik süreçlerle bağlantılı olan istasyonlar, yüz tanıma ve kimlik tarama gibi fonksiyonları da yerine getirecek.

DHL, lojistik sektörünün lider global markasıdır. Birçok bölümden oluşan DHL ailesi, yurtiçi ve uluslararası paket teslimatı, e-ticaret nakliyat ve yerine getirme çözümleri, uluslararası ekspres, yol, hava ve deniz taşımacılığından endüstriyel tedarik zinciri yönetimine kadar geniş ve rakipsiz bir lojistik hizmetleri portföyü sunmaktadır. DHL, dünya çapında 220’yi aşkın ülke ve bölgedeki yaklaşık 380.000 çalışanı ile insanları ve şirketleri güvenli ve güvenilir şekilde birbirine bağlayarak global ticaret akımlarını mümkün kılmaktadır. DHL, teknoloji, yaşam bilimleri ve sağlık hizmetleri, enerji, otomotiv ve perakendenin de aralarında bulunduğu büyüme pazar ve sektörlerine özel çözümleri, kurumsal sorumlulukta kanıtlanmış adanmışlığı ve gelişen pazarlardaki benzersiz varlığı ile kararlı şekilde “Dünyanın lojistik şirketi” olarak konumlanmıştır. DHL, bir Deutsche Post DHL Group kuruluşudur. Grup, 2018’de 61 Milyar Euro’nun üzerinde gelir elde etmiştir.

 

Dünya Taşımacılığında Dönüm Noktası: Yeni İpek Yolu’nda İlk Sefer Gerçekleşti

yeni-ipek-yolu-hatti-01

Çin-Türkiye demiryolu bağlantısıyla Yeni İpek Yolu canlanıyor

22.12.2015 – Türkiye ile Çin arasında kargo taşıyacak yeni demiryolu hattındaki ilk sefer tamamlandı. DHL Global Forwarding’in hayata geçirdiği bu bağlantı sayesinde Çin’den yola çıkan bir yük treni 14 gün içinde İstanbul’a ulaşabilecek. Deniz yoluna göre daha hızlı, havayolu taşımacılığına göre daha ucuz bir alternatif olarak tasarlanan bu hat, Çin ile Avrupa arasındaki “Yeni İpek Yolu”nu canlandırma girişiminde de bir dönüm noktası teşkil ediyor.

Hava, deniz ve karayolu taşımacılığının dünya lideri DHL Global Forwarding Çin ve Türkiye arasında kurduğu yeni demiryolu hattının açılışını yaptı. Hattaki ilk sefer geçtiğimiz hafta tamamlandı ve yüklerin teslimi sağlandı.

Bu hat sayesinde, Çin’in Lianyungang kentinden yola çıkan kargolar, Kazakistan, Azerbaycan ve Gürcistan’dan geçerek normal şartlar altında 14 gün içinde İstanbul’a ulaşacak. Hazar Denizi ve Karadeniz üzerinden iki transit geçişi de kapsayan bu yolculuğun ardından kargonun, Türkiye’nin herhangi bir kentine karayolu aracılığıyla hızlı bir şekilde ulaştırılması mümkün olacak.

Bu bağlantı, acil durumlar için hazırlanan ve Azerbaycan, Gürcistan ile Türkiye arasında işleyecek karayolu taşımacılığı hizmetiyle de desteklenecek.

1450715736_Tren-dhlHızlı ve hesaplı bir alternatif

DHL Global Forwarding Türkiye Genel Müdürü Teoman Beyazıt, “Havayolu taşımacılığına oranla daha ucuz, deniz yolu taşımacılığına oranla daha çabuk olan bu hizmetle Çin-Türkiye hattında yeni bir alternatif sunmayı amaçlıyoruz. Müşterilerimiz, bu alternatif tren yolu hizmeti ile tedarik zincirlerini güçlendirmek, piyasaya daha hızlı ulaşmak ve lojistik maliyetlerini azaltmak gibi pek çok avantaj elde edecek” dedi.

Proje, Çin’in Batı ile ulaşım ağlarını ve ticari bağlantılarını güçlendirmek için başlattığı ve önümüzdeki on yıl boyunca toplamda 2.5 trilyon dolardan fazla gelir sağlaması beklenen “Tek Kuşak, Tek Yol” girişiminde de kritik bir dönüm noktası teşkil ediyor.

DHL Global Forwarding Çin CEO’su Steve Huang, “Çin ve İpek Yolu hattındaki ülkeler arasındaki ticaret, son on yıl boyunca yıllık ortalama yüzde 19 büyüdü. Halihazırda oldukça yüksek hacme sahip olan bu ticari ilişkiler, Tek Kuşak, Tek Yol girişimi sayesinde daha da ilerleyecektir. Çin, Türkiye’nin en çok ithalat yaptığı ikinci ülke konumundayken, AB de Türkiye’nin en büyük ihracat pazarıdır. Lianyungang-İstanbul bağlantısı gibi yeni koridorlar Türkiye’nin stratejik önemini ve ekonomik gelişimini daha da artıracaktır” dedi.

Bu demiryolu hattı, DHL Global Forwarding ile Kazakistan’ın demiryolu işletmecisi Temir Zholy Express (KTZ Express) arasında daha önceden imzalanan, Avrupa ve Çin arasındaki demiryolu bağlantılarının Kazakistan üzerinden güçlendirilmesine yönelik mutabakat zaptı çerçevesinde hayata geçirildi.

İpek Yolu yeniden canlanıyor

Lianyuangang-İstanbul hattı, DHL Global Forwarding’in Asya ile Avrupa arasındaki çok modelli taşıma bağlantılarından “Güney Koridoru”nu oluşturuyor. DHL Global Forwarding’in üç hat ile hizmet verdiği Kuzey ve Batı Koridorları, son olarak Tayvan ve Avrupa’yı Çin üzerinden birbirine bağlayacak şekilde genişletilmişti.

Deutsche Post şirketler grubuna ait olan DHL Global Forwarding, Türkiye’de 12 ofiste 400’ü aşkın çalışanı ile uluslararası taşımacılık alanında hizmet veriyor. Konteyner, proje kargo, depolama ve gümrükleme alanında da hizmet veren DHL Global Forwarding, sunduğu katma değerli lojistik servislerle dünya lideri konumunda bulunuyor.

1450715769_DHL