Ana Sayfa Haberler Küresel Rekab...

Küresel Rekabet Raporu 2019 Açıklandı

Küresel Rekabet Raporu 2019 ve Türkiye’de Rekabetçilik

09.10.2019 – TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu (REF), İsviçre’de yerleşik olan Dünya Ekonomik Forumu (DEF) tarafından hazırlanan 2019 Küresel Rekabetçilik Raporunu (KRR) Türkiye kamuoyu ile paylaştı. Raporda ülkelerin rekabet gücü sıralamalarında ilk kez geçen yıl yayınlanan yeni bir endeks temel alınıyor. Raporda, Küresel Rekabetçilik Endeksi 4.0 (Global Competitiveness Index 4.0) adı verilen bu endeksin temel amacının, bir yandan 2008 krizinin, bir yandan da 4. Sanayi Devriminin harekete geçirdiği uzun dönemli dinamikleri rekabet gücü tanımına katmak ve böylece ekonomi politikaları için yeni bir kıyaslama aracı yaratmak olduğu vurgulanıyor.

4.Sanayi Devrimi’nin dört ana kavramı olan esneklik (resilience), çeviklik (agility), inovasyon ekosistemleri (innovation ecosystems) ve insan odaklı yaklaşım (human centric approach) kavramları doğrultusunda 12 yeni bileşen kullanılmış. Yeni endekste kullanılan bileşenler ile önceki yılların bileşenleri aşağıdaki tabloda karşılaştırılıyor.

Küresel Rekabetçilik Endeksi 4.0

Küresel Rekabetçilik Endeksi – 2019

Küresel Rekabetçilik Endeksi, önceki yıllar

Kategori

       

Etkinleştirici Çevre

Bileşen 1

Kurumsal Yapılanma

Bileşen 1

Kurumsal Yapılanma

 

Bileşen 2

Altyapı

Bileşen 2

Altyapı

 

Bileşen 3

Bilgi ve İletişim Teknolojileri

Bileşen 3

Makroekonomik Ortam

 

Bileşen 4

Makroekonomik Ortam

Bileşen 4

Sağlık ve İlköğretim

Beşeri Sermaye

Bileşen 5

Sağlık

Bileşen 5

Yükseköğretim ve iş başında eğitimi

 

Bileşen 6

Beceriler

Bileşen 6

Mal Piyasasının Etkinliği

Piyasalar

Bileşen 7

Mal Piyasası

Bileşen 7

İşgücü Piyasasının Etkinliği

 

Bileşen 8

İşgücü Piyasası

Bileşen 8

Mali Piyasanın Gelişmişliği

 

Bileşen 9

Mali Sistem

Bileşen 9

Teknolojik Hazırlık

 

Bileşen 10

Pazar Büyüklüğü

Bileşen 10

Pazar Büyüklüğü

Inovasyon Ekosistemi

Bileşen 11

İş Dünyasının Dinamizmi

Bileşen 11

İş Dünyasının Yetkinliği

 

Bileşen 12

Inovasyon Kabiliyeti

Bileşen 12

Inovasyon

 

Tabloda da görüldüğü gibi bazı bileşenlerin isimleri değişmemiş gibi gözükse de, raporda daha önceki senelerde kullanılmış endekslerle KRE 4.0 arasında önemli kavramsal ve yöntemsel farkların bulunduğu vurgulanmış. Bunun yanı sıra geçen senelerde farklı ülke kategorileri için bileşenlere farklı ağırlıklar kullanılmış iken, bu sene tüm ülkeler için aynı ağırlıklar kullanılmış. Bu nedenle bu seneki endeks sonuçlarının geçen seneler ile karşılaştırılması mümkün değildir. Ancak, 2017 yılı KRR’nin hazırlanmasında kullanılan veriler yeni endeks içinde yeniden yorumlanarak (‘backcasting’) geriye dönük olarak sadece 2017 yılı için KRE 4.0 hesaplanmış.Dolayısıyla KRE 4.0’ın sadece 2017, 2018 ve 2019 yılları için mevcut olduğu görülüyor.

Raporda vurgulanan temel bulgular:

  1. Rekabetçilik ülkeler arasında sıfır toplamlı oyun değildir. Her ülke eşzamanlı olarak rekabetçiliğe erişebilir.
  2. Global ekonomi, küresel verimliliği artırmaya yönelik önemlerin alınmadığı bir kaybolmuş on yıldan sonra, yeni bir küresel yavaşlamaya karşı hazırlıklı değildir.
  3. Politika yapıcıları, verimliliği artırmak için parasal politikaların ötesinde başka politikalara, yatırımlara ve özendirimlere bakmak zorundadır.
  4. Ekonomik büyümesi duraklamış gelişmiş ülkelerde büyümenin yeniden başlaması için yatırımlara yönelik canlandırıcı önlemler uygun olacaktır.
  5. Teknoloji ile beşer sermaye yatırımları arasında bir denge tutturmak verimliliğin artması için kritik öneme sahip olacaktır.
  6. Yatırımları beşeri sermayeye yönlendiren, kurumları, inovasyon kapasitesini, iş dinamizmini geliştiren ekonomiler, verimliliği canlandırmak ve küresel yavaşlamaya direnmek için fazla şansa sahip olacaktır.
  7. Mevcut durumda ülkeler arasında rekabetçilik bakımından büyük uçurumlar vardır ve bu uçurumların daha da büyüme riski yüksektir.
  8. Güçlü inovasyon kabiliyetine sahip birçok ekonominin yetenek tabanını ve işgücü piyasasının işleyişini geliştirmesi gerekmektedir
  9. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin kırılgan ekonomik temelleri onları şoklara karşı savunmasız hale getirmiştir.

2019 Küresel Rekabetçilik Raporu’nun rekabet gücü sıralamasında yer alan 141 ülke arasında ilk üç sırayı bu sene Singapur, ABD ve Hong Kong aldı. Rekabet gücü sıralamasındaki ilk 10 ülke ise aşağıdaki gibidir:

İlk 10 Ülke

Küresel Rekabetçilik Endeksi 4.0’a Göre 2019 Sıralaması

Küresel Rekabetçilik Endeksi 4.0’aGöre 2018 Sıralaması

Singapur

1

2

A.B.D

2

1

Hong Kong

3

7

Hollanda

4

6

İsviçre

5

4

Japonya

6

5

Almanya

7

3

İsveç

8

9

İngiltere

9

8

Danimarka

10

10

KRE 4.0’a göre 1. sırayı 2019 için Singapur almıştır.

İlk 10’a giren diğer G20 ekonomileri, ABD (2. sırada), Japonya (6. Sırada olup bir basamak gerilemiş), Almanya (7. sırada), İngiltere (9. Sırada olup bir basamak gerilemiş) iken, Arjantin (83. Sırada) G20 ülkeleri arasında en düşük sırada yer alıyor. ABD bir sıra geri gitmesine rağmen, inovasyon merkezi olmaya devam ederken iş dünyasının dinamizmi sıralamasında birinci, İnovasyon Kabiliyeti sıralamasında ise ikinci sırada bulunuyor.

Hong Kong ise 2018 sıralamasına göre dört basamak ilerleyerek 3. sıraya oturmuş. Bu Hong Kong’u en büyük 10 ekonomi arasından en fazla ilerleme gösteren ekonomi yapmış.

BRICS ülkelerinden en yüksek sıralamayı geçen seneki yerini koruyarak 28. sıraya yerleşen Çin almış. Rusya geçen sene olduğu gibi 43. sıradaki yerini korumuş, Brezilya ise 1 basamak yükselerek 71. sıraya yerleşmiş. Hindistan 2018’deki sıralamasından ciddi bir düşüş yaşayarak 10 basamak gerilemiş ve 68. sırada yer almış. Güney Afrika ise 7 basamak ilerleyerek 60. sıraya oturmuş.

Türkiye Değerlendirmesi:

Türkiye ile ilgili değerlendirmeye gelince, raporda Türkiye’nin 2019 itibariyle, kişi başına düşen 9346,2 ABD dolarlık bir gelire, Türkiye’nin GSYİH’sinin dünya toplamında %1,70’lik bir paya sahip olduğu hatırlatılıyor.

2019 dönemi Küresel Rekabetçilik Endeksi hesaplamalarına göre, Türkiye 141 ülke arasından 2018’de olduğu gibi 61. sırada yerini korumuş. Göreceli olarak Türkiye’nin iyi performans gösterdiği bileşenler Bilgi ve İletişim Teknolojileri (57,8 puan), altyapı (74,3 puan), İşgücü Piyasası (52,9 puan). Türkiye, 12 bileşenin 11’inde Avrupa ve Kuzey Amerika ortalamasının gerisinde yer alıyor. İleri olduğu bileşen ise 13. sırada olduğu pazar büyüklüğü bileşeni.

İşgücü Piyasasına bileşeninde küçük ancak önemli iyileşmeler olduğu vurgulanıyor: Yabancı işçi çalıştırma kolaylığı (63. sırada), işçi hakları (109. sırada), kadınların işgücü piyasasına katılımı (112. sırada) bileşenleri gibi.

Türkiye’nin makroekonomik ortam bileşeninde 61.3 puanla 129. sırada olup ciddi bir düşüş yaşadığı görülüyor.

Aşağıdaki tablo, Küresel Rekabetçilik Endeksi’nin hesaplanmasında kullanılan ana bileşenlerde Türkiye’nin yerini göstermekte.

KÜRESEL REKABETÇİLİK ENDEKSİ 4.0 BİLEŞENİ

141 ÜLKE ARASINDA TÜRKİYE’NİN SIRALAMASI (2019)

140 ÜLKE ARASINDA TÜRKİYE’NİN SIRALAMASI (2018)

Kurumsal Yapılanma

71

71

Altyapı

49

50

Bilgi ve İletişim Teknolojileri

69

71

Makroekonomik Ortam

129

116

Sağlık

42

48

Beceriler

78

77

Mal Piyasası

78

76

İşgücü Piyasası

109

111

Mali Sistem

68

65

Pazar Büyüklüğü

13

13

İş Dünyasının Dinamizmi

75

76

İnovasyon Kabiliyeti

49

47

 

 

2018 Küresel Rekabetçilik Raporu’nda Türkiye 61. Sırada

Dünya Ekonomik Forumu, “2018 Küresel Rekabetçilik Raporu”nu yayımladı. 140 ülkeyi kapsayan raporda ilk üç sırada ABD, Singapur ve Almanya yer aldı. 2017’de 58. sırada yer alan Türkiye, bu yıl 61. oldu. Türkiye, kişi başı 10.512 dolarlık gelirle, dünya toplamında %1,71’lik paya sahip.

27.11.2018

Dünya Ekonomik Forumu, “2018 Küresel Rekabetçilik Raporu”nu yayımladı. 140 ülkeyi kapsayan raporda ilk üç sırada ABD, Singapur ve Almanya yer aldı. İlk ondaki diğer ülkeler; İsviçre, Japonya, Hollanda, Hong Kong, İngiltere, İsveç ve Danimarka. Son sıralarda ise Haiti, Yemen ve Çad bulunuyor. Raporda üretim özelinde; insan sermayesi, , esneklik, çeviklik ve inovasyon faktörleri değerlendirildi. Rekabet gücü sıralamasını belirleyen raporda; rekabetçi bir ekonomide güçlü olmanın tüm ülkeler için olanaklı olduğu, mevut durumda ülkeler arasında büyük bir uçurum olduğuna vurgu yapılıyor. Ayrıca ekonomik atılımda teknoloji kullanımının önemli bir kaldıraç fonksiyonu anlamına geldiği, eşitlik ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri için yenilikçiliğin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiliyor.

Kişi başı 10.512 dolarlık gelirle, dünya toplamında %1,71’lik paya sahibiz

2017’de 58. sırada olan Türkiye, 2018’de 61. sıraya geriledi. Rapora göre, Türkiye gayrisafi yurt içi hasıla bağlamında, kişi başına düşen 10.512 dolarlık gelirle, dünya toplamında %1,71’lik bir paya sahip. 12 bileşenin etüt edildiği araştırmada, Türkiye’nin iyi performans gösterdiği bileşenler; halk sağlığı, altyapı ve inovasyon ekosistemi. 12 bileşenin 11’inde Avrupa ve Kuzey Amerika ortalamasının gerisinde olan Türkiye, pazar büyüklüğü bileşeninde ise 13. sırada. Raporda dikkat çeken diğer bir bulgu ise Türkiye’deki iş gücü piyasasında her 100 erkeğe karşılık sadece 39 kadın çalışanın bulunması.

Yeni paradigma “insan ekonomisi”

Günümüze hâkim olan ekonomi türünün insan ekonomisi olduğuna dikkat çeken Great Place to Work Türkiye Genel Müdürü Eyüp Toprak, “İçinde bulunduğumuz dijital çağda sadece üretim yapmak yeterli değil. İnsana ve insani değerlere yatırım yapan şirketlerin ön planda yer alacağı yeni bir paradigma mevcut. İnsan ekonomisini harekete geçirmek isteyen şirketler, insana ve insani değerlere yatırım yapıyor. Finansal büyüme tek başına yeterli bir olgu değil, dünyaya ve insana yapılan katkılar kritik başarı faktörü konumunda. Bu katkıyı artırmanın yolu ise insan potansiyelini maksimize etmekten geçiyor.” dedi.

Yeni model, tüm çalışanların potansiyelini en üst düzeye çıkarmak

Bu yıl gündemlerindeki iki kritik konunun inovasyon kültürünün geliştirilmesi ve dijital dönüşüme adaptasyonu kolaylaştırmak olduğunu ifade eden Toprak, konuşmasına şöyle devam etti: “Diğer önemli odak noktamız ise Great Place to Work For All. Herkes için tercih edilen iş yeri yaklaşımımızın merkezinde, tüm çalışanların potansiyelini en üst düzeye çıkarmak yer alıyor. Şirketlerin çalışan sayılarına ve bulundukları sektörlere bakmaksızın tüm çalışanlar için sürekliliği esas alan olumlu bir deneyim yaratma oranlarını değerlendiriyoruz. Liderlik etkinliğine, değerlere, güvene, insan potansiyelini maksimize etmeye, inovasyona ve finansal büyümeye odaklanıyoruz.”

Kültür şirketlerin kazancını 5,5 kat artırıyor

Tüm çalışanlar fikirlerinin desteklendiği ve katkılarının takdir edilerek cesaretlendirildikleri kurum kültürlerini deneyimlediklerinde şirketlerin büyüme hızı artıyor. Great Place to Work tarafından yapılan Trust Index analiz sonuçlarına göre, yüksek güven kültürünü inşa eden ve insana yatırım yapan şirketlerin yıl bazında gelir artışı, diğer şirketlere kıyasla 5,5 kat fazla.

 

“2018 Küresel Rekabetçilik Raporunda Türkiye”

17.10.2018 – İsviçre’de yerleşik olan Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) 2018 Küresel Rekabetçilik Raporu (KRR) yayınlanmıştır. Raporda ülkelerin rekabet gücü sıralamalarında ilk kez bu yıl yayınlanan yeni bir endeks temel alınmaktadır. Raporda, Küresel Rekabetçilik Endeksi 4.0 (Global Competitiveness Index 4.0) adı verilen bu endeksin temel amacının, bir yandan 2008 krizinin, bir yandan da 4. Sanayi Devriminin harekete geçirdiği uzun dönemli dinamikleri rekabet gücü tanımına katmak ve böylece ekonomi politikaları için yeni bir kıyaslama amacı yaratmak olduğu vurgulanmaktadır.

4. Sanayi Devrimi’nin dört ana kavramı olan esneklik (resiliance), çeviklik (agility), inovasyon ekosistemleri (innovation ecosystems) ve insan odaklı yaklaşım (human centric approach) doğrultusunda 12 yeni bileşen kullanılmıştır. Geçen senelere kıyasla, bu bileşenler aşağıdaki tabloda gösterilmektedir:

 

Küresel Rekabetçilik Endeksi 4.0     Küresel Rekabetçilik Endeksi, önceki yıllar
Kategori        
Etkinleştirici Çevre Bileşen 1 Kurumsal Yapılanma Bileşen 1 Kurumsal Yapılanma
  Bileşen 2 Altyapı Bileşen 2 Altyapı
  Bileşen 3 Bilgi ve İletişim Teknolojileri Bileşen 3 Makroekonomik Ortam
  Bileşen 4 Makroekonomik Ortam Bileşen 4 Sağlık ve İlköğretim
Beşeri Sermaye Bileşen 5 Sağlık Bileşen 5 Yükseköğretim ve iş başında eğitimi
  Bileşen 6 Beceriler Bileşen 6 Mal Piyasasının Etkinliği
Piyasalar Bileşen 7 Mal Piyasası Bileşen 7 İşgücü Piyasasının Etkinliği
  Bileşen 8 İşgücü Piyasası Bileşen 8 Mali Piyasanın Gelişmişliği
  Bileşen 9 Mali Sistem Bileşen 9 Teknolojik Hazırlık
  Bileşen 10 Pazar Büyüklüğü Bileşen 10 Pazar Büyüklüğü
Inovasyon Ekosistemi Bileşen 11 İş Dünyasının Dinamizmi Bileşen 11 İş Dünyasının Yetkinliği
  Bileşen 12 Inovasyon Kabiliyeti Bileşen 12 Inovasyon

 

Tabloda da görüldüğü gibi bazı bileşenlerin isimleri değişmemiş gibi gözükse de, raporda daha önceki senelerde kullanılmış endekslerle KRE 4.0 arasında önemli kavramsal ve yöntemsel farkların bulunduğu vurgulanmıştır. Bunun yanı sıra geçen senelerde farklı ülke kategorileri için bileşenlere farklı ağırlıklar kullanılmış iken, bu sene tüm ülkeler için aynı ağırlıklar kullanılmıştır. Bu nedenle bu seneki endeks sonuçlarının geçen seneler ile karşılaştırılması mümkün değildir. Ancak, 2017 yılı KRR’nin hazırlanmasında kullanılan veriler yeni endeks içinde yeniden yorumlanarak (‘backcasting’) geriye dönük olarak sadece 2017 yılı için KRE 4.0 hesaplanmıştır.Dolayısıyla KRE 4.0 sadece 2017 ve 2018 yılları için mevcuttur.

Raporda vurgulanan temel bulgular şunlardır:

  • Rekabetçilik ülkeler arasında sıfır toplamlı oyun değildir. Her ülke rekabetçiliğe erişebilir.
  • Mevcut durumda ülkeler arasında rekabetçilik bakımından büyük uçurumlar vardır ve bu uçurumların daha da büyüme riski yüksektir.
  • 4. Sanayi Devrimi’nde her ekonominin rekabetçiliğe ulaşma olanağı vardır.
  • Ekonomik sıçrama yapabilmek için teknolojiyi bir kaldıraç olarak kullanabilme kabiliyeti çok sayıda ülkede sınırlı kalmıştır. Bunun temel nedeni kurumlar, altyapı ve becerilerdeki yetersizliktir.
  • İnovasyonu teşvik etmek için bütünsel stratejiler gereklidir. Bir çok ülke bu stratejileri hayata geçirmekte yetersiz kalmaktadır.
  • Rekabetçiliğin temellerini güçlendirmek şoklara karşı olan direnci yükseltir.
  • Eşitlik, sürdürülebilir kalkınma ve büyüme hedeflerine ulaşabilmek için proaktif ve ileri görüşlü önderliğe ihtiyaç vardır.

2018 Küresel Rekabetçilik Raporu’nun rekabet gücü sıralamasında yer alan 140 ülke arasında ilk üç sırayı bu sene ABD, Singapur ve Almanya aldı. Rekabet gücü sıralamasındaki ilk 10 ülke ise aşağıdaki gibidir:

İlk 10 Ülke Küresel Rekabetçilik Endeksi 4.0’a Göre 2018 Sıralaması Küresel Rekabetçilik Endeksi 4.0’aGöre 2017 Sıralaması
ABD 1 1
Singapur 2 2
Almanya 3 3
İsviçre 4 4
Japonya 5 8
Hollanda 6 5
Hong Kong 7 7
İngiltere 8 6
İsveç 9 9
Danimarka 10 11

 

Daha önceki endekse kıyasla, KRE 4.0’a göre 1. sırayı 2017 için İsviçre değil ABD almıştır ve sırasını 2018 yılında da korumuştur. 7 bileşende ilk üç sırada ve iş dünyasının dinamizmi, işgücü piyasası ve mali sistem bileşenlerinde birinci sırada olması ABD’nin sıralamadaki yerini etkilemiştir.

Singapur, Almanya ve İsviçre geçen seneki yerlerini korumuş, Japonya ise 2017 sıralamasına göre üç basamak ilerleyerek 5. sıraya oturmuştur. Bu Japonya’yı en büyük 10 ekonomi arasından en fazla ilerleme gösteren ekonomi yapmıştır.

Hong Kong 2017 sıramasına göre yerini korurken, İngiltere iki basamak geriliyerek 8. sıraya oturmuştur. Bu sıralamayı, bilgi ve iletişim teknolojileri bileşenindeki diğer büyük ülkelere göre geri (28. sıra) olması etkilemiştir. Ayrıca Brexit başka etkilerinin yanı sıra, AB ile olan entegrasyonu geri çektikçe, İngiltere’nin “pazarlar” kategorisinde de olumsuz bir etki yaratacaktır.

Bazı diğer büyük ülkelere bakıldığında iş kanunlarında ve kamu hizmetlerinde kapsamlı reformlar yapmış olan Fransa, 2017’ye göre bir basamak ilerleyerek 17. sıraya yerleşmiştir. GSYİH’si %1,5 ile 2008 krizinden bu yana en fazla büyüyen İtalya ise, 31. sırada yer almıştır.

BRICS ülkelerinden en yüksek sıralamayı geçen seneki yerini koruyarak 28. sıraya yerleşen Çin almıştır. Rusya 2 basamak ilerleyerek 43. sıraya, Brezilya ise 3 basamak gerileyerek 72. sıraya yerleşmiştir. Hindistan 2017’deki sıralamasından 5 basamak ilerleyerek 58. sırada yer almıştır. Güney Afrika ise 5 basamak gerileyerek 67. sıraya oturmuştur.

Türkiye Değerlendirmesi:

Raporda Türkiye ile ilgili değerlendirmeye gelince, Türkiye’nin 2018 itibariyle, kişi başına düşen 10512,0 ABD dolarlık bir gelire, Türkiye’nin GSYİH’sinin dünya toplamında %1,71’lik bir paya sahip olduğu hatırlatılmaktadır. 10 yıllık ortalama GSYİH büyümesi %4,8 olmuştur. İşsizlik oranı %11,3 ve 5 yıllık ortalama dolaysız dış yatırım GSYİH’sinin %1,5’idir.

2018 dönemi Küresel Rekabetçilik Endeksi hesaplamalarına göre, Türkiye 140 ülke arasından 61. sıraya gerilemiştir. Türkiye, 2017’de ise KRE 4.0’ya göre 58. sırada idi.

Göreceli olarak Türkiye’nin iyi performans gösterdiği bileşenler altyapı (72,6 puan), halk sağlığı (86,2 puan) ve inovasyon ekosistemidir (50,6 puan). Rapor Türkiye’deki güçlü araştırma kurumları ve yayınlama performansıyla inovasyon puanının yüksek olmasına rağmen (19. sıra), girişimcilik ve pazar işleşiyinde olan sorunlardan dolayı, üretilen fikirlerin değere dönüşmesinde önemli kısıtlarla karşılaşıldığı vurgusu yapılmıştır.

Öte yandan, Türkiye’nin yüksek enflasyon ve olumsuz borç dinamikleri ile boğuştuğu vurgulanmış, ABD’nin uyguladığı ticari yaptırımların tetiklediği döviz krizinin Türkiye’nin makroekonomik ortam bileşenini olumsuz etkilediği belirtilmiştir: Türkiye makroekonomik ortam bileşeninde 67 puanla 116. sıradadır.

Ayrıca Türkiye, 12 bileşenin 11’inde Avrupa ve Kuzey Amerika ortalamasının gerisindedir. İleri olduğu bileşen 13. sırada olduğu pazar büyüklüğü bileşenidir.

Raporda Türkiye’nin işgücü piyasası bileşenindeki sıralamasının da düşük olduğuna dikkat çekilmiştir. Özellikle, işçi-işveren ilişkilerindeki katılık (113. Sıra), sözleşmeler (112. sıra ve özellikle işten çıkartma maliyetleri kaleminde 46,3 puan ile) ve meritokrasi (116. sıra) bileşenlerindeki düşük sıralaması dikkate değerdir. Kadınların işgücü piyasasına katılımı özellikle düşüktür. Her çalışan 100 erkeğe karşılık 39 kadın işgücü piyasasında temsil edilmektedir. Aşağıdaki tablo, Küresel Rekabetçilik Endeksi’nin hesaplanmasında kullanılan ana bileşenlerde Türkiye’nin yerini göstermektedir.

Küresel Rekabetçilik Endeksi 4.0 Bileşeni 140 ülke arasında Türkiye’nin sıralaması (2018) 140 ülke arasında Türkiye’nin sıralaması (2017)
Kurumsal Yapılanma 71 76
Altyapı 50 48
Bilgi ve İletişim Teknolojileri 71 70
Makroekonomik Ortam 116 104
Sağlık 48 48
Beceriler 77 76
Mal Piyasası 76 50
İşgücü Piyasası 111 114
Mali Sistem 65 60
Pazar Büyüklüğü 13 14
İş Dünyasının Dinamizmi 76 85
İnovasyon Kabiliyeti 47 47