Ana Sayfa Tunç Şatıroğlu Yazılar Durdurun Avro...

Durdurun Avroyu, Yunanistan İnecek

Yunanistan borç krizi ile ilgili haberden bol bir şey yok. Bir gün “Yunanistan battı” deniyor ertesi gün bakıyorsunuz “anlaşma sağlandı Yunanistan kurtuldu” deniyor. Aradan iki hafta geçmeden “aslında bir çözüm bulunamadı, Yunanistan krizi daha da derinleşti” deniyor. Bu durumda insanın aklına önce şu sorular geliyor: Yunanistan Avrupa Birliği’nden çıkacak mı? Avrupa Birliği içinde kalacak ancak para birliğinden mi çıkacak? Yunanistan kurtarılabilir mi, eğer kurtarılamazsa bu iş neden bu kadar uzatılıyor?

Yunanistan’ın borcu gayrisafi yurtiçi hasılasının %160’ına ulaşmış durumda. Ancak tek başına bu orana bakarak konuşmak hatalı olur. Örneğin Japonya’nın borcuna baktığımızda bu oran %200’leri buluyor. Ama kimse Japonya’nın borcunu ödeyemeyeceğini düşünmüyor. %160 oranı Yunanistan gibi bir ülke için çok yüksek. Zaten artık Yunanistan piyasadan borç bulamıyor ve yalnızca Avrupa Merkez Bankası’na borçlanıyor. Kimse kısa vadede Yunanistan’ın bu borç yükünden kurtulmasını beklemiyor. Kurtarma paketleriyle hedeflenen sadece borçluluk oranını 2020 yılına kadar %160’tan %120’ye düşürmekten ibaret.

Bu oran bile Yunanistan için çok yüksek ama diyelim ki bu hedefe ulaşıldı. Bundan sonra Yunanistan ayağını yorganına göre uzatabilecek ve borçlarını ödeyebilecek mi? Hadi bırakın borçlarını ödeyerek azaltmayı, daha fazla borç almadan yoluna devam edebilecek mi? Bence o da mümkün görünmüyor. Yani aslında ne kadar borç verseniz de sorun çözülemeyecek. Yeni Dünya atlası yazımda anlattığım gibi aslında Yunanistan’daki bugünkü gelir düzeyi ülkenin hak ettiğinden çok daha fazla olup bu durum sürdürülemez. Eninde sonunda Yunanistan’ın milli geliri düşmek zorundadır.

Yunanistan’ı kurtarmak için 2010’da 110 milyar avro verildi, 2011’de de 109 milyar avro verilmesi kararı alındı. Bugün 109 milyar avronun da yetmeyeceği anlaşıldığından, 130 milyar Avro verilmesi ve 100 milyar avroluk borcun da silinmesi noktasına gelindi. Bu arada 100 milyar avro tutarında borç silmeye de “saç tıraşı” denmesi de önemli. Büyük bir borç siliniyor ancak bunun borç verenler için sanki önemsiz olduğu izlenimi yaratmak için örneğin kol kesme değil de saç tıraşı deniyor.

Yunanistan da bu parayı alabilmek için denilenleri yapacak ve kemerleri sıkacak. Vergileri arttırıp, ücretleri azaltacak. Yunanistan bugüne kadar verdiği sözleri tutamadı ve bundan sonra tutabilecek gibi görünmüyor. Öyleyse neden hala yardım ediliyor?

Diyelim ki Yunanistan verdiği sözleri tutamadı ve kendisine vaat edilen yardımları alamadı. O zaman Yunanistan borcunu ödeyemeyip temerrüde düşmüş olur. Bu iflas etmek değildir. Bir ülke iflas etmez, ancak temerrüde düşebilir. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden Doç. Dr. Dündar Murat Demiröz bu hafta bu konu üzerinde konuşurken bizim Kanal Finans’ın editörü Bahadır’a olayı bu şekilde anlatmış. Yunanistan borç krizinin nedenleri ve krizin geleceği konusundaki görüşlerini kanalfinans.com’da araştırma bölümünde ayrıntılı olarak izleyebilirsiniz.

Temerrüde düşen Yunanistan, borçlarını yeniden yapılandırmak zorunda kalır. Ancak Yunan bonolarını elinde bulunduran bankalar bu durumda zorda kalır. Zaten Avrupa Birliği’nde işlerin pek de iyi gitmediği bu günlerde, bankaların Yunan bonolarındaki kayıpları nedeniyle zorlanmaları AB ekonomilerine daha da yük bindirir. Hatta piyasalarda paniğe yol açıp bankaların birbirine borç vermeyi durdurmasıyla daha derin bir krize dönüşebilir. Avrupa Merkez Bankası işte bunu engellemek için bankaların elindeki Yunanistan bonolarını topluyor. Böylelikle olası bir temerrüt durumunda bankaların zorda kalmasına ve AB’de krizin derinleşmesine engel olmaya çalışıyor.

Sonunda Yunanistan büyük ölçüde Avrupa Merkez Bankası’na borçlu hale gelecek. Bankalar ellerindeki Yunanistan bonolarını azaltmış ve geride kalan kısmı için de büyük ölçüde zarar yazmış olacaklar. Yani artık Yunanistan’ın temerrüde düşmesi durumunda Avrupa Birliği’nde panik yaratacak bir durum ortadan kalkmış olacak. Yunanistan zaten denilenleri yapmak istemiyor ancak her defasında bir şekilde olay uzatılıyor. O gün geldiğinde artık işi uzatmak gerekmeyecek ve Yunanistan denilenleri yapmadığı için temerrüde düşecek. Ondan sonra ne olacak?

Yunanistan hemen bir yasa yaparak Avrodan çıkıp Drahmiye dönecek. O gün bütün borç ve alacaklar için bundan sonra Yunanistan’da ödemeler Drahmi üzerinden yapılacak denecek. Hükümetin belirlediği bir kurdan bütün Avro hesaplar Drahmiye çevrilecek. Yani bundan sonra bütün ücretler, emeklilik paraları vs. Drahmi cinsinden ödenecek.

Avrupa Birliği kuralları açıkça buna engel teşkil etse de Yunanistan ülkeden döviz çıkışına engel olmak için sermaye hareketlerini engellemek isteyecek. Bu durumda Yunanistan’ın Avrupa Birliği’nden de çıkması konuşulmaya başlanacak. Ancak bu aşamada Yunanistan’a AB tarafından bazı yaptırımlar uygulansa da Yunanistan sonuçta yine AB içinde kalacak.

Drahmi serbest bırakılacak olursa hızla değer kaybedecek. Serbest bırakılmayıp avro veya avro ve dolardan oluşan bir sepete de endekslenebilir. Ancak bu sürdürülebilir bir durum olmayıp tercih edilmeyecektir diye düşünüyorum.

Drahmi bu durumda ne kadar değer kaybedebilir? 1998 Rusya krizini hatırlayacak olursak bir yıl içinde Ruble %70’in üzerinde değer kaybetmişti. 1997 Asya krizinde Güney Kore’de devalüasyon olmuş ancak ülke hızla toparlanmış ve bir yıl sonra devalüasyon oranı %10’a gerilemişti. Ancak Yunanistan’ın Güney Kore gibi ileri bir sanayisi ve ihracata dayalı bir ekonomisi yoktur. Aynı krizde Endonezya’da yıllık devalüasyon %80’i bulmuştu. 2002’de Arjantin’de devalüasyon olmuş ve burada da yılsonunda devalüasyon %70’e ulaşmıştı. Bu örneklere bakarak Yunanistan’da da yıllık devalüasyonun %80’i bulması yüksek ihtimaldir diyebiliriz.

Bulgaristan, Makedonya ve Arnavutluk Yunanistan krizinden olumsuz etkilenirken, krizin Türkiye’ye doğrudan etkisi olmayacaktır. Ancak Yunanistan’da devalüasyon nedeniyle fiyatlar ucuzlamış olsa da grevler, ihmal edilen alt yapı yatırımları ve aksayan hizmetler nedeniyle turizmin, en azından ilk yıllarda Yunanistan’dan bir miktar Türkiye’ye kaymasını bekleriz.

Yunanistan’ın borcunun 56 milyar dolarlık kısmı Fransa’daki bankalar ve devletin elindedir. Bu miktar her ne kadar Fransız ekonomisi için çok büyük bir risk teşkil etmese de yine de başlangıçta sıkıntı yaratacaktır. Krizin Avrupa Bankacılık sistemine büyük etki edebileceği düşüncesiyle avro da diğer para birimleri karşısında bir miktar değer kaybedebilir. Ancak krizin derinleşmediği ve durumun kontrol altına alındığı görülünce üzerindeki safraları atan avro yeniden değer kazanacaktır. Bu aşamada Avrupa Birliği’nde güçlü liderliğe ihtiyaç olacaktır.

Diğer AB ülkelerindeki bankalar bu durumu fazla zarar görmeden atlatırken Yunanistan’daki bankalar büyük zarar görecektir. Hatta bankacılığın büyük ölçüde devletleşmesini bekleriz. Yunanistan’ın bugün 27.875 dolar olan milli geliri de hızla düşecek ve sonunda Yunanistan daha küçük bir ekonomi haline gelecektir. Sonuç olarak Yunanistan’ın geleceği yer bellidir ancak bunun zamanlaması henüz belli değildir. Aşağıda 1 yıllık Yunanistan bonosunun getiri grafiği görülmektedir. Son bir yıldan beri grafiğin sürekli olarak arttığını görüyoruz. Bugün itibariyle 1 yıllık Yunanistan bonosunun getirisi %500’ü geçmiş durumdadır. Yani bir yıl sonra 100 avro ödeyecek olan bononun bugünkü değeri 16,60 avrodur. Bu da artık vadesi geldiğinde bu bonoların karşılığının Yunanistan tarafından ödenmesinin piyasa tarafından çok düşük bir ihtimal olarak görüldüğünün en net göstergesidir.

YunanistanBono

Şekil 1: Yunanistan’ın bir yıl vadeli bonosunun getiri grafiği. Kaynak: Bloomberg

Tunç Şatıroğlu, 12 Şubat 2012